Abstract:
Köklü Avrupa resim geleneğini incelemek ve ondan öğrenmek amacıyla ilk olarak 1835 yılında yurt dışına öğrenci (Asker Ressamlar) gönderilmesiyle, Türk resmi başlangıçta daha geleneksel bir yola girmiştir. Yurtdışına gönderilen ikinci kuşak öğrencilerin (Çallı Kuşağı) 1914 yılında dönmesiyle birlikte İzlenimci Avrupa resminin etkisini görürüz. Sanatçılar ve izleyiciler tarafından kabul gören bu anlayış, uzun yıllar Türk resmini etkisi altına alarak; Soyut Sanat, Kübizm, Konstrüktivizm, Fovizm, Fütürizm, Dışavurumculuk, Sürrealizm vb. 20. yüzyılın başlarında Avrupa sanatında ortaya çıkan gelişmelerin tanınmasını engellemiştir.Avrupa?da sanat eğitimini tamamlayıp yurda dönen yeni kuşak öğrenciler tarafından 1928?de kurulan ?Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği? ve 1933 yılında kurulan ?d Grubu? sanatçıları, Batı?daki bu akımlardan bazılarını (Kübizm, Konstrüktivizim, Dışavurumculuk ve Fovizm) kendilerinden önceki kuşakların yaptığı gibi gecikmeli olarak Türk resmine getirerek İzlenimcilikten uzaklaşmaya çalıştılar. Sanatsal üretimleri, söz konusu akımların etkisini açıkça gösterdiği için Batı hayranlığıyla suçlansalar da, bu iki grup ortaya koydukları etkinliklerin dinamizmiyle Türk resim sanatına önemli ölçüde katkıda bulunmuşlardır. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti?nin kendi sanatını yaratma isteğinin de etkisiyle Müstakiller ve d Grubu sanatçıları, figür ve tabiattan soyutlamalar içeren çalışmalarında daha çok Kübist tarzı benimsediler.Türk resminde Müstakiller ve d Grubu?yla başlayan soyutlama eğilimleri, Amerikan Soyut Dışavurumculuğu ve onun Avrupa?daki karşılığı olan İnformel Sanatın etkisiyle gelişmeye devam etti. Böylece Türk sanatı Batıyı yakaladı ve eş zamanlı hale geldi. Ve hala da öyledir. Bu çalışma, Batı sanatının Türk soyut resmini ve soyutlamacı eğilimleri ne ölçüde etkilediğini, Türk ressamların Doğu ve Batı arasında bir sentez yaratma arayışlarını ve bunun çalışmalarında form, yapı ve içerik bakımından yarattığı sorunları inceler With the sending of students (Soldier Pinters) abroad to study and learn from the well-established European Painting first time in 1835, Turkish Painting at the beginning took a more traditional path. And with the return in 1914 of the second generation students sent abroad (Çallı generation) we begin to see the influence of European Impressionist painting. This approach favored by both painters and viewers stayed around for a long time preventing the introduction of new artistic developments in Europe such as Abstract Art, Cubism, Constructivism, Fovism, Futurism, Expressionism, Surrealism and etc. occurring at the turn of the 20th century. ?The Association of Independent Painters and Sculptors? founded in 1928 by a new generation of students returning from Europe and the ?Group d? founded in 1933 tried to break away from Impressionism by bringing some of these movements to the country (Cubism, Constructivism, Fovism and Expressionism), but again retrospectively just like their predecessors did. Though they were accused of worshiping the West, because their artistic production clearly showed the influence of the aforementioned movements, these two groups made a significant contribution to the development of Turkish painting with the dynamism of their activities. Also motivated by the aim of the new Republic to create its own art, the Independents and the Group d took more on the style of Cubism in their works which were abstractions from nature and figure.The tendency towards abstraction in Turkish painting beginning with the Independents and the Group d continued to develop after the World War II under the influence of American Abstract Expressionism and Informel Art, the counterpart of the former in Europe. Thus, Turkish art cought up and synchronized with the West, and it has been so since. The present work explores such issues as the extent to which the Western art has influenced Turkish abstract painting and abstractive tendencies, the search of painters to create a syntehesis between the The East and the West, and the problems it created in terms of form, structure and content of their work