Abstract:
İnsanoğlunun özünde iyimserlik yatar. Bu yüzden insanlık var olduğundan beri sürekli daha iyi bir gelecek ve daha iyi bir dünyanın hayalini kurmuştur. Ütopyalar bu insan bilincinin yarattığı ideal düzen ve toplum modelleridir. Bununla birlikte, mükemmel yerler olan ütopyalar, bizim sadece geleceğe dair istek ve ümitlerimizi yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda yazıldığı dönemi ve böylece toplumu eleştirir. Öte yandan, karşı ütopyalar mevcut olandan çok daha kötü bir toplum ya da yerin anlatıldığı eserlerdir. Dolayısıyla, daha kötü bir gelecek resmederek mevcut durumları eleştirirler. Ütopistlerden farklı olarak, korkularını dile getirirler ve okuyucuyu bekleyen tehlikeler hakkında uyarmaya çalışırlar. Bütün ütopik ve karşı ütopik eserlerdeki ortak nokta, her ikisinin de iletmek istediği bir mesajın olmasıdır. Her iki türdeki yazarlar, yaşadıkları toplumun birer üyesi olarak, çevrelerindeki olaylardan etkilenirler. Böylece eserlerinde çeşitli konuları ele alırlar ki bunlardan birisi çoğu ütopik ve karşı ütopik yazarların esas ilgisi olan eğitim konusudur. Ütopist yazarlar eserlerinde ideal eğitim sistemini anlatırlar ve böyle bir eğitimin, arzu edilen toplum ve mükemmel bir yaşamın oluşturulmasında ve bunu devamının sağlanmasındaki önemini vurgularlar. Diğer yandan karşı ütopyalar eğitimde yapılan yanlışlıkları gösterir ve insanların daha kötü bir yaşam ve daha kötü bir dünyaya neden olacak bu eylemlerden kaçınmaları hususunda bir uyarı görevi görür. Bu çalışmada farklı yüzyıllarda yazılmış ve özellikle eğitim konusunu ele almış ütopik ve karşı ütopik eserler seçilmiştir: Thomas More'un "˜Utopia' (1516), Jonathan Swift'in "˜Gulliver's Travels' (1726), Samuel Butler'ın "˜Erewhon' (1872) ve Aldous Huxley'in "˜Island' (1962) isimli eserleri eğitimde amaç ve ilkeler, çocuk eğitimi ve yetişkin eğitimi alt başlıklarında ele alınmıştır. Eserler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar ile farklı dönemlerde yaşamış yazarların eğitime olan bakış açılarının değerlendirilmesi amaç edinilmiştir. The essence of mankind is optimism. Therefore, he has always dreamed of a better future and a better world since the existence of humanity. Utopias are the establishment of this ideal society and order created by human consciousness. However, as being creations of a perfect place, not only do they reflect our desires and hopes about the future, but also criticize the periods and therefore the societies in which they are written. On the other hand, anti-utopias are literary works depicting a society or a place which is much worse than the existing one. Therefore, by portraying a darker future, they satirize the existing conditions and unlike utopians they express their fears and try to warn the reader about the dangers awaiting them. One common point shared by all utopian and anti-utopian works is that they have a message to send. The writers of both types, as citizens of their society, are influenced by the events that surround them. Thus, they base their works on various themes such as education which is a central concern to many utopian and anti-utopian writers. In their works they describe the features of an ideal educational system and emphasize the importance of such education in the creation and maintenance of a desired society and a perfect life. Anti-utopians, on the other hand, indicate the wrongdoings in education and serve as a caution for people to avoid these actions which would result in a worse life and a worse world. In this dissertation utopian and anti-utopian works written in different centuries and which deal specifically with the subject of education have been chosen: Thomas More's "˜Utopia' (1516), Jonathan Swift's "˜Gulliver's Travels' (1726), Samuel Butler's "˜Erewhon' (1872) and Aldous Huxley's "˜Island' (1962) have been studied in terms of aims and principles of education, education of children and adult education. The aim has been to analyze the similarities and differences in the studies of these works written during different periods and an effort has been exerted to analyze their views on education.