Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, C14/S2 (2012)
http://hdl.handle.net/20.500.12397/2450
2024-03-29T07:44:48ZJEOTERMAL KAYNAKLI ARSENİĞİN YERALTISUYU VE YÜZEYSELSULARDAKİ JEOKİMYASAL DAVRANIŞI: BİRLİKTE ÇÖKELME, ADSORBSİYON, pH-Eh
http://hdl.handle.net/20.500.12397/2780
JEOTERMAL KAYNAKLI ARSENİĞİN YERALTISUYU VE YÜZEYSELSULARDAKİ JEOKİMYASAL DAVRANIŞI: BİRLİKTE ÇÖKELME, ADSORBSİYON, pH-Eh
GÜNEŞ, SEVGİ; Güneş, Cihan
Jeotermal sistemlerden kaynaklanan arsenik kirliliğinin yüzeyselsu ve yeraltısularında açığa çıkması, bu suların içme ve sulama amaçlı kullanımlarını riske sokmaktadır. Bu sulardaki, arsenik kirliliği sucul ekosistemleri de etkilemektedir. Çalışmada, Balçova (İzmir) ve Gediz Ilıca (Kütahya) jeotermal alanlarından kaynaklanan arseniğin, yüzeyselsu ve yeraltısularında taşınım ve türleri, depolanması ve giderim mekanizmaları incelenmektedir. Sularda, Phreeqc yazılımı ile türleştirme, çözünme/çökelme ve soğuk sular ile karışım dikkate alınmak suretiyle modellemeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, arsenik derişimlerinin mineral çökelimleri, adsorbsiyon, redoks (Eh) ve pH tarafından kontrol edilmekte olduğu saptanmıştır. Adsorpsiyon genellikle yeraltısularındaki arseniği kontrol eden ana proses iken, yüzeyselsularda yüksek arsenik derişimlerinin bulunması herhangi bir tepkisel taşınıma uğramadığını göstermektedir. The release of arsenic (As) from geothermal systems into surface waters and groundwaters compromises the use of these waters as drinking and irrigation water resources. In these waters, arsenic contamination can also affect aquatic ecosystems. This study examines the release of arsenic in Balçova (Izmir) and Gediz Ilıca (Kütahya) geothermal areas, its transport and speciation of As in the receiving waters, as well as the deposition and removal mechanisms occurring in the both natural environments. The systems are modeled using the Phreeqc code, taking into account aqueous speciation, dissolution/precipitation as well as , mixing with cold waters. The results of this study suggest that the partitioning is controlled by several processes including mineral precipitation, adsorption, pH and oxido-reduction. Adsorption is often the main process controlling the fate of As in the groundwater whereas in surface waters high As concentrations are due to its nonreactive behavior.
2012-01-01T00:00:00ZHAZAR GÖLÜ CANSUYU VE POMPAJ DEPOLAMALI HES PROJESİ
http://hdl.handle.net/20.500.12397/2779
HAZAR GÖLÜ CANSUYU VE POMPAJ DEPOLAMALI HES PROJESİ
TUNA, M. Cihat
4628 ve 5346 sayılı Kanun kapsamında yapılacak olan depolamasız su kuvveti tesisleri kurulu gücümüzde büyük bir yer tutacaktır. Bu santrallerle üretilen fazla enerji, güç talebinin düşük olduğu saatlerde tüketilemeyecek ve üretilen enerjinin depolanması da mümkün olmadığından bir enerji kaybı ortaya çıkacaktır. Elektrik formunda depolanmayan bu enerji, talebin az fiyatın düşük olduğu saatlerde elektrik kullanılarak su formunda depolanmalı ve ihtiyacın yüksek olduğu saatlerde elektriğe dönüştürülerek kullanıma sokulmalıdır. Elektrik enerjisi, arz ve talebini eşleştirmek için kullanılan böyle bir sistem ülkemizde mevcut olmadığından 1 Temmuz 2006 tarihinde 1210 MW kurulu gücündeki Bursa Doğal Gaz santralı arızalanıp devre dışı kalınca 13 şehrimiz 8 saat boyunca enerjisiz kalmıştır. Bu çalışmada gelişmiş ülkelerin enerji arz güvenliği ve fiyat dengesini sağlamak amacıyla yaygın olarak kullandığı ancak ülkemizde henüz bulunmayan bu sistem için bir ön fizibilite çalışması yapılmıştır. Büyük bir depolama kapasitesi ile inşa kolaylığı ve birçok ekonomik avantajı olan Hazar Gölü'nün sahip olduğu bu potansiyel araştırılarak firm enerji üretim kapasitesi ve maliyet çalışmaları yapılmıştır. Non-storage water power plants that will be built according to the law no. 4628 and 5346 will hold a big place in installed power of Turkey. The energy that is produced in these plants will not be consumed and energy lost will emerge because energy storage is not possible. This energy that is not stored in the form of electricity will be stored in the form of water at the time that demand is little and price is low and this water converted to electricity will be put in use at the time that demand is high. In 01 July 2006 and 12 January 2012, Bursa natural gas plant that has an installed capacity of 1210 MW broke down and electricity cuts occurred in Marmara Region because there is no any pumped storage system that will supply peak energy demand in Turkey.In this paper, a pre-feasibility study for pumped storage HEPP that Turkey has not had yet and is built to ensure security of energy supply and price equilibrium is made. The pumped storage facilities and firm energy capacity of Hazar Lake that has features like large reservoir capacity, a lot of economic benefits and ease of construction is investigated and profitability study is made.
2012-01-01T00:00:00ZDOĞAL VE AKTİFLEŞTİRİLMİŞ ANAEROBİK ÇAMUR KULLANILARAK METİLEN MAVİ BOYASININ BİYOSORPSİYONU: DENGE, KİNETİK VE TERMODİNAMİK ÇALIŞMALAR
http://hdl.handle.net/20.500.12397/2778
DOĞAL VE AKTİFLEŞTİRİLMİŞ ANAEROBİK ÇAMUR KULLANILARAK METİLEN MAVİ BOYASININ BİYOSORPSİYONU: DENGE, KİNETİK VE TERMODİNAMİK ÇALIŞMALAR
SARIOĞLU CEBECİ, Meltem; GÜLER, Ülker Aslı
Bu çalışmada, doğal ve % 1'lik H2SO4 çözeltisi ile aktifleştirilmiş anaerobik çamur biyosorbent olarak kullanılarak, kesikli deneylerle metilen mavi boyasının biyosorpsiyonu incelenmiştir. Biyosorbentin partikül büyüklüğü 0.125-0.063 mm arasında seçilmiştir. Boya konsantrasyonu, temas süresi, biyosorbent miktarı, çözelti pH'ı ve sıcaklık gibi biyosorpsiyon prosesini etkileyen deneysel parametreler çalışılmış, Langmuir, Freundlich ve Dubinin-Radushkevich (D-R) adsorpsiyon izoterm modelleri uygulanmıştır. Metilen mavi boyasının biyosorpsiyonu için doğal ve aktifleştirilmiş anaerobik çamur biyosorbentlerinin adsorpsiyon kapasitesi (Qo) sırasıyla 22.27 ve 4.70 mg/g olarak hesaplanmıştır. Her iki biyosorpsiyon çalışmasında da biyosorpsiyon kinetiğinin yalancı ikinci derece kinetiğine uyum sağladığı bulunmuştur. 25-45 o C sıcaklık aralığında yapılan termodinamik parametrelerin hesaplamalarından (ΔH, ΔG ve ΔS) her iki çalışmanın da ekzotermik olduğu, doğal anaerobik çamur kullanılarak yapılan biyosorpsiyonun spontane olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak; atıksu arıtma tesisinden temin edilen bu materyalin bu çalışmada olduğu gibi sulu ortamlardan renk gideriminde başarıyla kullanılabilmesi, atıkların yeniden kullanımı açısından oldukça önemlidir. In this study biosorption of Methylene Blue dye on to natural and activated with 1% H2SO4 solution anaerobic sludge as biosorbent was investigated in batch experiments. Particule size of biosorbent was chosen between 0.125-0.063 mm. Experimental parameters affected biosorption process such as concentration of dye, contact time, amount of biosorbent, solution pH and temperature were studied. Langmuir, Freundlich and Dubinin-Radushkevich (D-R) adsorption isotherm modells fitted to experimental data. Adsorption capacity (Qo) of natural and activated anaerobic sludge as biosorbent for Methylene Blue dye biosorption was found to be 22.27 and 4.70 mg/g, respectively. For both biosorption studies, biosorption kinetic was pseudo-second order. Both studies were exothermic based on calculation of thermodynamic parameters (ΔH, ΔG ve ΔS) and first biosorption (natural anaerobic sludge) study was found to be spontone. As a conclusion; the ose of anaerobic sludge for color removal from aqueous solutions taken from wastewater treatment plant is important for reuse of them.
2012-01-01T00:00:00ZİZMİRNET İSTASYONLARINDA STANDART SPEKTRAL ORAN YÖNTEMİ KULLANILARAK ZEMİN TRANSFER FONKSİYONLARININ HESAPLANMASI
http://hdl.handle.net/20.500.12397/2777
İZMİRNET İSTASYONLARINDA STANDART SPEKTRAL ORAN YÖNTEMİ KULLANILARAK ZEMİN TRANSFER FONKSİYONLARININ HESAPLANMASI
GEÇİM, ELÇİN; KEÇECİOĞLU, Murat; ÇEKEN, Ulubey; POLAT, ORHAN
Bu çalışmada İzmirNET ivme-ölçer istasyonlarındaki yerel zemin etkileri, standart spektral oran yöntemi (SSR) kullanarak hesaplanmıştır. Her zemin için azimutal dağılımı uygun seçilen altı adet depremin S dalgası seçilmiş ve spektrumu alınmıştır. Bu istasyonlar, daha sonra referans istasyon olarak seçilen MNV istasyonunun spektrumuna oranlanmış ve saptanan depremlere ait spektral oranların geometrik ortalaması istasyon bazında grafiklenmiştir. Zeminlerin özelliklerine göre farklı büyütme değerleri elde edilmiştir ve farklı freakanslara göre haritalanmıştır. Kaya zemin olan Paleosen kireçtaşları, Miosen volkanitleri ve filişlerde büyütme gözlenmemiştir. En büyük büyütme, eski Gediz deltası üzerindeki Mavişehir'de yer alan MVS istasyonunda tespit edilmiştir. Diğer belirgin büyütme pikleri ise Kuvaterner alüvyonda yer alan Karşıyaka, Bostanlı, Balçova ve Konak istasyonlarında gözlenmiştir. In this study, local site effects of IzmirNET accelerometric stations have been calculated by using the Standard Spectral Ratio (SSR) method. S-wave of six selected earthquakes have been chosen according to azimuthal distribution for each site and then their spectrums were computed. These stations have been divided by the reference station which was chosen as MNV and then, geometric mean of spectral ratio of selected events was illustrated as graphic for each station. Different amplifications were obtained regarding the soil characteristics and mapped for different frequencies. No amplificationswere observed with respect to rock on Paleocene limestones, Miocene volcanics and flysch. Peak amplification was detected in Mavisehir where old Gediz River bed presents over there. Other remarkable peaks are observed on Quaternary alluvial in Karsiyaka, Bostanli, Balcova and Konak stations.
2012-01-01T00:00:00Z