Abstract:
Sovyetler Birliğinin dağılmasından ve Soğuk Savaşın bitmesinden sonra Rusya Federasyonu yeni dünya düzeni içinde dış politikasını çizerken bir takım vazifelerle karşı karşıya kaldı. Bu tez Boris Yeltsin ve Vladimir Putin'in bu vazifeleri nasıl yerine getirebildiklerini, ayrıca Yeltsin ve Putin yönetimlerinin dış siyaset dalındaki davranışlarında ne tür belirleyici faktörlerin yer aldığını analiz etmeye çalısacak. İki Cumhurbaşkanının dış siyaseti, bireysel açıdan ve ilgili dönemin kurumsal çerçevesi açısından değerlendirilecek. Rusya'nın dış politika oluşturma sürecinde bir takım yeni eğilimler belirleniyordu; bunların arasında en belirgini, 19. yüzyıldan bu yana Rus siyaset adamları ve felsefeciler arasında devam eden ‘Avrasyacılığa karşı Batıcılık' ideolojik fikir mücadelesi idi. Bu mücadele, Rus dış politikasının dünyanın Batı ve Doğu bölümlerindeki tercihlerinde yansıtılmıştı. Yeltsin ve Putin dönemlerinde Rusya'nın dış siyasetinde Avrasyacılığın mı, yoksa Batıcılığın mı hakim olduğunu veya bu ideolojilerin dengeli biçimde yada bir araç olarak kullanıldıklarını ortaya çıkarmak önemlidir. Bu çalışma, Yeltsin ve Putin yönetimlerinin, dünyanın Batı ve Doğu bölgelerinde bulunan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB), NATO, ve diğer taraftan Asya (Doğu, Güneydoğu Asya, Kuzeydoğu Asya ve Asya-Pasifik bölgesi) ve Orta Doğu ülkeleri ile ilişkilerinde ne tür etkenlerin (örgütler, kuruluşlar, aktörler, geopolitik, güvenlik veya iktisadi düşünceler, yada ideolojiler) yer aldığını ortaya çıkarmaya çalışacak. After the dissolution of the Soviet Union and the end of the Cold War the Russian Federation faced a number of tasks in drawing its new foreign policy agenda in the new world order. The thesis will analyze how Boris Yeltsin and Vladimir Putin managed to handle this task and which factors did play decisive role in Yeltsin's and Putin's administrations' behavior considering foreign affairs. The foreign policy of two Russian presidents will be evaluated in the individual perspective and in the institutional framework of Russia in the respective period. Emerging trends in Russian foreign policy-making were numerous; the most prominent of them was Eurasianism versus Westernism ideological debate which persisted among Russian policy-makers and philosophers since the nineteenth century until nowadays. This debate was reflected in Russian foreign policy preferences when dealing with the Western and the Eastern parts of the world. It is important to find out whether Eurasianism or Westernism prevailed in Russian foreign policy agenda during Yeltsin's and Putin's periods or whether these ideologies were balanced or used instrumentally. This work will try to explore which factors (organizations, institutions, actors, geopolitical, security or economic considerations, as well as ideologies) stood behind one or another choice of both Yeltsin and Putin's administrations when dealing with the Western part of the world, namely the United States (US), the European Union (EU) and North Atlantic Treaty Organization (NATO); and the Eastern part in face of Asia (East, Southeast Asia, Northeast Asia and Asia-Pacific) and the Middle East.