Abstract:
Doğum ağrısı, kadınların hayatındaki en ağrılı deneyim olarak ele alınabilir. Doğum ağrısı fizyolojik, psikososyal, kültürel ve çevresel faktörlerin etkileşimini içeren subjektif bir deneyimdir. Ayrıca kültürel değerler ve öğrenilmiş davranışlar da ağrıyı algılamayı ve ağrıya verilen cevabı etkilemektedir. Kültürel faktörler, beklenen hemşirelik girişimleri açısından önemlidir ve bireysel bakım planına dahil edilmelidir. Hemşireler, doğumdaki kadının bakımında geleneksel ve profesyonel bakımı birlikte uyguladıklarında, kadını daha iyi teşvik edebilmekte, kültürel çatışma önlenebilmekte, anksiyete azalmakta ve gevşeme sağlanabilmektedir. Hemşirenin ağrı konusundaki duyarlılığı, kültürel inanışlara duyarlılığı ve iletişim kurma becerisi, hastanın sorununu ortaya çıkarmada, tedavi yönteminin doğru seçiminde ve hemşirelik bakımının etkin planlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Labor pain could be estimated as the most painful experience for women. Labor pain is a subjective experience that includes physiologic, psycho-social, cultural and environmental interactions. In addition, cultural values and learned behaviors affect the answer to that pain perception and pain. Cultural factors are important for nursing interventions and should be included in patient care plan. If nurses apply traditional and professional care simultaneously, it reduces anxiety, prevents cultural conflict and it is also helpful for personal relief. The sensitivity of the nurse about pain, cultural sensitivity and ability to communicate beliefs, revealing the patient's problem, the correct choice of treatment method, and plays an important role in efficient planning of nursing care.