Abstract:
Doğu Ege kıyılarından 2008'de üç tekrarlı toplanan ondört adet yüzey sediment örneğinde organoklorlu pestisitler (OCPs), poliklorlu bifeniller (PCBs), polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAHs) ve alifatik hidrokarbonlar (TALI) tayin edilmiştir. OCPs, PCBs, PAHs ve TALI'lerin toplam konsantrasyonları sırasıyla bdl-17.8, bdl-26.1, 73.5-2170 ve 330-2660 ng/g kuru ağırlık aralığında değişmektedir. Sonuçlar DDT'lerin sediment örneklerinde baskın tür olduğunu göstermiştir. Çanakkale Boğazı girişi haricindeki tüm istasyonlarda en sık rastlanan bileşik p,p'-DDE'dir. Sedimentte DDT'ler tarımsal alanlardan kaynaklanmaktadır ve nehirler ile taşınımları gerçekleşmektedir. OCPs ve PCB'ler İzmir İç Körfez'de diğer istasyonlardan daha yüksek seviyede bulunmuştur. Sediment kalite kılavuzlarına göre; Doğu Ege'de DDT türevlerinin dört istasyonda ve heptaklorun iki istasyonda ekotoksik risk taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Buna ilaveten, Çandarlı ve İzmir İç Körfez istasyonlarında ölçülen PCB'lerin neden olduğu biyolojik etki riski önemli çıkmıştır. Örneklerde hem pirolitik hemde petrol kökenli PAH'lar bulunmuştur. İzmir İç Körfez ve Çanakkale Boğazı'nda petrolden ileri gelen PAH lar yaygın olmasına karşın, diğer istasyonlarda pirolitik kaynaklı PAH'lar hakimdir. Meriç Deltası, Dikili, Çandarlı ve Gökova Körfezlerinde perilen bileşiğinin beş halkalı PAH'ların toplamına oranı yüzde 70'den fazla bulunmuştur. Toplam alifatik ve polisiklik aromatik hidrokarbonların bölgesel dağılımları, kıta sahanlığından ve evsel atıklardan gelen karasal kaynaklı antropojenik ve biyojenik hidrokarbonların başlıca giriş yolu olduğunu göstermiştir. Tüm istasyonlardaki PAH seviyeleri fluorene dışında düşük etki aralığı ve medyan etki aralığı değerlerinin altında bulunmuştur. Ortalama ve en yüksek fluorene konsantrasyonları İzmir İç Körfez'de düşük etki aralığını aşmıştır, ancak medyan etki aralığının altında bulunmuştur. Sonuçlar sedimentlerin potansiyel biyolojik etkisinin olması gerektiğine işaret etmektedir. Organochlorine pesticides (OCPs), polychlorinated biphenyls (PCBs), polycyclic aromatic hydrocarbons (PAHs) and aliphatic hydrocarbons (TALI) were determined in fourteen surface sediment with three replicates collected from the Eastern Aegean coast in 2008. Total concentrations of OCPs, PCBs, PAHs and TALI in sediments ranged from bdl to 17.8, bdl to 26.1, 73.5 to 2170 and 330 to 2660 ng/g dwt, respectively. The results indicated that the DDTs were the predominant contaminant in sediments. p,p?-DDE was the most often found OCP at all stations except Dardanelles Strait Entrance. DDTs in sediments may be derived from the aged and weathered agricultural soils and transported by surface run off from the rivers. OCPs and PCBs were present in noticeably higher concentrations at Izmir Inner Bay than the other sites. According to established sediment quality guidelines, DDTs at four sites and heptachlor at two sites would be more concerned for the ecotoxicological risk in the Eastern Aegean. In addition, the risk of adverse biological effects from the levels of PCBs at sites Candarli Bay and Izmir Inner Bay should be significant. Both pyrolytic and petrogenic PAHs are present in most samples, although petroleum-derived PAHs are dominant at Izmir Inner Bay, Dardanelles Strait and pyrolytic sources are prevalent in other sampling sites. A high contribution of perylene to the total penta PAHs was found greater than 70 per cent in Meric River Estuary, Dikili, Candarli and Gokova Bays. The spatial distributions of TALI and PAHs indicated that urban run-off and transport from the continental shelf is the major input pathway of anthropogenic and biogenic hydrocarbons from terrestrial sources in the near-shore area. PAH levels at all sites were below the effects range-low (ERL) and effects range-median (ERM) values except fluorene. The average and maximum fluorene concentrations exceeded ERL, but below ERM in the Izmir Inner Bay. The results indicated that the sediments should have potential biological impact.