dc.description.abstract |
Yeni müziğin tanınmış bestecilerinden birisi olan György Ligeti yirminci yüzyılın sonlarına doğru en etkilenilen ve en çok özenilen yaratıcı düşüncelere sahip bestecilerden biri olarak tanınır. Parlak bir zeka ile tasarlanmış iddialı yaratıları, orkestra için yazılmış Apparition ve Atmospheres, piyano etütleri, Le Grand Macabre operası ve Stanlet Kubrick tarafından 2001 : A Space Odyssey filminin müzikleri içerisinde korsan olarak kullanılan eşliksiz koro çalışması Lux Aeterna'dır. Lux Aeterna, işitilebilir şekilde üç kısma ayrılmaktadır. Yani; birbirinden bağımsız üç kanon içermektedir .Bunlardan ilki sekiz kadın sesi için, ikicisi tüm onaltı ses için (bu kanonun sekiz erkek sesiyle başladığı görülmektedir), üçüncüsü dört alto içindir. Kanonların birbirine bağlanış ve kendi içlerindeki bölünme şekli, bir özellik içerir. Lux Aeterna'da, birinci soprano partı düzümsel açıdan üçe bölünmüş olarak hareket eder. İkinci soprano partı beşli olarak, üçüncü soprano ise dörtlü olarak bölünmüştür. Bu düzen diğer onüç ses partisinde, dört soprano partından dört bas partiına kadar tekrar edilir. Böylece eser 4/4'lük yazılmış olsa da, müzik sürekli akışkan tınılar içerir. Eser içinde aksan olmadığı gibi, ses ve sessizlik arasındaki geçiş de farkedilir duruma getirilmiştir. Eserin dokusu üzerinde merak uyandıran diğer bir nokta da notalar üzerindeki başkalama hareketinin, genel anlamda her partda küçük parçalar halinde noktalanmış olmasıdır. Bu hareket nazik düzensiz bir kalp atımı hissi uyandırır. Lux Aeterna, Requiem'den bir yan ürün olmadan daha ötedir. O savaş sonrası dönemin özgün ve bir güzelliğe sahip eşliksiz eseri olarak yorumlanır. Onun ‘virtüözlüğü' tamamen mükemmel tonlamada yatar ki, bu başarılması ve sürdürülmesi çok zor olan olağanüstü uyumsal parlaklığı yansıtmasını gerektirir. İyi bir performansta, Victoria motetlerindeki gibi soğuk, ancak hararetli uyum tekniğinin benzer türünü ortaya çıkarır. Lux Aeterna, Ligeti'nin yazdığı eserler arasında en sakin olanıdır. Dinamikler çok yumuşak şekilde öne çıkmaktadır. Kısaca, parlak tasarım ve teknik yenilikleriyle, eşliksiz karma koro çalışması Lux Aeterna, geçen yüzyılın en saygın besteleri arasında yerini almıştır. One of the new music's best-known composers, György Ligeti is widely acknowledged as among the most influential and admired creative figures of the late twentieth century. His brilliantly conceived and challenging pieces, include the orchestral Apparition and Atmospheres, piano etudes, the opera Le Grand Macabre and the unaccompanied choral work Lux Aeterna, which was pirated by Stanley Kubrick for film soundtrack of 2001 : A Space Odyssey. Lux Aeterna audibly falls into three parts; that is, there are tree separate canons, the first for the eight female voices, the second for all sixteen voices (though beginning whiteight male voices) and the third for the four altos. The way in which these canons are linked and, to some degree, subdivided internally involves a new feature. In Lux Aeterna, the first soprano part moves only on triplet subdivision, thesecond soprano on quintuplet subdivisions, and the third on semiquaver (quarter) subdivisions. The scheme is repeated down the otherthirteen voice parts from fourth soprano to four bass, so that although barred in 4/4, the music sound always fluid. Not only are there no accents; to render imperceptible the transition between sound and silence. A curiosity of the texture is that the sequences of notes in each part is mostly punctuated by tiny rests, producing a delicate if irregular sense of pulsation. Lux Aeterna is far more than a spin-off from the Requiem: it could stake strong claims to be regarded as the most exquisitely ‘perfect'a capella work of the post-war era. Its ‘virtuosity' lies in the absolutely perfect intonation-hideously difficult to achieve and maintain that is required to project its extraordinary harmonic luminosity: in a good performance it reveals the same sort of cold yet burning harmonic radiance as the motets of Victoria. Lux Aeterna is the most unruffled piece Ligeti had yet written. The dynamic scarcely rises above soft, mostly very soft. In brief, the unaccompanied mixed choral work Lux Aeterna has taken its place among the most respectful compositions of the late twentieth century whit his briallanty conceiving and his technical innovations. |
en_US |