Abstract:
Bu araştırmada bir yıl içinde çocuğun cinsel kötüye kullanımı yakınması ile başvuran 11 -18 yaş arası çocuk ve ergenler cinsel istismara uğrayan ergen olgularda bireysel, ailesel ve istismara ait özelliklerin tanımlanması, bireysel, ailesel ve istismara ait özelliklerin psikiyatrik bozukluk oluşum üzerine etkisi olup olmadığının karşılaştırılması ve başa çıkma mekanizmaları ile aile işlevlerinin ve anne ve babaların tutum farklılıklarının olgu olmaya etkisinin belirlenmesi amacıyla değerlendirilmiştir. Çalışmada 24'ü kız, 7'si erkek toplam 31 olgu ve 47'si kız, 14'ü erkek 61 sağlıklı ergenden oluşmaktadır. Her iki gruba da Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu ile tanı açısından taranmıştır. Çalışmaya katılan tüm çocuk ve ergenler ile anneleri tarafından Stresle Başa Çıkma Yolları Ölçeği - Ergen Formu, Stresle Baş Etme Tarzları Ölçeği - Erişkin Formu Formu, Aile Değerlendirme Ölçeği ve Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumu Ölçeği doldurulmuştur. Değerlendirmeler sonunda, olgu olmayı belirleyen faktörler arasında okula gitmeme, kardeş sayısının çok olması, kaçıncı çocuk olduğu, fiziksel hastalık varlığı, zeka düzeyinin düşüklüğü, anne eğitiminin düşük olması, baba alkol kullanımı, marital sorun, aile içi şiddet ve ailede cinsel örselenme öyküsünün olduğu, olgu grubunda daha yüksek oranda psikopatoloji ve belirti olduğu saptanmıştır. Araştırma grubunda anksiyete bozukluğu ve depresif bozukluklar en sık görülen tanılar olmuştur. Olgu grubundaki çocuklarda tanıya etki olduğu saptanan tek sosyo-demografik değişkenin, sosyo-ekonomik düzey olduğu, belirlenmiştir. Ana baba tutumlarının psikopatoloji gelişimi üzerine etkisi saptanamamışÃ¦ aile işlevleriyle ilgili olarak ise olgu grubunda iletişim ve gerek ilgiyi gösterme alt testlerinde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık saptanmıştır. Başa çıkma biçimleriyle ilgili olarak ise olgu grubunun problem odaklı başa çıkmaları daha az kullandığı ve bu başa çıkma biçimini daha az kullanmanın olgu olma riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Tanı almayı etkileyebilecek yordayıcıları saptamaya yönelik çalışmalardan da ruh sağlığına yönelik yordayıcı sonuçlara ulaşılabileceği düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Cinsel istismar, başa çıkma, psikopatoloji, yordayıcı, risk faktörleri In this study, children and adolescents of ages 11-18 that were sexually abused and were admitted to the clinic within a year, with the complaint of sexual misuse, were assessed to determine the description of the characteristics of individual, family and abuseæ to compare whether the features of the individual, family and abuse have an effect on the formation of a psychiatric disorder or not. In conjuction with this, another objective of this study was to establish whether the coping mechanisms and the family functioning as well as the difference in parental attitudes have an effect on being a case or not. The study sample contains 31 casesæ 24 girls and 7 boys, and a control group that contains 61 healthy adolescents of which 47 are girls and 14 are boys. The Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia For School Aged Children were applied to bothgroups to undergo a diagnostic screening. Ways of Coping Checklist ( SBYO)- Adolescent Form, Ways of Coping Inventory (SBO), Family Functioning Inventory (ADO) and Parent Attitude Research Instrument (PARI) were applied to all of the children, adolescents and their mothers in the study. As a result of the assessments, the factors that determined being sexually abused (to represent a case) were found to be not attending school, having multiple siblings, which child the case was within the family, the occurence of a physical illness, low IQ, low education levels of the mother, paternal alcohol use, marital disturbances, the positive story for familial physical and sexual abuse, more positive symptoms and psychopathology in the group who were subject to sexual abuse. The most frequently encountered diagnoses were anxiety disorders and depressive disorders in the study sample. The only sociodemographic variable that was determined to have an effect on the diagnosis within the children case group was socioeconomic status. No effect of parental attitudes was detected on the development of psychopathology and as for family functioning, considering the interaction and attentive caring subscales in the case group, the mean of subtest scores were significantly low statitistically. As for the coping strategies, the case group was found to be using the coping mechanisms focused on problem solving less and that this type of a coping strategy may indeed increase the risk of being a case itself. It is also suggested that, through the studies assigning the predictors affecting the diagnosis, one may reach results that may predict mental health. Key words: Sexual abuse, risk factors, coping, psychopathology, predictor