Abstract:
Giriş: Tüm dünyada ve Türkiye'de yaygın olarak bulunan Echinococcus granulosus'un (E. granulosus) larval formlarının neden olduğu kistik ekinokokkozis (KE), hem halk sağlığı yönünden hem de ekonomik yönden çok önemli olan paraziter bir hastalıktır. Hastalığın klinik olarak çeşitli formlarda ve farklı şiddetlerde ortaya çıkması, hastalığa karşı farklı immün yanıtların geliştiğini göstermektedir. Özellikle son 10 yılda olmak üzere, KE'in gelişiminin, klinik seyrinin, sonuçlarının ve farklı immün yanıtların belirlenebilmesinde, birçok immünolojik parametre araştırılmaktadır. Bu alandaki yeni bakış açıları, KE'de Th1 ve Th2 immün yanıtlarının birlikte bulunduğunu ortaya koyan çalışmalardan köken almaktadır. Bu nedenle KE'de bu immün yanıtların meydana gelmesinde görev alan spesifik sitokinlerin, sitokin reseptörlerinin ve kemokinlerin araştırılması büyük önem taşımaktadır. Amaç: Bu çalışmada, cerrahi tedavi sonrası iyileşmiş KE hastaları ile progresif KE hastalarında, IFN gama, interlökin IL4, IL12(p40), IL13 sitokinlerini, solubl IL2 sitokin reseptörünü (sIL2Ralfa), IL1beta proinflamatuar sitokinini, IL8 kemokinini ve bunların birbirleriyle ilişkileri ile hastalığın gelişimindeki rollerini araştırmayı, Türkiye'deki farklı KE hasta gruplarında görülen immün yanıtları tanımlayabilmeyi ve serum IgG antikor yanıtlarını değerlendirmeyi hedefledik. Gereç ve Yöntemler: Cerrahi tedavi sonrası iyileşmiş 10 KE hastasının, 19 progresif KE hastasının ve 13 sağlıklı bireyin periferik kan mononükleer hücre (PKMH) kültürlerindeki IFN gama, IL4, IL12(p40), IL1beta, sIL2Ralfa, IL13 sentezleri ve serumlarındaki IL1beta, sIL2Ralfa, IL8 düzeyleri, ticari ELISA setleri ve kiti kullanılarak araştırıldı. Bunun yanı sıra, hastaların ve kontrol bireylerinin serum IgG antikor yanıtları, in house ELISA yöntemiyle, belirlendi. İstatistik analizi SPSS 16.0 bilgisayar programı kullanılarak yapıldı. Bulgular: İyileşmiş KE hastaları ve kontrol grubu bireylerinin hiçbirisinde spesifik IgG antikor yanıtının bulunmadığı, progresif KE hastalarının ise %74'ünde spesifik IgG antikor yanıtının bulunduğu saptandı. İyileşmiş KE hastalarının PKMH'lerinin IFN gama (Th1 sitokini) sentezi, progresif KE hastalarına ve kontrol grubu bireylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p 0,05). Serumlardaki IL1beta, IL2sRalfa ve IL8 yanıtlarının ise, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark göstermediği saptandı (p> 0,05). Sonuç: Özellikle ilaç ya da cerrahi tedavi sonrası KE hastalarının takibinde, IgG ELISA testi ile birlikte IgG4 ya da IgE gibi farklı antikor yanıtlarını arayan testlerin kullanılması daha yararlıdır. Hem iyileşmiş, hem de progresif hasta grubunda IFN? ile IL4 sentezinin bir arada bulunması, bu sitokin düzeylerinin kontrol grubundakilerden yüksek olması ve progresif hasta grubunda IL4 yanıtları ile IFN gama yanıtları arasında olumlu yönde bir ilişki tespit edilmiş olması, kist sıvısının farklı antijenler içerdiğini ve dolayısıyla KE'de Th1 ve Th2 hücrelerinin birlikte aktive olduğunu göstermektedir. Cerrahi tedavi sonrasında iyileşmiş hastalarda IFN? sentezinin artmış olması ise, hastalığa direncin (koruyucu immünite) Th1 hücre aktivasyonu ile ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle KE hastalarında, cerrahi tedavi öncesi ve sonrası IFN? düzeyleri, hastalığın cerrahi sonrası klinik takibinde kullanılabilir. Hem hastaların PKMH'lerinde yüksek IL4 düzeyleri saptandığından, hem de IL4 yanıtları ile serum IgG arasında anlamlı bir ilişki bulunduğundanæ hastalığın progresyonunun belirlenmesinde IL4 takibi önemli olabilir. İyileşmiş hastalarda yüksek düzeyde saptanan IL12(p40)'ın, hastalığın cerrahi tedavisi ile bu sitokin arasında bir bağlantının bulunduğuna ve cerrahi sonrası iyileşmede IL12'nin kritik bir role sahip olabileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle, IL12, cerrahi sonrası hasta takibinde hem IFN? yanıtı, hem de spesifik antikor yanıtı ile birlikte yararlı olabilir. Elde etmiş olduğumuz tüm verilerin, bugüne kadar KE'de immünitenin araştırıldığı çalışmaları destekler nitelikte olması ya da yapılacak yeni çalışmalara katkıda bulunması bakımından, konuya yönelik ileri araştırmalar için yararlı olacağını düşünmekteyiz. Background: Cystic echinococcosis (CE) caused by the larval stage of Echinococcus granulosus (E. granulosus) which is widespread all around the world and Turkey, is a very important parasitic disease regarding both the public health and the economy. The clinical forms of the disease are various and severity of the disease is changeble that point at different immune response patterns to the disease. Immunological parameters, especially in the last decade, are investigated to determine the development, clinical course and outcome of CE and the different immune responses. The new perspectives in this area, originate from the studies where Th1 and Th2 immune responses in CE coexist. For this reason, it is of great importance to investigate the roles of spesific cytokines, cytokine receptors and chemokines that function in these immune responses in CE. Aim: In this study, our objective was to investigate IFN gamma, interleukin IL4, IL12(p40), IL13, the solubl IL2 cytokine receptor (sIL2Ralfa), proinflammatory cytokine IL1beta and chemokine IL8, their relationship with each other, their roles in the development, clinical course and outcome of the disease, to evaluate the IgG antibody responses in the cured CE patients after surgery and in the progressive CE patients and to determine the different immune responses in different CE patients in Turkey . Material and Methods: IFN gamma, IL4, IL12(p40), IL1beta, sIL2Ralfa, IL13 synthesis of the peripheral blood mononuclear cells (PBMC) from 10 cured CE patients, 19 progressive CE patients and 13 healthy volunteers and IL1beta, sIL2Ralfa, IL8 levels in the sera of them were investigated by using commercial ELISA sets and kit. The IgG antibody responses in the sera of all the patienst and volunteers were determined by in house ELISA. For statistical analysis, SPSS 16.0 software programme was used. Results: None of the cured CE patients and the healthy volunteers were positive for spesific IgG while 74% of the progressive CE patients exhibited spesific IgG responses. IFN gamma (Th1 cytokine) production of PBMCs from cured CE patients was significantly higher than the production of PBMCs of both the progressive CE patients and healthy volunteers (p 0,05). The levels of IL1beta, IL2sRalfa ve IL8 levels in sera did not differ significantly between groups (p> 0,05). Conclusion: Especially in the clinical follow up of the CE patients cured with drug or surgery, it is more useful to use IgG ELISA test with different kinds of tests searching different antibody responses such as IgG4 or IgE. The coexistence of IFN gamma and IL4 in both the cured and progressive patients, the higher levels of these cytokines in patients' PBMCs than the levels in healthy volunteers' PBMCs and also the significant positive correlation found between IFN gamma and IL4 responses in the progressive CE patients, point at that cyst fluid has different antigenic epitops and so, in CE Th1 and Th2 cells are activated together. The high IFN gamma production in the cured patients after surgery implies Th1 cell activation in protective immunity. For this reason, levels of IFN gamma in CE patients before and after surgical therapy may be useful for the clinical follow up after the surgery. Besides, because the high concentrations of IL4 was detected in supernatants from patients' PBMCs and the significant positive correlation was found between IL4 and IgG responses, IL4 may be a useful marker to determine the progression in CE. The high levels of IL12(p40) detected in cured patients indicate the association of this cytokine with the surgical treatment of CE and the critical role of IL12 in getting cured from the disease after surgery. Consequently, IL12 may prove useful with IFN gamma and spesific antibody responses in the clinical follow up of patients after surgery. The results of this study are expected to be useful for the further researches related to the immunity in CE, as they support the existing studies or contribute the new ones.