Abstract:
Uygulamalı açılımların temel sorunlarından biri, ortaya çıkan analiz sonuçlarının nasıl yorumlanacağı ve hangi yöntemlerle çözümlenebileceği sorunudur. Nitekim, sorun tanıma ve sorun çözmenin yöntemi bilinmeden ya da teoride bilinen kavramsal çerçeveye dayalı sebep ve sonuç ilişkileri kurulmadan, müteşebbis ve/veya iş takımlarının ikna edilmesi mümkün değildir. Günümüz iş dünyasında yeni argümanlara dayalı yeni gündemleri kapsayan yeni yaklaşımlar ortaya konulur iken her zaman ve her koşulda vazgeçilemeyen tek şey ‘rekabet olgusu’dur. Bu olgunun en belirleyici dinamiklerden biri, beşeri, doğal ve fiziki kaynaklara sahip olma şansıdır. Bir ikinci dinamik ise yöntem bilgisi ve bu bilgiye erişilebilirlik durumu ve ortamıdır. Yani, üretim sürecinde kullanılan faktörlerden hangi ölçüde ve nasıl yararlanıldığının ya da her bir sürecin etkinlik parametrelerini yansıtan sonuçların, istenildiği an erişilebilir bir bilgi havuzunda toplanıp toplanmadığının öneminin bilinmesidir. Dolayısıyla, karsılaştırmalı verimlilik/etkinlik parametrelerinin yansıtıldığı ve ölçme sonuçlarının hazır bulunduğu bir bilgi havuzunun, sorun tanıma ve sorun çözme birimleriyle bir ağ ekonomisi oluşturarak yeniden yapılanmanın başarılabilmesi oldukça önemlidir.