Abstract:
Bu çalışmada başlangıç seviyesinde İngilizce bilen öğrencilerin göreve-dayalı öğretim ve geleneksel yöntem sonrası yabancı dil edinimlerindeki başarıları karşılaştırılmıştır. Öncelikle 16 kişiden oluşan iki sınıfın bulunduğu toplam 32 öğrenciye İngilizce seviyelerini ölçmek amacı ile 11 bölümden oluşan ve dönem boyunca işlenecek soruları içeren bir ön-test verilmiştir. Elde edilen veriler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır ve bulgular her iki sınıfın İngilizce seviyesinin hemen hemen birbirine eşit olduğunu göstermiştir. Sınıflardan bir tanesi kontrol grubunu diğeri ise deney grubunu oluşturmuştur. Kontrol grubundaki öğrencilere geleneksel yöntem, deney grubundaki öğrencilere göreve-dayalı yöntem uygulanmıştır. Bu aşamada geleneksel yöntem grubunda dersin işlenişinde ders kitabı ve öğretmene ağırlık verilirken göreve-dayalı öğretimde öğrencilerin tamamlaması gereken çeşitli görevler önem kazanmıştır. Bu iki yöntem karşılaştırılırken geleneksel yöntem uygulanan sınıftaki öğrencilerin doğru cümleler kurmaya önem verdikleri, göreve-dayalı öğretim uygulanan grupta öğrencilerin iletişim odaklı oldukları ve akıcılığa önem verdikleri görülmüştür. Üç aylık bir deney süresinin sonunda her iki gruba da son-test verilerek bir başarı kaydedip kaydetmedikleri ölçülmüştür. Kontrol grubunda öğrenci başarılarının ortalaması ön-test de X= 32, 75 iken son-test de X= 69,00'a çıkmıştır. Deney grubundaki öğrencilerin başarı ortalaması ön-test de X = 33,8750 iken son-test de X= 83,3750 olmuştur. Her iki grubun başarısında da gözle görülür bir artış olduğu ortaya çıkmıştır. Daha sonra her iki grubun son-testleri karşılaştırıldığında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Ve bu bulgular göreve-dayalı öğretimin öğrencilerin İngilizce öğrenme başarısı üzerinde geleneksel yönteme oranla daha etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. The purpose of the study is to investigate to what extent do the traditional method and task-based teaching differ in the foreign language achievement of the 6th grade learners. First of all pre-test was given to a total of 32 students including two classes which have 16 students in each. The aim is to measure their English level. No significant difference was found between the scores of pre-test and the data shows that the learners' English level is almost the same. Sixteen students were in control group which followed the traditional method, while other sixteen were in treatment group where task-based method was integrated into the teaching. At this stage in traditional method the book and the teacher were given emphasis whereas in TBT various tasks which should be completed by the students were of vital importance. While comparing the two methods it was observed that in control group the learners tried to make more accurate sentences but in treatment group the students gave importance to interaction and fluency. After almost a 3 months period of treatment each group was given a post-test in order to measure their improvement in foreign language. In control group before the treatment the average of pre-test scores was X= 32,75 and after the treatment the average was X= 69,00 whereas in treatment group the average of pre-test scores was X= 33,8750 and the average after the treatment was X= 83, 3750. This shows us that there is a great improvement of the foreign language achievements of learners and the data shows that there is a significant difference between the post-test scores of each group. This means that TBT is more effective in foreign language achievements of learners.