Abstract:
Bu makalede bir süperkahraman anlatısı olarak Batman'in nasıl bir ideolojik anlamı olduğu sorgulanmaktadır. Bu amaçlaChristopher Nolan'ın çekmiş olduğu Batman Başlıyor (2005), Kara Şövalye (2008) ve Kara Şövalye Yükseliyor (2012) filmleri,altında yatan ideolojiyi ortaya serecek bir içerik analizine tabi tutulmaktadır. Bu incelemede, "kötülük" ile mücadeleetmek için neden bir Batman yaratıldığı, bunun nasıl bir amacının olabileceği, Batman'e kimin ihtiyaç duyduğu, kısacasıNolan'ın Batman üçlemesinin bize neyi öğütlediği tartışılmaktadır.Bir süperkahraman anlatısı olarak Batman, sistemde yanlış giden bir şeyler olduğunu kabul ederek başlıyor. Ancak dahasonra Batman sistemdeki bu yanlışlığı meşruiyeti kendinden menkul bir şiddetle düzeltmeye kalkıyor. Ayrıca Batman'insavunduğu sistem demokrasiden ziyade bir plütokrasiyi çağrıştırmaktadır. Çünkü o, toplumun ezilen sınıflarının isyan etmeihtimaline karşı düzen bekçiliği yapmaktadır. Kısaca Batman kapitalist bir süperkahramandır This article examines the ideological meaning of Batman as a superhero story. To this end, Batman Begins (2005), TheDark Knight (2008), and The Dark Knight Rises (2012), directed by Christopher Nolan, are analyzed in terms of content,revealing their underlying ideology. This study discusses why Batman was created to fight against evil, what is the aim ofsuch a creation, who needs Batman and briefly what Nolan's Batman trilogy advises us.As a superhero story, Batman begins by admitting that there is something wrong with the system. Yet Batman tries toredress this with self-legitimated violence. Furthermore, the system Batman preserves is more reminiscent of a plutocracyrather than a democracy, because he guards against the exploited classes' capacity for rebellion. In short, Batman is acapitalist superhero.