Abstract:
AMAÇ: Benign overian hastalıklarda, CA 125 nadir olarak 1000 U/mL üzerinde saptanır. CA 125 düzeyinin 1500 U/ml'un üzerinde saptandığı durumlarda bu değerin over kanseri için spesifitesi %99.1'e yükselir. Genel olarak, premenopozal ve postmenopozal kadınlarda, CA 125'in maligniteyi saptamada sensitivitesi ve spesifitesi yaklaşık olarak %78'dir. Bu nedenle yüksek CA 125 düzeyleri günümüzde hala overian kitlelerin malign ve benign ayırımında çelişkili sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Preoperatif CA 125 seviyesinin çok yüksek saptandığı durumlarda adneksiyel kitlelere yaklaşım nasıl olmalı ve benign patolojilerin de CA 125'i çok yüksek seviyelere çıkarabileceğini vurgulamak amaçlanmıştır YÖNTEMLER: Ocak 2005 yılından Ocak 2013'e kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Biyokimya Anabilimdalı tarafından CA 125 değeri 450 U/ml'nin üzerinde saptanan 236 hastanın dosyası geriye dönük olarak incelenmiştir. 236 hastanın 67'sinde jinekolojik patoloji saptanmıştır. 67 hastanın 7'si endometrium kanseri, 4'ü serviks kanseri, 21'i peritonitis karsinomatoza ve 1 hasta myoma uteri nedeniyle dışlandıktan sonra çalışmaya 34 hasta dahil edilmiştir. 34 hastanın, operasyon öncesi CA 125 düzeyleri kaydedilmiş, yaş, menopoz durumu, menopoz süresi, tespit edilen kitlenin boyutu, yerleşim yeri, muayene bulguları, görüntüleme yöntemleri dosyalarından ve veri tabanlarından incelenerek kaydedilmiştir. BULGULAR: Analize alınan 34 hastadan, histopatolojik tanılarına göre10'unda (%29.4) benign over kisti, 24'inde (%70.6) malign over tümörü saptanmıştır. Benign olguların 8'inde (%80) endometriozis, 1 olguda (%10) dermoid kist ve 1 olguda (%10) seröz kist adenofibrom saptanmıştır. Benign over kisti saptanan hastaların ortalama serum CA 125 değeri 830.80±395 saptanırken( en düşük 877 ve en yüksek 1565), malign olgularda bu değer 2027.04±1649 ( en düşük 471 ve en yüksek 6702) olarak bulundu. Benign olgular, malign olgularla karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha genç ve premenopozal dönemde saptandı. Vücut kitle indeksi de malign epitelyal over tümörü saptanan hastalarda anlamlı olarak yüksek bulundu. SONUÇ: Pelvik kitlelerin preoperatif olarak benign/malign ayrımının yapılması için bir çok tümör belirteci içeren bir çok skorlama sisteminin geliştirildiğinin, ancak tek başına over kanseri ile özdeş bir tümör belirtecinin bulunamadığını, bunların içinde en özgün ve duyarlı olanının CA 125 olduğunu, bunun pelvik muayene, pelvik ultrasonografi, menopoz durumu ile birleştirildiğinde doğruluk oranlarının daha da arttığı vurgulanmaktadır. Bu nedenle, pelvik kitlelerin ayırıcı tanısında preoperatif CA 125 seviyesi, hastanın özgeçmişi, ultrason bulguları, menopoz durumu ile birlikte değerlendirilmelidir. OBJECTIVE: In benign ovarian diseases, CA 125 is rarely over 1000 U/mL. When CA 125 level is over 1500 U/mL, the spesitificity for ovarian cancer rises to %99.1. In general, for both premenopausal and postmenopausal women, the sensitivity and specificity of CA 125 in predicting malignity is %78. In differentiating benign from malignant pelvic masses, CA 125 has limited specificity, so CA 125 has left room for improvement. In this study, our aim is to discuss the management of pelvic masses when preoperative CA 125 is extremely high and to show that CA 125 level can be elevated in benign diseases. METHODS: From January 2005 to January 2013, 236 patients who had serum CA 125 levels over 450 U/mL in Dokuz Eylul University Biochemistry Department were recorded retrospectively. 67 patients had gynecological disease. From these 67 patients,33 patients were excluded becasue 7 had endometrium cancer, 4 had cervix cancer, 21 had peritonitis carsinomatosa and 1 had myoma uteri. 34 patients were found eligible for the study. Preoperative serum CA 125 levels, age, menopausal status, menopause time, the size and the location of the pelvic mass, pelvic examinations, imaging records were conducted from patient files. RESULTS: : 34 patients were analyzed and according to hystopatological diagnosis, 10 women(%29.4) had benign ovarien cyst and 24 patients (%70.6)had malignant ovarian tumour. In benign cases, 8 (%80) patients had endometriosis, 1 (%10) patient had dermoid cyst and 1(%10) patient had serous cyst adenofibroma. In patients who had benign ovarian cysts, mean serum CA 125 level was 830.80±395( lowest 877, highest 1565), and in malignancy group, serum CA 125 level was değer 2027.04±1649 ( lowest 471, highest 6702). When benign cases were compared with malignant cases, women who had benign cysts were younger and mostly premenopausal. In addition, body mass index were found to be higher in malignant cases. CONCLUSION: In differantiating benign and malignant pelvic masses, there are several scoring systems which includes different tumour markers. CA 125 is the most sensitive and specific tumour marker for ovarian cancer, but still the predictive value is low. In conclusion, in the diagnosis of pelvic masses, preoperative CA 125 levels should be interpreted with patients'age, menopausal status, ultrasonography findings to improve the prediction value of CA 125 in malignant cases.