Abstract:
Amaç: Nörojen mesane, posterior üretral valv (PUV) ve mesane ekstrofisi gibi hastalıklar mesane kapasitesinin düsüklüğüne ve mesane fonksiyon bozukluğuna sebep olmaktadır. Bu olgularda mesane ogmentasyonu, mesane kapasitesini artırmak ve mesane fonksiyon bozukluğunun sebep olduğu ikincil sorunları tedavi etmek amacıyla tercih edilen bir yöntemdir. Hastanın gereksinimine göre, bu yönteme antegrad kolon lavmanı (AKL) ve temiz aralıklı kateterizasyon (TAK) için kateterize olabilir apendiks veya tapering yapılmıs ileum tüpü eklenebilir. Kliniğimizde mesane ogmentasyonu uyguladığımız hastalarda karsılastığımız erken ve geç dönem sorunları irdelemek amacı ile geriye dönük bir çalısma planladık. Gereç ve yöntem: Ekim 1997 ile Temmuz 2009 yılları arasında mesane ogmentasyonu yapılan hastaların hastane kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Olguların demografik verileri, ameliyat öncesi ve sonrası alt ve üst üriner fonksiyonu açısından ürodinamik, biyokimyasal, sintigrafik (dinamik ve statik) çalısmaları incelendi. Ameliyat sonrası erken ve geç dönem komplikasyonları değerlendirildi. Bulgular: Yasları 5 ile 22 (ortalama 10,08 yıl) arasında değisen 13 hastaya (4 erkek, 9 kız) mesane ogmentasyonu yapıldı. Hastaların 5'inde nörojen mesane, 1'inde PUV, 7'sinde mesane ekstrofisi nedeniyle mesane kapasiteleri yetersizdi. Hastaların tamamına Mitrofanoff prosedürü ve 4 hastaya AKL yapıldı. Hastaların 4'ünde kolon, 9'unda ileum segmenti kullanılarak mesane ogmentasyonu yapıldı. Kolosistoplasti yapılan bir hastaya, ameliyat sonrası yetersiz mesane kapasitesi nedeni ile ileal greft ile yeniden ogmentasyon yapıldı. PUV tanılı 1 hasta dısındakilerin tamamına mesane boynu onarımı yapıldı. Hastalardan 2 tanesinde yara yeri infeksiyonu, 2'sinde mesanecilt fistülü, 2'sinde mesane tası 1'inde, Mitrofanoff stomasının ciltten ayrılması gelisti. Ameliyat öncesi ortalama mesane hacmi 96,25 ml (82-111 ml), ameliyat sonrası ise 487,5 ml (450-500ml) olarak ölçüldü. Ogmentasyon sonrası hiçbir hastada DMSA'da renal fonksiyon kaybı ya da yeni renal skar olusumu saptanmadı. Tüm hastalara Mitrofanoff stomasından 3-4 saat aralıklarla TAK yaptırıldı. Äzlemde hastalar TAK aralarında kuru kaldı. Ameliyat sonrası tüm hastalarda mukus salgısının TAK uygulan masını güçlestirdiği görüldü. Sonuç: Mesane ogmentasyonunda kullanılan ileum segmenti, yeterli mesane hacmi sağlar. Kolon ya da ileumun yoğun mukus salgısı TAK'lar sırasında mesanenin bosaltılmasında güçlüğe ve mesane içi tas olusumuna sebep olabilir. Mesane ogmentasyonu, uygun hastalarda böbreklerin korunmasını ve hastaların kuru kalmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Objective: Neurogenic bladder, posterior urethral valve (PUV) and bladder exstrophy may lead to low bladder capacity and abnormal bladder functions. Bladder augmentation is the most preferred multidisciplinary method in the treatment of the patients having low bladder capacity and the secondary problems due to abnormal bladder functions. According to the needs of the patient, creation of a catheterable appendix (Mitrofanoff procedure) or a tapered ileal tube for an antegrad colonic enema (ACE) and clean intermitant catheterization (CIC) might be added. We conducted retrospective study for evaluating early and late postoperative complications of augmented patients. Materials and method: Between October 1997 and July 2009, the hospital records of the patients, who underwent bladder augmentation, were studied retrospectively. Patients were evaluated according to demographics, preoperative and postoperative urodynamic studies, biochemistry, scintigraphic imaging (dynamic and static). Preoperative early and late complications were recorded. Results: 13 patients, (4 boys, 9 girls), aged between 5 and 22 (mean 10.08 years), were underwent bladder augmentation. Bladder capacity of the patients was low due to neurojenic bladder (n: 5), PUV (n: 1) and bladder exstrophy (n: 7). Mitrofanoff procedure was added to all patients. ACE procedure was performed in 4 patients. Colonic segment was used in 4 patients and ileal segment was used in 9 patients for the bladder augmentation. Cutaneous fistula in one patient, and wound infection in 2 patients occurred within early postoperative period. Additionally, one Mitrofanoff stoma was separated from the skin in 1 patient. One of the patients with a colonic segment, was needed a secondary augmentation procedure because of an inadequate bladder capacity. Ileal segment was used in this patient at the second augmentation. Bladder stone formation was seen in one patient. The mean bladder capacity was 96.25 ml (82-111 ml) preoperatively. Postoperatively, mean bladder capacity was measured 487.5 (450-500 ml). New renal scar was not determined in any patient after the augmentation. All the patients are dry when they do CIC in every 3 to 4 hours via Mitrofanoff stomas. Mucus plug formation was observed in all patients. The all parents complained of the difficulty of CIC due to the mucus formation. Conclusion: Although ileum increases the capacity very well, the intense mucus production causes problems while emptying the bladder by CIC and causes bladder stones. Bladder augmentation, although it is a very complex procedure, it helps the patients with inedequate bladder capacities to stay dry and also preserve the kidneys.