Abstract:
Yaşam deneyimlerini ve kendisini var eden toplumla hesaplaşma, değişen değer yargıları karşısında kendisine yer arama, yeni bir varoluşsal aşamaya yöneliş, hem kendilerini hem de yaşadıkları dünyayı sorgulama gibi özellikler Hidayet Sayın'ın yarattığı karakterlerde ön plana çıkardığı özelliklerdir. Giriş bölümünde Türk Tiyatrosu yazın geleneğine kısa bir bakış yapılarak Hidayet Sayın'ın bu gelenek içindeki yerini tespit etmek hedeflenmiştir. Yüz elli yıl gibi kısa bir geçmişe sahip olan yazın geleneğimiz içinde 1950'li yıllardan itibaren ortaya çıkan yazarların bir çoğu Türk Tiyatrosu'nun gelişmesinde büyük rol oynamıştır. 1960'lı yıllara gelinildiğinde yaşamın her alanını etkileyen 1960 Anayasası tiyatro alanını da etkilemiş ve bir çok yeniliğe zemin oluşturmuştur. Hidayet Sayın'ın da Türk Tiyatrosu'nda ilk kez ortaya çıkışı bu döneme rastlar. 1964 yılında sahnelenen Topuzlu oyunundan itibaren ele aldığı toplumsal ve bireysel gerçeklerin tiyatro sanatına yansımalarını anlatan Hidayet Sayın, Türk Tiyatrosu yazın geleneği içinde önemli yazarlardan biri olur. Birinci bölümde, yazarın yazın serüvenini biçimlendiren ve takip eden yaşam öyküsüne yer verilmiştir. Hidayet Sayın yaşadığı çağı, yaşamında karşılaştığı her türlü olayı, kişiyi, önce bir yazar olarak algılamış; daha sonra bu olayları kişileri ve gerçekleri oyunlarında başarıyla yansıtmıştır. İkinci bölümde, yazarla yapılan sınıflandırmaya göre, oyunlar ele alınmıştır. Yazar, yarattığı karakterleri, yaşam gerçeğine yakın seçmeye özen göstermiştir. Yazarın yazdığı oyunlar konularına göre ?Köy Konulu Oyunlar?, ?Tarihsel Oyunlar? ve ?Kent Yaşamı İçindeki Aile Ve Birey Sorunlarını Ele Alan Oyunlar? olmak üzere sınıflandırılmıştır. Sonuç olarak, Karakterlerini gerçek hayattan alan ve onları toplumsal gerçeklikle besleyen bir yazar olan Hidayet Sayın, kendi yaşam öyküsünü oyun karakterleriyle buluşturmakta ve insanının gerçeğini hiç bozmadan, tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır. Hidayet Sayın emphasizes the general facts as, to come to terms with the life experiences and the society which makes him exist, to seek a place for himself through the world?s changing values , to head for a new existentialist stage, to question both himself and the world he lives in, in his themes and chain of events that he creates. In the introduction part, it?s targeted to establish the role of Hidayet Sayın in the traditional literature by taking a quick look at the traditional literature in Turkish Theatre. In our literature custom which has a short history of 150 years , authors emergent after 1950?s have played a huge role in revolution of the Turkish Theatre. When we come to 1960?s ; 1960 Constitution which effected all fields of life , has effected the branch of literature as well and became the basis of a lot of novelties. Hidayet Sayin?s arise meets the same time. Dating from 1964, which the play ?Topuzlu? was on stage , Hidayet Sayin who talks about the reflections of realities of individuals and society becomes one of the most important authors of the traditional literature of Turkish Theatre. In the first chapter , the authors life story ,which forms his adventure in literature takes place. Hidayet Sayin pictures his own period and the facts that he came across very successfully. He perceives the individuals as an author first and then he reflects these people and realities in his plays. In the second chapter, the plays are discussed according to their themes as; ?Village Based Plays?, ? Historical Plays? and ?The Plays Discussing the families and individuals in city life?. As a result, Hidayet Sayin, who chooses his Characters from the real life and feeds them with social realities, brings his own life story together with his play characters and exhibits the reality of man with all its bareness.