DSpace Repository

Genel cerrahi anabilim dalında cerrahi alan infeksiyonu sürveyansı

Show simple item record

dc.contributor.author AY, BENGİSU
dc.date.accessioned 2015-11-27T16:31:01Z NULL
dc.date.available 2015-11-27T16:31:01Z NULL
dc.date.issued 2010
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.12397/13085 NULL
dc.description.abstract Giriş, amaç: Hastane infeksiyonları, hastaların hastanede kalış süresinin uzamasına ve ciddi sosyoekonomik sorunlara yol açmaktadır. Hastane infeksiyonları içinde cerrahi alan infeksiyonlarının (CAİ) önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu çalışmada Genel Cerrahi Anabilim Dalı`nda ameliyat edilen hastalarda gelişen CAİ sıklığı ve risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Hastalar, yöntem: Çalışmaya Şubat - Nisan 2010 tarihleri arasında acil ve elektif ameliyat edilen 469 hasta alındı. CAİ, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık İstatistikleri ve Ulusal Hastane İnfeksiyonları İzlem Sistemi [National Nosocomial Infection Surveillance (NNIS)] verilerine dayanılarak insizyonel (yüzeyel/derin) ve organ/boşluk olarak tanımlandı. Hastalar hazırlanan ?Cerrahi Hasta İzlem Formu? ile cerrahi alan infeksiyonu açısından postoperatif birinci, ikinci, yedinci,14., 21. ve 30. günlerde muayene edildi. Verilerin istatistiksel analizleri ki kare testi, t test ve ileriye doğru çoklu lojistik regresyon analizi ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 469 hastadan 65 (%13.9) 'inde CAİ gelişti. CAİ gelişen hastaların; 39 (%60)'u erkekti, 49 (%75.3)'u fazla kiloluydu, 33 (%50.8)'ünde malinite vardı ve 47 (%72.3)'si antibiyotik profilaksisi almıştı. 226 temiz ameliyatın 18 (%8) `inde, 197 temiz-kontamine ameliyatın 33 (%16.8) `ünde, yedi kontamine ameliyatın ikisinde (%28.6) ve 39 infekte ameliyatın 12 (%30.8) `sinde CAİ saptandı. Operasyon süresi 36 (%55.3) hastada üç saatten uzundu. 55 (%84.6) hastada ilk 24 saat içinde oral beslenme başlandı. 61 (%93.8) hastada üriner kateter vardı ve laboratuar testi bakılan 42 hastanın 22 (%52.3) `sinde alkalen fosfataz ve gama glutamil transferaz yüksekliği vardı. Çoklu lojistik regresyon analizi sonunda cinsiyetin erkek olması, vücut kitle indeksinin yüksekliği, operasyon süresinin uzaması, postoperatif erken oral beslenme başlanmaması, üriner kateter varlığı ve karaciğer fonksiyon testleri yüksekliği CAİ oranlarını arttıran anlamlı risk faktörleri olarak belirlendi. Sonuç: Bu çalışmada hastanemiz Genel Cerrahi Anabilim dalında CAİ sıklığı literatür ile uyumlu bulundu. Ancak özellikle temiz ve temiz kontamine operasyonlarda CAİ oranlarının yüksek olmasında uygunsuz antibiyotik profilaksisinin ve postoperatif izlem sürecindeki sağlık bakımı ile ilgili risk faktörlerinin rol oynadığı saptandı. Bu veriler hastanemizdeki CAİ'nın önlenebilmesi gerekli önlemlerin alınmasını kolaylaştıracaktır. Aim: Nosocomial infections cause longer hospitalization and serious socioeconomic considerations. Surgical site infections (SSI) constitute significant part of nosocomial infections. In our study, we aim to detect frequency of SSI and define risk factors for SSI in Department of Surgery Clinic. Patients and method: 469 patients followed between February - April 2010 included to the study. SSİ was described as incisional (Superficial/deep) and organ/space infection according to the National Nosocomial Infection Surveillance (NNIS) recommendations. The patients followed with a form at 2. 7. 30. days postoperatively for developing SSI. The statistically analyzes made by x2 , t test and multivariate forward stepwise logistic regression. Results: Surgical site infections developed in 65 (%13.9) of total 469 patients. 39 (60.0%) of the patients were males; 16 (24.6%) were normal, 49 (75.3%) were over weighted; 33 (50.8%) had malignancy; 47 (72.3%) had surgical prophylaxis. SSI developed in 18 (%8) of 226 clean, 33 (%16.8) of 197 clean-contaminated, two (%28.6) of seven contaminated, 12 (%30.8) of 39 infected operations. Duration of operation was ?3 hours in 36 (55.3%) patients. Feeding was started in 55 (84.6%) patients within first 24 hours. 61 (93.8%) patients had urinary catheterization and 52.3% (22/42) patient had ALP/GGT height. Gender, body mass index, duration of operation, postoperative late enteral feeding, urinary catheterization and liver deficiency were significantly risk factors for SSI after logistic regression analyzes were made. Conclusion: In this study SSI frequency was find same with literature. But we found that inappropriate antibiotic prophylaxis and risk factors associated with health care play role in high rates of SSI in clean and clean/contaminated operations. These data would be helpful in preventing SSI and necessary preventions in our hospital. en_US
dc.language.iso tr en_US
dc.publisher Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi en_US
dc.subject Cerrahi alan infeksiyonu, sürveyans, genel cerrahi, risk faktörleri, Surgical site infection, surveillance, surgery, risk factors  en_US
dc.title Genel cerrahi anabilim dalında cerrahi alan infeksiyonu sürveyansı en_US
dc.title.alternative Surgical site infection surveillance in surgery department en_US
dc.type Thesis en_US


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account