Abstract:
Rusya ile İslam dünyası arasındaki zengin tarihi ve kültürel bağları aydınlatmayı amaçlayan bu eser, literatüre değerli bir katkı sunmaktadır. Kitap, Rus edebiyatı ve kültüründe İslam ve Müslümanlarla olan etkileşimi çeşitli açılardan ele almaktadır. Türkler ve Ruslar arasında yüzyıllardır süregelen ilişkileri dinî, sanatsal ve edebi boyutlarda inceleyen bu çalışma, Puşkin’den Tolstoy ve Dostoyevski’nin eserlerine kadar geniş bir yelpazede İslam’ın ve Müslümanların izlerini sürmektedir. Rusya ve İslam dünyası arasındaki etkileşimin tarih boyunca sadece siyasi, ticari ve askeri alanlarla sınırlı kalmadığı; kültürel, dinî ve ideolojik boyutlarda da önemli etkiler yarattığı bilinmektedir. VII.-VIII. yüzyıllarda başlayan bu etkileşimler, İdil (Volga) Nehri boyunca Türklerin aracılığıyla derinleşmiş ve X. yüzyılda İdil Bulgarlarının İslam dinini benimsemesiyle önemli bir dönüm noktasına ulaşmıştır. XIII. yüzyıldan itibaren Altın Orda’nın Rus toprakları üzerindeki etkisi, bu etkileşimi daha da derinleştirmiş; Osmanlı, Kırım Hanlığı ve Orta Asya’daki Türk hanlıkları aracılığıyla yüzyıllar boyu sürdürülen bu ilişki, Rus edebiyatı ve kültürüne de yansımıştır. Kitap; dinî değişimlerden kültürel alışverişlere kadar geniş bir spektrumda bu ilişkinin evrimini incelemektedir. Kitapta yer alan akademik çalışmalar, bu etkileşimin tarihi derinliklerine inme, edebi yansımalarını görme ve bu konudaki bilgi birikimimizi artırma fırsatı sunmakta; aynı zamanda, Rusya’daki yabancı Müslüman öğrencilerin dilsel ve kültürel adaptasyon süreçlerini, Rusya’nın Müslüman dünyası ile olan ilişkilerini ve günümüz Rus edebiyatında Müslüman imajının nasıl temsil edildiğini de ele almaktadır. İslam öğretisinin ve kültürünün Rus edebiyatı ve diline olan etkisini detaylı bir şekilde inceleyerek, iki kültürün birbirleri üzerindeki etkileşimini ve etkisini gözler önüne sermektedir. Bu kapsamlı eserin; Rusya ve Türk dünyası arasındaki akademik ve kültürel ilişkilerin daha da güçlenmesine katkıda bulunacağına, İslam ile Müslümanların Rus edebiyatı ve kültüründeki yerine dair derin bir kavrayış edinmemize vesile olacağına, yeni tartışmaları teşvik edeceğine şüphe yoktur. Bu değerli eserin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunar, okuyucuları için faydalı olmasını ve yeni çalışmalara temel oluşturmasını dilerim.
Prof. Dr. Nükhet HOTAR
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü