Abstract:
Amaç: Doğumsal kalp hastalıkları çocukluk çağı kalp yetmezliğinin önemli nedenlerinden biridir. Kalp yetmezliği olan hastalarda doku Doppler ekokardiyografi (DDE) gibi gelişmiş görüntüleme teknikleri ve yeni biyokimyasal belirteçler ile daha klinik bulgular ortaya çıkmadan kardiyak fonksiyon bozuklukları tespit edilebilmekte, ya da kalp yetersizliğinin derecesi belirlenebilmektedir. Çalışmamızda soldan sağa şantlı doğumsal kalp hastalıklarında doku Doppler ekokardiyografi verileri ile serum kardiyotrofin-1 (CT-1) ve beyin natriüretik peptit (BNP) düzeylerinin karşılıklı etkileşimlerini araştırmak ve adı geçen biyokimyasal belirteçlerin intrakardiyak defekt özellikleri ile değişimlerini incelemek amaçlanmıştır. Bu yolla soldan sağa şantlı doğumsal kalp hastalıklarında sol ventrikül fonksiyon bozukluklarının erken dönemde saptanmasına yararlı olabilecek parametreler elde edilmeye çalışılmıştır.Yöntem: Çalışmamızda, 1 ay-13 yaşları arasında, 45 hasta ve 23 sağlıklı çocuk incelendi. Hasta grubu içinde 19 olguda atriyal septal defekt (ASD), 17 olguda ventriküler septal defekt (VSD), 6 olguda ASD ve VSD (ASD+VSD) ve 3 olguda patent duktus arteriyozus (PDA) mevcuttu. Tüm çocuklara klasik ekokardiyografi incelemesine (iki boyutlu, M-Mode, iki boyutlu Doppler ve renkli Doppler ekokardiyografileri) ek olarak sol ventrikül (LV) serbest duvarı ve intervetriküler septum (IVS) bazal bölgelerinden DDE çalışması yapıldı. Ayrıca hem klasik hem de DDE‘de elde edilen zaman aralıklarından miyokardiyal performans indeksleri (MPİ) hesaplandı. Tüm olgulardan ekokardiyografi çalışmaları ile eş zamanlı olarak kan örnekleri alındı. Plazma BNP düzeyleri kemilüminisans ve CT-1 düzeyleri de ―enzyme-linked immunosorbent assay‖ (ELISA) yöntemleriyle ölçüldü.Bulgular: Klasik ekokardiyografi ölçümleri açısından her iki grup arasında istatistiksel bir farklılık bulunmadı. Sadece hasta grubunda mitral E/A oranının kontrol grubuna göre daha düşük olduğu görüldü (p 2) CT-1 ile EF ve FS arasında negatif korelasyon bulundu (p 2), CT-1 was negatively correlated with EF and FS (p<0,00001, r=0,71). But there weren‘t any correlations between MPI, which was calculated by both two modalities, and CT-1 or BNP. In ASD group, CT-1 was negatively correlated with mitral E/IVS TDE E‘ (p<0,01, r=-0,68) and in VSD group, a positive correlation between IVS TDE E‘/A‘ and CT-1 was determined (p<0,05, r=0,52).Conclusion: In our study it was determined that for the evaluation of left ventricule functions using classical Doppler and tissue Doppler echocardiography parameters together was better in reflecting the ventricule dysfunctions. Additionally, CT-1 which has been never studied in children before in spite of its use for assessment of heart failure in many cardiac diseases of adult, was higher in patient‘s group. Furthermore, in patients with large intracardiac shunt and high risk of failure, pointing out the relation of echocardiographic parameters with CT-1 suggested the use of this biochemical marker as an indicator of cardiac dysfunction in left to right shunt heart diseases in an early period. In conclusion CT-1, is a marker that is candidate to be used in assessment of heart failure in children as in adults. However, prospective researches with greater number of patients are necessary to display the relationship between CT-1 and cardiac functions in childhood.