Abstract:
Kan yağları yaş, cins, menopoz, şişmanlık ve yaşam alışkanlıklarından etkilenmektedir. Antropometrik yöntemler beden bileşiminin saptanmasında sıklıkla kullanılmaktadır. Biyoelektriksel empedans analizi beden yağ yüzdesini belirlemede kullanılan yeni bir teknolojidir. Çalışmanın amaçları erkek ve kadınlarda beden yağ yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan yağlarıyla ilişkisinin belirlenmesi ve beden yağ yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin riskli kan yağlarını öngörmedeki başarısının saptanmasıdır. Kesitsel tipte yapılandırılan araştırmada beden yağ yüzdesi ve kan yağları arasındaki zayıf korelasyonu (r=0.10) saptayabilmek için %5 hata, %90 güç için örneğe en az 854 kişinin alınması gerektiği hesaplanmıştır. Örnek seçilmemiş, Balçova Teleferik Mahallesi'nde yaşayan ve Balçova'nın Kalbi (BAK) Projesine katılan tüm bireylerin çalışma kapsamına alınması planlanmıştır. Değişkenler kan yağları, sosyo demografik değişkenler ve yaşam alışkanlıkları, sağlık öyküsü, beden yağ yüzdesi ve antropometrik ölçümlerdir (BKI, bel çevresi, bel kalça oranı, bel boy oranı). Veri toplama, önce evlerde, sonra Teleferik Mahallesi semtevinde olmak üzere iki aşamalı olarak yapılandırılmış, 974 kişi veri çözümlemeye alınmıştır. Katılımcılarda şişmanlık çok sıktır. Ortalama total kolesterol ve LDL sınır değerlerinin üstündedir. Erkeklerde beden yağ yüzdesi ile antropometrik ölçümler HDL ile ilişkilidir. Kadınlarda beden yağ yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin HDL ve trigliserit ile erkeklere göre daha güçlü bir ilişkisinin bulunduğu belirlenmiştir. Beden yağ yüzdesi ve antropometirk ölçümler erkeklerde riskli kan yağlarını öngörmede başarılı değildir. Kadınlarda hem beden yağ yüzdesinin hem antropometrik ölçümlerin riskli kan yağlarını öngörme becerisi anlamlı olarak erkeklere kıyasla çok daha yüksektir. Beden yağ yüzdesinin riskli kan yağlarını öngörmedeki başarısı antropometrik ölçümlerle benzerdir. Serum lipids are affected by age, sex, menopause, obesity and life style. Anthropometric measurements are used frequently to determine the body composition. Bioelectrical impedance analysis is a new technology, used to assess the percentage body fat (PBF). The objectives of this study are to evaluate the association between PBF, anthropometric measurements and serum lipids, and to determine the successfulness of PBF and anthropometric measurements on prediction of elevated serum lipids in men and women. In this cross sectional study, in order to determine the weak association (r=0.10) between PBF and serum lipids, within 5% precision and 95% CI, at least 854 participants should be evaluated. No sampling had been done, where all of the participants of the Heart of Balcova (BAK) Project in Teleferik district were affiliated. The variables are serum lipids, socio-demographic variables, life style habits, health history, PBF and anthropometric measurements (body mass index, waist circumference, waist hip ratio, waist height ratio). Data collection was structured in two stages, first at home and then in Teleferik Semtevi. In total 974 participants were analyzed. Among participants obesity is very frequent. Mean total cholesterol and LDL-C values are above the desired levels. In men, PBF and anthropometric measurements are associated with HDL-C. In women the association between PBF and anthropometric measurements with HDL-C and triglyceride is stronger than men. In men, PBF and anthropometric measurements are not successful in predicting elevated serum lipids where in women PBF and anthropometric measurements are much more successful in predicting elevated serum lipids. The successfulness of PBF on prediction of elevated serum lipids is similar to the anthropometric measurements.