Abstract:
Osmanlı Dönemi'nde kullanılan seramik ve porselen gibi pişmiş toprak eşyalar, günümüzde, sanat eseri olarak müzelerde sergilenmekte ve geçmişte kullanım eşyası oldukları unutularak, genellikle bezeme özellikleri ile tanınmaktadırlar. Oysaki pişmiş toprak kapların, bezeme özellikleri dışında, günlük kullanım eşyası ve kültürün maddi varlıklarından biri olarak, belge özelliği taşımaları nedeni ile, güzellikleri yanı sıra, işlevleri ile de değerlendirmek gerekmektedir. Bu nedenle, müzelerde bulunan, Osmanlı Dönemi saray mutfağına ait pişmiş toprak sunum eşyalarının, form değişimini ve form özelliklerini belirleme ihtiyacı duyulmuştur. Bu tez çalışması, çeşitli amaçtaki mutfak eşyaları arasında sadece sunum kapları ile sınırlandırılmıştır. Dolayısı ile leğen, ibrik, gülabdan, buhurdan, güveç, süzgeç, kavanoz gibi formlar, çalışma kapsamı dışında tutulmuştur. Osmanlı Dönemi saray mutfağında sunumda kullanılan pişmiş toprak kap türleri temelde, dokuz tür olarak gruplandırılır. Bunlar, Çin, Japon, Avrupa, Eser-i İstanbul ile İstanbul, Yıldız porselenleri ile İznik, Kütahya, Tophane ve Çanakkale seramikleridir. Bu türlere ilişkin, formlar arasındaki farklılığı, görsel olarak da belirtmek amaçlı, formların çizimleri yapılmıştır. Osmanlı sarayında görülen pişmiş toprak kaplar, yerel (coğrafi) özellikler nedeni ile farklı hammadde ve kültürlerle çeşitlenmiştir. Özellikle pişmiş toprak kaplar arasında bu çeşitlilik en sık, tabak formunda görülebilmektedir. Osmanlı saray mutfağında, özellikle, alaturka ve alafranga yemek düzenlerinin mutfak sunum kaplarının form özelliklerini değiştirdiği görülmektedir. Tatlı kupası, sosluk gibi formlar ise ihtiyaç duyulan, yeni beğeniyi karşılamak için üretilmiş formlardandır. Kapların, üretim yerleri değişse de Osmanlı sarayına ait, bazı inanç ve gelenek gibi özellikler, form değişimini kısmen sınırlaması yanı sıra belirleyen bir etkendir. The porcelain and ceramic pots which are usually known by their decorative features have been utensils of the cuisine and have been used during the Ottoman Period. But we keep them in museums as they are the masterpieces of today. As they are the materials of the culture, we must remember that they were once used as functional goods disregarding their beauties. For that reason the aim of this thesis is to underline the form features of Ottoman palace serving pots This thesis contains only the serving pots of the kitchen. So the rose water sprinkler, basins, ewers, incense burner?s ects. are been being exempted. Ottoman serving pots are basically divided into nine types by the manufactures. They are, Chinese, Far Eastern, European, İstanbul and Eser-i İstanbul, Yıldız porcelain and İznik, Kütahya, Tophane and Çanakkale ceramics. These forms which belong to those production centres, are sketched in black and white drawings to show the change and difference, visually. The Ottoman Palace ceramic serving pots are differed by their geographical and cultural features. The differences among the manufacturers can been seen, especially by the dish shape which was a common shape for the pottery The Turkish style (Alaturka) and the European style (alafranga) are the main subject which detect the form of the pot. The dessert mug and sauceboat shapes are the new shapes to supply the new necessities of Ottoman palace. Even the production centers were changed, features such as religion and traditions belonging to the Ottoman palace, have been the factor for the change in the forms of ceramic pots.