Abstract:
Amaç: Akut gastroenteritler, hastaneye başvuru yakınmaları arasında sıklıkla yer almakta ve tedavilerdeki gelişmelere rağmen yüksek mortalite ve morbidite oranları ile seyretmeye devam etmektedir. Bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil polikliniğine akut ishal yakınması ile başvuran çocuk olguların başvuru özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil polikliniğine akut ishal yakınması ile başvuran 541 olgu [291 (%53,8) erkek] retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar yaş, cinsiyet, dehidratasyon varlığı ve derecesi, tedavi şekli ve süresi, komplikasyonların varlığı açısından araştırıldı. Bulgular: Hastaların başvuru anındaki yaşı ortalama 4,7 ± 4,1 yıl (1 ay-16 yaş, ortanca: 3 yaş) idi. Otuzüç hasta (%6) kanlı dışkılama, 508 hasta sulu dışkılama yakınması ile başvurdu. İshal süresi ortalama 2,0 ± 1,6 gün (min:1- maks: 9 gün), günde yapılan dışkı sayısı ise ortalama 5,2 ± 2,9 (min: 3- maks:15) idi. Hastaların % 70'inde (383 hasta) kusma yakınması da mevcuttu. Hastaların 206'sı (%38,4) hastaneye başvurmadan önce antibiyotik kullanmaya başlamıştı. Hastaların %84'ünde (450 hasta) dehidratasyon yok iken, %16'sında (91 hasta) değişik derecelerde dehidratasyon mevcuttu. Onsekiz hasta (%3,3) hastaneye yatırıldı. Yatış nedenleri elektrolit imbalansı, ağır dehidratasyon ve asidoz, ağır kusma, konvulzyon geçirme ve ailenin sosyal endikasyonu idi. Dehidratasyonu olan hastalara oral veya parenteral yolla rehidratasyon tedavisi verildi. Akut ishal yakınması ile başvuran hastalar arasında kaybedilen hasta olmadı. Sonuç: Çocuklarda akut gastroenteritlerin büyük çoğunluğunu viral gastroenteritler oluşturmaktadır. İshal tedavisinin en önemli komponenti dehidratasyonun tespiti ve tedavisidir. Bu nedenle tüm hastalarda biyokimyasal incelemeler yapılmamalı, antibiyotik tedavisi gerektirecek özellikleri olmayan hastalara ampirik antibiyotik tedavisi başlanmamalıdır. Objective: Diarrhea is a frequent symptom at hospital admission, and acute gastroenteritis is a major cause of childhood morbidity and mortality, despite improvements in therapy. In this study, we aimed to evaluate patients who were seen at Dokuz Eylül University Hospital's Pediatric Emergency Department with complaint of diarrhea. Eylül University Hospital's Pediatric Emergency Department with complaint of diarrhea were retrospectively evaluated. Age and gender of patients, presence and severity of dehydration, type and duration of therapy and complications were screened. Results: The mean age of patients was 4.7 ± 4.1 years (range: 1 month-16 year, median: 3 years). Thirty three (6%) and 508 patients had bloody or watery stools, respectively. The mean duration of diarrhea was 2.0 ± 1.6 days (range:1- 9 days) and, number of stool per day was 5.2 ± 2.9 (range: 3-15). Seventy per cent (383) of patients also had vomiting. Antibiotics had already been started in 208 patients (38.4%) at the time of the hospital visit. While there was no sign of dehydration in 84% of patients (450 patients), 16% of patients had dehydration with varying severity. Eighteen patients (3.3%) required hospitalization. Electrolyte imbalance, severe dehydration and acidosis, severe vomiting, convulsions and social conditions were the reasons of hospitalization. Dehydrated patients were rehydrated with both oral and parenteral routes. No death occured among the patients. Conclusion: Viral etiologies are the major cause of acute gastroenteritis in children. Detection and therapy of dehydration are the most important components of gastroenteritis management. Therefore, biochemical investigations should not be made routinely in all of the patients and empirical antibiotic therapy should not be started without clear indications.