Abstract:
Dişli çark sistemleri, yüksek verimlilikle güç ya da dönme hareketini iletmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Konik dişli çark sistemleri, mil eksenleri birbirine paralel olmayan ve istenilen bir açı ile moment ve güç iletilmesini sağlayan dişlilerdir. Spiral konik dişli sisteminin ana uygulaması araç diferansiyelindedir.Spiral konik dişlinin spiral açısı, titreşim ve sesin yanı sıra dişli sistemi üzerindeki gerilme dağılımını da oldukça etkilemektedir. Bu çalışmada, spiral açısının farklı tipteki spiral konik dişli çarkların dişlerinde oluşan gerilme ve deformasyonların üzerine etkisi sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak incelenmektedir.Öncelikle, gerilme dağılımının değişimi üzerine spiral açısının etkisini belirlemek için dört farklı dişli sistemi modellenmiştir. Ardından, ANSYS Workbench ticari yazılımı ile üç boyutlu temas analizleri gerçekleştirilmiştir.Spiral konik dişli sistemlerinde meydana gelen gerilme, zorlanma ve yer değiştirme dağılımları incelenmiş ve bu çalışmada elde edilen sonuçların literatürdeki sonuçlarla uyumlu olduğu görülmüştür. Gear systems are widely used to transmit power or rotary motion in high efficiency. Bevel gear systems are gears which their shafts are not parallel to each other and provide to transmit the torque and power at a desired angle. The main application of the spiral bevel gear system is in a vehicle differential.Spiral angle of the spiral bevel gear affects the stress distribution on the gear system significantly as well as vibration and noise. In this study, effect of the spiral angle on the stress and deformation that occur in teeth of different types of spiral bevel gear systems are investigated using the finite element method.First, four different gear systems are modeled in order to determine the effect of the spiral angle on the variation of the stress distribution. Then, three-dimensional contact analyses are performed by ANSYS Workbench commercial software.Stress, strain and displacement distributions occurred in the spiral bevel gears systems are examined and it is seen that the results obtained in this study are compatible with the results in the literature.
