Abstract:
Amaç: Literatürde psoriyazisli olgularda bakteriyel veya viral boğaz enfeksiyonlarının deri lezyonlarının oluşumu ve/veya alevlenmesini tetikleyebildiği bildirilmiştir. Bu çalışmada psoriyazis vulgaris klinik alt tiplerinde Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu (ÜSYE) sıklığının değerlendirilmesi ve ÜSYE olan olgulardaki klinik ve demografik özelliklerin ÜSYE olmayan olgularla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Retrospektif olarak planlanmış çalışmamızda kliniğimizde yatan 258 psoriyazis vulgaris olgusunun dosyası psoriyazis klinik tipi, demografik veriler, psoriyazis alan şiddet indeksi ve eşlik eden ÜSYE'ları açısından taranmıştır. Klinik olarak plak psoriyazisli olgular "stabil", guttat psoriyazisli veya guttat saçılımları olan plak psoriyazisli olgular ise "aktif" psoriyazis olarak tanımlanmıştır. Bulgular: Toplam 258 psoriyazis olgusunun 188 (%72,9)'inin aktif psoriyazis, 70 (%27,1)'inin ise stabil psoriyazis klinik özelliklerini taşıdığı saptanmıştır. Toplam 103 (%39,9) olguda ÜSYE belirlenmiş olup, aktif psoriyazisli olgularda %45,2 olarak saptanan ÜSYE sıklığının stabil psoriyazisli olgulara (%25,7) göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha fazla olduğu gösterilmiştir. Aktif grupta ÜSYE olan olgularda yaş ortalamasının anlamlı olarak daha düşük olduğu, ayrıca ÜSYE saptanan aktif ve stabil psoriyazisli olgularda psoriyazis başlangıç yaşının daha düşük, aile öyküsünün daha fazla, son alevlenme sürelerinin daha kısa ve psoriyazis alan şiddet indeksi değerlerinin 10 olduğu saptanmıştır. Sonuç: Aktif psoriyazisli olgularda ÜSYE sıklığının stabil olgulara göre daha fazla görülmesi nedeniyle guttat psoriyazis ve guttat saçılımlı plak psoriyazis olgularında ÜSYE araştırılmasının yararlı olacağı görüşündeyiz. Objective: In the literature, it has been reported that bacterial or viral infections of the throat can trigger the occurrence and/or exacerbation of the skin lesions in patients with psoriasis. The aim of our study was to evaluate the frequency of Upper Respiratory Tract Infection (URTI) and compare the clinical and demographic features of cases with and without an URTI in clinical subtypes of psoriasis vulgaris. Material and method: In this retrospective study, the files of 258 psoriasis vulgaris inpatients were evaluated for clinical type of psoriasis, demographic data, psoriasis area severity index and accompanying URTIs. Clinically, the patients of plaque psoriasis were defined as "stable" psoriasis, and those of guttate psoriasis or guttate flare of plaque psoriasis were defined as "active" psoriasis. Results: Of the 258 psoriasis patients, 188 (72.9%) patients were in active group and 70 (27.1%) of them were in stable group. Of all the patients, 103 (39.9%) were determined to have URTI. In patients with active psoriasis, the frequency of URTI was statistically higher (45.2%) than the stable group (25.7%). In active group, mean age was significantly lower in patients with URTI. Additionally, it was determined that the mean onset age of psoriasis was earlier, family history was more common, the time of the last exacerbation of lesions was shorter and the psoriasis area severity index values were ≥ 10 in both active and stable psoriasis patients with URTI compared to those of without URTI. Conclusion: Because of the higher frequency of URTI in patients with active psoriasis than stable psoriasis, we assumed that it would be beneficial to investigate of URTI in guttate psoriasis or guttate flare of plaque psoriasis.