Abstract:
Silahlı kuvvetlerin yapısal özellikleri, ülkenin politik kültürü, politik yönetimin başarısızlığı ve meşruluğunu yitirmesi, çeşitli grupların siyasi yönetime dahil olmaya çalışması ve bu tür grupların provakatif uğraşları, ekonomik sorunlar gibi etkenlerin bir araya gelmesi henüz gelişimini tamamlayamamış ülkelerde askeri müdahaleye neden olmaktadır. Türkiye bu tür müdahalelerle geçmişinde sık sık karşılaşmıştır. İşte 12 Eylül İhtilalı de böyle sıkıntılı bir sürecin son halkasıdır. Darbe ülkeyi istikrara kavuşturmak adına yapılmış, öncesinde var olan kıyımı durdurmak için yola çıkmış ve fakat bir müddet sonra verilen cezalarla, değiştirilen anayasa ile ve elbette cezaevlerinde somutlaşan işkencelerle devlet eliyle terörü meşrulaştırıp ikinci bir kıyım tablosuna sebebiyet vermiştir. 27 Mayıs 1960 İhtilalı' ndan, 12 Eylül 1980 İhtilalı' na uzanan süreç Türk siyasal hayatı için oldukça yıpratıcı olmuştur olmasına ama sonrası da toplumun geleceği adına bir sosyal çökertme olarak yer doldurmuştur. İhtilal bir silindir misali toplumun üzerinden geçmiş ve sebebiyle, sonucuyla Türk Demokrasi tarihinde kara bir damga olarak yer almıştır. Bu tez çalışmasındaæ 12 Eylül 1980 İhtilalı' nın genel kapsamı, oluşum zinciri ve beslendiği kaynaklar ile ilgili genel bir değerlendirme yapılmış, ihtilal öncesinde ve sonrasında hakim olan sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmeler çerçevesinde gerçekleşen olayların gençliğin üzerindeki etkileri analiz edilmeye çalışılmıştır. 12th September is the blind alley of Turkish Democracy History. Turkey has a deep background shaped as many volumes of a thick book and thus 12 September is the dark chapter of it. The period faced violence, fear, doubt, and both physical and corporal-mental episodes. The coup was the sudden overthrow of the government and it really caused radical changes in everyone's own life. On 12 th September, the armed forces took administrative control of the state through a five-member National Security Council and appointed a civilian cabinet. After the coup, in 1982, Kenan Evren installed himself as ‘'President of Republic of Turkey'' on November 7 with a 90% approval of the new constitution that was submitted to a public referendum, replacing the older constitution which had "luxurious" liberties for Turkey according to him. That was also the time for the transition to the civilian rule. On 6th November 1983, the military rule ended but its destructive effects would never be coped with after all. Today still the effects of the 12th September coup have been decisive, blind and are in a dark tunnel. Although the following democratization process did not involve a process of coming to terms with the coup. Still today some people try to clean and clear the the impacts of what they have lived and what they have had passed through. However it is impossible! However this shame will live forever! In this study, I try to analyze what the coup was, how it came step by step and how it still lives today. The thoughts that belong to me argue whether it was right or not, whether the Turkish's Military decision was all right and what kind of evolution it passed through. What happened to youth over all? This is the study to put the things on the concrete themes and to ask if the ‘'thoughts'' here are almost free today?