Abstract:
Bu çalışmanın konusunu oluşturan Mardin Kadim Süryanileri, kendilerini, kurulan ilk medeniyetlerden bu yana, Mezopotamya'da yaşamış olan tüm Mezopotamya Halkları'nın torunları olarak tanımlarlar. Bu süreçte çeşitli isimlerle tarihe geçmiş bu halklar, kolektif isimlerine ilişkin, aralarında en çok kabul gören fikre göre; kendilerini Hıristiyanlık'ı seçmeyen soydaşlarından ayırmak için Süryani ismini almışlardır. Süryaniler Hıristiyanlık'a geçiş yaptıkları dönemde yaşadıkları bölgelerde hakimiyet kuran güçlü imparatorlukların yönetiminde yaşamlarını sürdürdüler. Bu imparatorlukların sonuncusu da Osmanlı İmparatorluğu'ydu. Osmanlı İmparatorluğu parçalandıktan sonra, Süryaniler, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamlarını sürdürdüler. Süryanilerin Türkiye'de yoğun olarak yaşadıkları yerler M.Ö. yerleşip; günümüze kadar yaşamlarını sürdürdükleri, Tur-Abdin olarak adlandırdıkları coğrafyadır. Süryani Cemaati'nde kolektivite, ortak bir din, ortak soy ve tarih bilinci, ortak bir dil, ortak bir topluluk ismi, ortak bir yaşam modeli gibi bileşenler üzerine kuruludur. Süryani Cemaati üyeleri, ortak soy bilinçlerini, ortak dinleri olan, Hıristiyanlık üzerine temellendirmişlerdir. Taşıdıkları bu özel soy bilincini, sürekli olarak işler ve aktarırlar. İsa Mesih'le aynı dili konuşan tek topluluk olmaları dolayısıyla kutsal olarak değerlendirdikleri bir dile sahiptirler: Süryanice. Kolektiviteye dair bileşenlerin en baskını -cemaatin kendi düşüncesine göre; onları bu güne kadar bir arada tutan- ortak dinleridir. Bu cemaatte din, üyelerinin iletişimde bulunduğu bir sosyal çevreyi de var eder. Süryaniler, bu sosyal çevre içerisinde aidiyet ve bütünlük bilincine varırlar. Ortak bir bilince sahip tüm cemaatlerde olduğu gibi Süryaniler de, kültürel kimliklerini ifade etmek ve devamlılığını sağlamak isteği taşırlar. Ortak anlamlar etrafında birleşen cemaat üyeleri bu ortaklıkları, çeşitli ifade alanları yaratarak yaşatmaya çalışırlar. Bu ifade alanlarından en verimlisi cemaatin kolektif değerlerinin ifadesine dayalı ve bu değerlerden beslenen simgelere bağlı anlamların üretildiği ritüellerdir. Bir Süryani, bebekliğinden itibaren, Vaftiz ve Qurbano ritüelleriyle meşru olarak dahil olduğu Süryani Kolektivitesi'ne ilişkin her ritüelde yer alır. Yaşamı boyunca gerçekleştirilen her ritüel içinde Süryani Kolektivitesi'ne ilişkin değerler sistemini öğrenir. Cemaatin, kültürünü ifade ettiği bir alan olarak ritüel, sergilenen her davranışla, kullanılan her ögeyle kültürel değerlere göndermeler yapar, bu ögelerin sürekli tekrarıyla kültürel değerlere yönelik anlamlar üretir ve bu yolla da aktarılır. Süryani Ritüelleri'nde müzik ritüeli tamamlayan bir unsurdur. Anlamlar, ritüelin amacına hizmet edecek şekilde müziğe yerleştirilmiştir, müzik olmadan ritüel amacına ulaşamaz. Ritüelde verilecek mesajlar, sekiz ana Süryani Makamı'nın etki gücüne (ethos) dayanarak, her ritüelin gerçekleştiriliş amacına hizmet edeceği düşünülen makamda ezgilenmiştir. İlk Süryani Kilisesi'nin kurulduğu andan itibaren kilise içi ritüellerde kullanılan bu müziksel sistem Süryaniler'e özgü anlamlarla yüklenmiş ve kültürel ifade alanlarının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu yönüyle kültürel ifadeye yönelik karakteristik bir ögedir ve kültürel ifadenin gerçekleştirildiği yegane alan olan ritüel ile bütünleşmiştir. Mardin Syriacs who are the subjects of this study define themselves as the descendants of the Mesopotamian people who lived in Mesopotamia since the establishment of the first civilizations. In this process, in accordance with the opinion mostly accepted, these peoples that are called in various names in history took the collective name "Syriacs" to distinguish themselves from their kinds who did not choose Christianity as their religion. Syriacs lived under the rule of the powerful empires which dominated the regions where they lived at the time when they converted into Christianity. The last of these empires was the Ottoman Empire. Following the collapse of the Ottoman Empire, Syriacs continued living in the Republic of Turkey. The places in which Syriacs mostly live in Turkey are within the region called as Tur-Abdin, where they inhabited from B.C. to present time. Collectivity in Syriac Community is based on components such as a common religion, a common undestanding of race and history, a common language, a common community name, a common model of life. Syriac Community based their understanding of a common race on Christianity, which is their common religion. They continually hand down and elaborate on this distinctive understanding of race. For the fact that they speak the same language as that of Jesus Christ, they deem their language as holy; that is, Syriac. As regarded by the community itself, the most dominant component regarding collectivity is their common religion which has held them together up to this day. This also helps to create a social environment within which members of the religion communicate with each other in this community. Within this social environment, Syriacs get a sense of belonging and collectivity. As in all communities having a common consciousness, Syriacs also wish to express their cultural identity and to ensure its continuity. The members of the community who unite around a realm of common meanings try to keep that community alive by creating various areas of expression. The most effective of these areas of expression are rituals which are based on the expression of the collective values of the community and within which meanings connected with symbols are fed by these values. All the Assyrians take part in every ritual related with Syriac Collectivity, which they legitemately participate in through rituals of Baptism and Qurbano since their infancy. They automatically learn the system of values related with Syriac Collectivity in every ritual performed throughout their lifetimes. As an area in which the community expresses its culture, the ritual refers to cultural values through every behaviour shown, every component used. It generates meanings intended for cultural values by continuous repetition of these components and it is transferred in this wise. Music in Syriac rituals is a component that completes the ritual. Meanings are placed into the music so as to serve the purpose of the ritual; the ritual cannot reach its goal without music. The messages to be given in the ritual are harmonized within the tunes that are thought to realize the purpose of every ritual by depending on the strength of impact reached through eight main Syriac tunes (melodies). From the time when the first Assyrian church was established, this musical system used in the rituals in churches is charged with Syriac-specific meanings and it has been an integral part of areas of cultural expression. In this aspect, it is a characteristic component intended for cultural expression and it has integrated with the ritual which is the only area in which cultural expression is realized.