Abstract:
Yöntem;Tanımlayıcı bir çalışmadır. Araştırma kapsamına, İzmir ilinde bulunan 600 primipar gebe alınmıştır. Veri toplama aracı olarak,Sosyo-Demografik Özellikler Soru Formu, Doğum Şekline Karar Verme Durumlarına İlişkin Soru Formu ve Melbourne Karar Verme StilleriÖlçeği-II kullanılmıştır. Veriler katılımcıların soru formları kendilerinin doldurması ve iki soruda yüz yüze görüşme tekniği kullanılaraktoplanmıştır. Bulgular: Gebelerin %81.3' ünün doğum şekline karar verme aşamasında söz sahibi olmak istediği belirlenmiştir. Gebelerdoğum şekli kararları açısından incelendiğinde, %67.2' sinin normal doğuma ve %13.7' sinin sezaryen doğuma karar verdikleri, %19.2'sinin ise halen kararsız olduğu saptanmıştır. Gebelerin yaşları, eğitim durumları, çalışma durumu, izlenilen sağlık kuruluşu, doğum şeklitercihleri, doğum şekli tercihlerinin sorulma durumları, doğum şekline karar verme aşamasında söz sahibi olmayı isteme durumları ile doğumşekli kararları arasında anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir (p< .05). Kaçıngan karar verme puanı yüksek olan gebelerin doğum şeklikonusunda kararsız olduğu, erteleyici karar verme puanı yüksek olan gebelerin ise normal doğuma karar verdikleri saptanmıştır (p< .05).Sonuç: Primigravidalar, doğum şekli konusunda belirsizlik yaşamaktadırlar ve izlemlerini yapan hekim, ebe ve hemşireler tarafındanbilgilendirilerek doğum şekli kararlarını belirlemek istemektedirler. Gebelerin doğru doğum şekline karar vermeleri konusunda desteklendiğive düşüncelerinin önemsendiği eğitim ortamlarına gereksinimlerinin olduğu saptanmıştır. Objectives: Look into the decision making states about the delivery mode of primigravidas and the effective factors. Methods: This is asectional and descriptive study. In the research , there were totally 600 primipar pregnants. Question Form, including the DemographicCharacteristics ,Pregnacy stories and Decision Making States about The Delivery Mode and Melbourne Decision Making Stales Scale-IIwere used as a means of data collection. Results: It was confirmed that 81.3% primipar pregnants wanted to be closely involved withdesicion making stage about their delivery modes. When we investigated the pregnants according to their delivery mode decisions, it wasalso confirmed that 67.2% pregnants decided to have a vaginal delivery, 13.7% pregnants decided to have cesarean delivery and 19.2%pregnants were still ambivalent about their delivery modes. In addition to this, it was stated that there was a meaningful difference betweenthe ages of pregnants, educational backgrounds, professional, medical establishments, pregnancy weeks, their preferences about the deliverymode, the states of being asked how to make the delivery, their desires for participation in the decision making stage about the deliverymode or not and the delivery mode decisions (p< .05). It was stated that the individuals having a high point in the prudent decision makingwere undecided about their delivery modes and the individuals having a high point in the dilatory decision making decided to have avaginal delivery (p< .05). Conclusion: Because of having uncertainty about the Delivery Operation, the primipar Sregnants wants to decidetheir delivery mode with a health guidence. It has been confirmed that the pregnants needs training about the correct delivery mode decisionand they wants to be overrated in their delivery mode decision.