Abstract:
1970'lerin sonunda Keynesyen politikalara karşı yükselişe geçen neoliberalizm, 1980'li yıllarla birlikte uluslararası üst kuruluşlar aracılığıyla tüm dünyaya yayılmış ve dünya genelinde hakim bir paradigma haline gelmiştir. Neoliberalizmin sadece ekonomik bir boyutu olmayıp, en sıkı ilişkide olduğu alanlardan birisi de kent ve kentleşme süreçleridir. Türkiye'de de 1980 yılı, neoliberal politikalar açısından köklü bir başlangıç niteliği taşımaktadır. Ancak 1990'ların sonu, 2000'lerin ilk çeyreğinde yaşanan ve birbirini bütünleyen ekonomik ve politik gelişmeler, 2000'li yılların yeni bir kırılma noktasına işaret ettiğini göstermektedir. Tezin en temel iddialarından birisi; 2000'li yılların, Türkiye'de 1980 sonrası `erken neoliberal kentleşme evresi' olarak adlandırdığımız dönemin tamamlayıcısı niteliğindeki yeni bir kentleşme evresi olan `neoliberal kentleşme evresine' karşılık geldiğidir. Kentleşme sürecindeki bu ayrışmayı belirginleştiren temel unsurlardan birisi, yapısal reformlar temelinde imar mevzuatında gündeme gelen ve neoliberal izler taşıyan çok sayıdaki yasal düzenleme ve kentte neoliberal politikalar ekseninde ortaya çıkan somut mekansal örneklerdir. Bu bağlamda 2000'li yıllardaki neoliberal kentleşme evresinin laboratuarı olan kent ise İstanbul'dur. Kentsel dönüşüm projeleri, büyük ölçekli kentsel projeler, özelleştirmeler, kapalı konut siteleri, alışveriş merkezleri ve rezidanslar neoliberal mekansal yapılanmanın somut örnekleri olarak öne çıkmakta ve kent bu temelde devlet ve sermayenin aktörlüğünde yeniden organize olmaktadır. Bu çalışma 2000'li yıllarda neoliberal politikaların kenti hangi mekanizmalarla ve ne biçimde dönüştürdüğü sorusu üzerine odaklanmakta ve kentin bu kapsamdaki yeniden organizasyonunu İstanbul üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır. Neoliberalism, which underwent a rise by the end of 1970s against the Keynesian policies, has spread throughout the world in the 1980s by means of international institutions and become a dominant paradigm. Neoliberalism dose not only have an economic dimension, city and the urbanization processes are the other spheres with which neoliberalism has the closest relation. Similarly, in Turkey, the year 1980 is a radical startup in terms of neoliberal policies. However, integrated economic and politic developments experienced at the end of 1990s and during the first quarter of 2000s display that the years following 2000 designate a new breaking point. One of the most basic arguments of the thesis is that; 2000s correspond to a `neoliberal urbanization phase? as a new urbanization process which is complementary to the post-1980 period in Turkey denominated as `early neoliberal urbanization phase?. Many legal arrangements that held neoliberal traces and appeared on the agenda of zoning legislation on the basis of structural reforms, and the concrete spatial cases emerged in the city in the axis of neoliberal policies are among the basic elements that crystallize this differentiation in the urbanization process. In this context, the city as the laboratory of neoliberal urbanization phase in the 2000s is Istanbul. Urban regeneration projects, large-scale urban projects, privatizations, gated communities, residences and shopping centers stand out as the concrete cases of neoliberal spatial structuring on which the city is reorganized, with the actors being the state and capital. This research focuses on the question of with which mechanisms and how the neoliberal policies transform the city and aims at displaying this reorganization of the city in the case of Istanbul.