Abstract:
Tanzimat'la Batı'ya açılan Osmanlı'daki yapısal değişimlere, önceleri hukuk, din, tarih, fen bilimleri, askerlik gibi konuları içeren çeviriler,1860'lardan itibaren de edebiyat alanındaki çeviriler eşlik etmiştir. Çevirilerin artmasıyla konuya ilişkin tartışmalar da başlamıştır. Osmanlı'daki ilk çeviri eleştirisi olarak nitelendirilebilecek çalışmayı Kemalpaşazade Said Bey yapmış ve Fransızcadan yapılmış çevirilere ilişkin görüş ve önerilerini,1889'dan başlayarak 18 defter halinde yayımladığı Galatat-ı Tercüme adlı risalesinde ortaya koymuştur. Böylece oluşan tartışma ortamında, önce Fransızca öğretmeni Memed Halit Bey Tetkik-i Galatat-ı Tercüme, ardından da gazeteci Fatin İhsan Bey adlı risalelerini yayımlayarak Kemalpaşazade Said Bey'in eleştirisinin eleştirisini yapmışlardır. Biz çalışmamızda, ilk bakışta "yanlış avcılığı" yapıyor gibi görünseler de, çeviri tarihimiz açısından önemli bulduğumuz bu üç risaleyi birlikte ele alarak değerlendireceğiz.
Structural changes in the Otoman Empire during the Tanzimat Period, were accompanied by translations in various fields such as law, religion, history, science, military and from the 1860 translation in litterature. Discussions on the topic began with increase in translations. The first work, which can be described as the first translation criticism in the Ottoman Empire has been written by Kemalpaşazade Said Bey. He published his opinions and suggestions on the translations made from French in 18 registers (defter) titled Galatat-ı Tercüme starting from1889. Thus, in this discussion milieu. first a French teacher named Memed Halit Bey published Tetkik-i Galatat-ı Tercüme, in which he revealed his review on Kemalpaşazade Said Bey's critiques, and then a journalist Fatin Ihsan Bey did the same in his treatise called Hatıat-ı Tercüme. Although at first sight these publications may seem like as if they were just "hunting errors" , they are important for history of translation in Turkey, and in this paper these three treatises will be discussed together.