Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C14/S3 (2012)
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5288
2024-03-29T09:48:14ZTALEP ANALİZİ VE TALEP ÖNGÖRÜSÜ: BİR ÖZEL HASTANEDE UYGULAMA
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5698
TALEP ANALİZİ VE TALEP ÖNGÖRÜSÜ: BİR ÖZEL HASTANEDE UYGULAMA
Özer, Özlem; ERKİLET, Merve
Çalışmanın amacı, Ankara'daki bir özel hastanede Ekim 2009-Ekim 2010 tarihleriarasında sağlık hizmetlerinden faydalanan hastaların özelliklerini belirlemek ve buna bağlıolarak, gelecekteki klinik ve poliklinik hastalarının profilini ortaya çıkarmak ve böylecehasta hizmetlerinin planlamasını yapmaları için sağlık yöneticilerine yardımcı olmaktır.Çalışmanın örneklemini 270 hasta oluşturmaktadır. Veriler, hastanenin halkla ilişkilerbiriminin yapmış olduğu hasta memnuniyet anketlerinden ve elektronik hasta kayıtlarındanyararlanarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde ki-kare testi uygulanmıştır.Çalışma sonunda, hastaların eğitim durumları ile bir sonraki sağlık sorunlarında hastaneyitercih etme durumları arasındaki ilişkinin anlamlılık değeri 0,059 olarak bulunmuş veilişkinin anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Hastaların mesleklerine ilişkin sonuçlarincelendiğinde ise ilişkinin anlamlılık değeri 0,01 olarak belirlenmiş ve ilişkinin anlamlıolduğu sonucuna varılmıştır. The purpose of this study, at a private hospital in Ankara between October 2009-October 2010 to determine particulars of outpatients and inpatients that using health careservice and therefore profile of outpatients and inpatients build up in the future and thusaid to health care management who make planning of patient services. The populationconsists of 270 patients. The data collected from patient satisfaction surveys and electronicpatients records are used by public relations department of hospital. Chi square test isimplemented in statical analysis of the data. At the end of study, significant level ofcorrelation between educational background of patients with patients' electing to hospitalin next health problems are found 0,059 and reached the conclusion that correlation is notsignificant. In addition to when are analyzed results about profession of patients,significant level of correlation are found 0,01 and concluded that correlation is significant.
2012-01-01T00:00:00ZÜRETİM SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTEREN KOBİLERDE ISO 9000'NİN ETKİLİ UYGULAMASI İÇİN KRİTİK BAŞARI FAKTÖRLERİ
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5697
ÜRETİM SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTEREN KOBİLERDE ISO 9000'NİN ETKİLİ UYGULAMASI İÇİN KRİTİK BAŞARI FAKTÖRLERİ
KALKAN, Adnan; ÇETİNKAYA BOZKURT, Özlem
ISO 9000 bütün dünyada kalite konusunda işletmeler tarafından en çok uygulananstratejilerden biridir. ISO 9000, Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan birçokülkede önemli konulardan biri olmuştur. Bugüne kadar KOBİ'lerde ISO 9000 KaliteYönetim Sistemi'nin başarılı bir şekilde uygulanması, kritik başarı faktörleri ve uygulamasorunları ile ilgili çok az sayıda çalışma yayımlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'deüretim sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lerde ISO 9000 standardının etkili uygulanmasıiçin kritik başarı faktörlerinin araştırılmasıdır.Bu çalışma, Türkiye'de üretim yapan işletmeler arasından seçilen ISO 9000sertifikalı 246 KOBİ'den oluşan bir örneklemde yürütülmüştür. Veriler, her bir örnekişletmede kaliteden sorumlu yöneticilere yapılan anket ile elde edilmiştir. ISO 9000'ninetkili uygulanabilmesi için kritik başarı faktörleri önemlilikleri bakımından basittanımlayıcı istatistik ile değerlendirilmiştir.Bu çalışma, üretim sektöründe faaliyet gösteren ve ISO 9000 standardını etkili birşekilde uygulamak isteyen KOBİ'ler için pratik bir rehberdir. ISO 9000 for quality is one of the most applicable strategies by businesses all overthe world. ISO 9000 has been one of important issues in many developing countriesincluding Turkey. Up to now less study is published on the successful use of ISO 9000Quality Management System, critical success factors and application problems in SME's.The purpose of this study is to investigate the critical success factors for the effectiveimplementation of ISO 9000 standard in small and medium-sized enterprises (SME's)operating in the manufacturing sector in Turkey.This empirical study has been carried out with a sample of 246 ISO 9000-certifiedSME's selected from enterprises operating in manufacturing sector in Turkey. Data were obtained by a questionnaire survey of the managers responsible for quality in each of thesample SME's. Critical success factors for the effective implementation of ISO 9000 wereassessed for importance by simple descriptive statistics.This study provides practical guidance for SME's operating in manufacturingsector and seeking to implement the ISO 9000 standard effectively.
2012-01-01T00:00:00ZULUSLARARASI İLİŞKİLER VE RASYONELLİK: BÜROKRATİK POLİTİKANIN ALANA KATKISI VE GELECEĞİN ÖNGÖRÜLMESİNDE RASYONELLİK VARSAYIMININ ÖNEMİ
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5696
ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE RASYONELLİK: BÜROKRATİK POLİTİKANIN ALANA KATKISI VE GELECEĞİN ÖNGÖRÜLMESİNDE RASYONELLİK VARSAYIMININ ÖNEMİ
Doğan, Nejat
Uluslararası İlişkiler literatüründe genel olarak bireylerin "rasyonel" olduğundanhareket edilerek, tümevarımsal yöntemle kurumların ve devletlerin de rasyonel aktörlerolduğu ve rasyonel kararlar aldığı varsayılır. Bu varsayıma en kapsamlı eleştiri"bürokratik politika" çalışmalarından gelmiştir. Makale, bürokrasi, grup ve bireydüzeylerinde bürokratik politikanın rasyonellik varsayımına getirdiği eleştirileri alanın enönemli eserlerine değinerek ele almaktadır. Her ne kadar bürokratik politika aktörlerinbazen rasyonel kararlar almadığını ve alamayacağını ortaya koysa da, eğer bilim veteoriden amacımız açıklama ve anlamaya ek olarak geleceği de öngörmekse, rasyonellikvarsayımına ihtiyacımız vardır. Sosyal bilimlerin gelişimine katkıda bulunma ve kararalıcılara tavsiyeler verme amacındaki bilim insanları, karmaşık veriler ile olaylarıbasitleştirmeye ve aktörlerin rasyonel olduğunu varsaymaya ihtiyaç duyacaklardır. Busonuç, uluslararası politikada irrasyonel davranış ve kararların azımsanacak orandaolduğunu değil, rasyonellik varsayımını benimseyen bilim insanının geleceği öngörmededaha umutlu olacağını vurgulamaktadır. Having embraced the assumption of the individual's rationality, most studies inInternational Relations conclude that groups, institutions, and states are also rationalactors and can take rational decisions. To these assumptions the strongest criticism so farhas come from bureaucratic-politics studies. This article, through reviewing the seminalworks in bureaucratic politics, reflects on the criticisms leveled against the rationalityassumption at three basic levels, namely individual, group, and bureaucracy. Althoughbureaucratic politics has made invaluable contribution to the field by demonstrating thatactors sometimes did not and cannot take rational decisions, if social scientists' objective isnot only explanation and understanding but also prediction, then, the rationality assumption is somewhat necessary. Those social scientists, who have been trying tocontribute to the development of social science and to provide policy suggestions withleaders and policy makers, will need to adopt the assumption of rationality and simplifycomplex social issues and the data in hand. This conclusion does not mean that we canunderestimate the frequency or the importance of irrational behavior in internationalpolitics, but that social scientists working under the assumption of rationality can betterhope that we can predict future events.
2012-01-01T00:00:00ZPOSTKOLONYAL FEMİNİST TEORİDE MİLLİYETÇİLİK, MİLİTARİZM VE SAVAŞ KARŞITLIĞI
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5695
POSTKOLONYAL FEMİNİST TEORİDE MİLLİYETÇİLİK, MİLİTARİZM VE SAVAŞ KARŞITLIĞI
Arman, Murat Necip; ŞERBETÇİ, Didem
Postkolonyal Feminizm 1980'lerden sonra doğmuş, uluslararası ilişkiler disiplinindördüncü kuşak tartışmasına dahil bir teoridir. Bu teori hem klasik feminizmin Batılı, ortasınıf kadın yaklaşımını eleştirmiş; hem de Batılı liberal siyaset bilimine ilişkin kavramlarıyapı sökümüne uğratmıştır. Milliyetçilik ve militarizme karşı açık bir karşı duruş geliştirenteori, liberal yaklaşımların şiddetin her türüne karşı tutumunu benimsememektedir. Batılıgözünde Batı dışı toplumların pozisyonunu anlamaya çalışan teori, melezleşme gayretlerinianlamsız bulmaktadır. Postcolonial Feminism, which was born after 1980's, included in the fourth debateof the international relations theory. This theory criticized both the Western, middle-classwomen approach of classic feminism, moreover deconstructed the Western liberal conceptsof political science. The theory developed a clear stance against nationalism andmilitarism; hence do not accept the liberal stance against all forms of violence. The theoryefforts to understand the position of the non-Western societies in the eyes of Westernpeoples, in addition it finds the hybridization efforts meaningless.
2012-01-01T00:00:00Z