Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C14/S2 (2012)
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5287
2024-03-29T08:20:00Z
2024-03-29T08:20:00Z
"MODERNLİĞİN ARKA YÜZÜ" OLARAK GÜNDELİK HAYAT: AŞKI MEMNU
Yiğit, Zehra
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5692
2020-06-16T12:44:50Z
2012-01-01T00:00:00Z
"MODERNLİĞİN ARKA YÜZÜ" OLARAK GÜNDELİK HAYAT: AŞKI MEMNU
Yiğit, Zehra
Modernleşme sonrası kapitalist toplumlarda ‘gündelik' kelimesinin içine kapitalistsistemin stratejilerini de aldığı saptanmaktadır. Günümüzde TV, kapitalist sistemin vezihniyetin yayılmasında etkili bir araç olarak önem taşımaktadır. Çalışmada bir ideolojiaracı olarak gündelik yaşam eleştirisi, diziler üzerinden yapılmaya çalışılmaktadır.Makalenin örneklemini Aşk-ı Memnu (Hilal Saral–2008/2010) dizisi oluşturmaktadır.Çalışmada dizisel anlatımdaki gündelik yaşam pratiklerini, sosyolojik eleştiri yöntemi ileortaya çıkartmak amaçlanmaktadır. Neo-Marksist kuramcılar Henri Léfebvre, Michel deCerteau ve Michel Foucault'nun sistem, iktidar ve gündelik yaşama dair düşüncelerimakalenin kuramsal temelini oluşturmaktadır. Çalışma gündelik yaşam üzerinden birsistem analizi yapmaya çalışmaktadır. Sonuç olarak, Aşk-ı Memnu üst ve alt sınıfa aitgündelik yaşam pratiklerini bir meta olarak ekranlara taşımakta, diğer yandan kendisini debir tüketim nesnesine dönüştürerek kapitalizme hizmet etmektedir. It is stated that the word "daily" includes the strategies of capitalist system in thepost- modern capitalist societies. Mass media has an important role in spreading of themindset. This study aims to provide a critique of daily life as an ideological instrumentthrough an analysis of the series. The sample of the study is Aşk-ı Memnu (Hilal Saral-2008/2010). It is aimed to reveal the daily life practices in the series narration throughsociological criticism. The arguments of Neo-Marxist theorists Henri Léfebvre, Michel deCerteau ve Michel Foucault about daily life constitutes the theoretical basis. Aşk-ı Memnureflects the daily life practice of lower and upper classes as a meta; on the other hand, itcontributes to capitalism by converting even itself into an object for consumption.
2012-01-01T00:00:00Z
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KADINA YÖNELİK ŞİDDET HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİN, DENEYİMLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER VE YAŞAM DOYUMU İLE İLİŞKİSİ (DEÜ BUCA EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖRNEĞİ)
KABASAKAL, HATİCE ZEKAVET
GİRLİ, ALEV
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5691
2020-06-16T12:44:50Z
2012-01-01T00:00:00Z
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KADINA YÖNELİK ŞİDDET HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİN, DENEYİMLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER VE YAŞAM DOYUMU İLE İLİŞKİSİ (DEÜ BUCA EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖRNEĞİ)
KABASAKAL, HATİCE ZEKAVET; GİRLİ, ALEV
Bu araştırmanın amaçlarından biri, üniversite öğrencilerinin kadına yönelik şiddethakkındaki görüşleri ve deneyimlerinin bazı değişkenler açısından incelenmesidir. Diğeramacı ise, üniversite öğrencilerinin kadına yönelik şiddete ilişkin görüşlerinin vedeneyimlerinin yaşam doyumları ile ilişkisinin araştırılmasıdır.Çalışma gurubu, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi'nde öğrenimgören 298 öğrenciden oluşmaktadır. Katılımcıların sosyo demografik özelliklerini, şiddeteilişkin görüşlerini ve deneyimlerini belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafındangeliştirilen "Görüşme Formu" ve yaşam doyumu düzeylerini belirlemek için "YaşamDoyumu Ölçeği" kullanılmıştır. Sonuçlar, kadın öğrencilerin ekonomik özgürlük, kariyer,ev işleri gibi alanlarda, kadın erkek eşitliği düşüncesini daha çok benimsediğinigöstermektedir. Ancak kadın katılımcıların dayak konusunda; toplumsal cinsiyet rolleriaçısından evli kadınlara göre daha geleneksel görüşlere sahip olduğu belirlenmiştir. Aileiçinde şiddete maruz kalanların kalmayanlara göre, şiddete tanık olanların tanıkolmayanlara göre yaşam doyumları anlamlı düzeyde daha düşük bulunmuştur. Öğretmenadaylarının "kadına yönelik şiddetin önlenmesi" konusunda farkındalıklarını arttırmak,zihniyet dönüşümünü sağlamak, yasal süreçler ve haklar konusunda bilgi edinmelerinisağlayacak çalışmalara gereksinim olduğunu düşünülmektedir. One of the objectives of this study is to investigate the views and experiences ofuniversity students regarding violence against women in terms of several variables. The other is to investigate the relationship between university students' views and experiencesand their life satisfaction levels.The research group is 298 prospective teachers who attend Dokuz Eylül UniversityBuca Faculty of Education. In order to determine the participants' demographiccharacteristics and their views and experiences regarding violence against women, aninterview form, designed by the researchers, was used. Also, a Life Satisfaction Scale wasused to identify their life satisfaction levels. The results reveal that female students supportmen-women equality in terms of financial freedom, career and domestic works more thanmale students do. However, female participants were found to have more traditional viewsin comparison to married women in terms of gender roles in regard to physical violence(beating). Life satisfaction levels of students who experienced violence in family were foundmeaningfully lower than the life satisfaction levels of those who did not. Similarly, lifesatisfaction levels of students whom witnessed violence in family were meaningfully lowerthan those who did not. It is thought that studies increasing prospective teachers'awareness to prevent violence against women create a mentality change and inform themabout their legal rights and legal processes are needed.
2012-01-01T00:00:00Z
OPSİYON DUYARLILIK PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
KABAKÇI, ALİ
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5690
2020-06-16T12:44:50Z
2012-01-01T00:00:00Z
OPSİYON DUYARLILIK PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
KABAKÇI, ALİ
Riskten korunma işlemlerine duyulan gereksinim ve alım-satım kararlarınedeniyle; özellikle opsiyon piyasasındaki işlemciler, yeni ve denenmemiş çok fazlaparametreye sahip bir modeli kullanmaktansa, daha az parametre içeren basit birfiyatlama modelini kullanmayı tercih etmektedirler. Daha az ve daha güvenli parametreleriçeren bir fiyatlama modeli, kullanışlı olması açısından daha faydalıdır. Bu nedenle tümkullanıcılar için ortak bir zemine oturmuş fiyatlar, piyasa işlemcileri açısından kararmekanizmalarının önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Piyasada kolaylıklahesaplanabilen tek ve kabul görmüş fiyat unsuru; adil bir fiyat niteliği taşımakta ve alımsatımkararlarını doğrudan etkilemektedir. Ancak aktörlerin alım-satım kararları kadaroluşturdukları portföylerini riske karşın korumaları da gerekmektedir. Bunun için özellikleopsiyon işlemlerinde, opsiyonlar üzerine geliştirilen duyarlılık parametrelerindenfaydalanmak gerekmektedir.Çalışmada opsiyon duyarlılık parametrelerinin, opsiyon fiyat değişimine etkisiincelenmiştir. Opsiyon fiyatları; Geometrik Brownian Hareket ile türetilmiş hisse senedifiyatlarından oluşturulmuş ve bu fiyatlar kullanılarak duyarlılık parametrelerihesaplanmıştır. Modelde Black&Scholes Opsiyon Fiyatlama teorisi kullanıldığı için,hesaplamalarda modelin varsayımları kabul edilmiş ancak varsayımların bazısakıncalarına yazın kısmında değinilmiştir. Traders of option market prefer to use basic pricing model with few parametersthan use new and untested models due to the need and purchasing decisions of hedgetransactions. A pricing model with less and reliable parameters is beneficial for optiontraders in terms of use. Therefore, prices that are commonly received by traders form animportant indicator of decision making for traders. Price that is easily calculated andgenerally accepted has fair price quality and affects purchasing decisions directly. Besidespurchasing decisions, traders must protect the portfolios against risk. Thus, especially inoption transactions, option sensitivity parameters which are improved on options should beused. In this research, the effect of option sensitivity parameters on option price changesis examined. Option prices are formed by deriving stock prices with Geometric BrownianMovement and sensitivity parameters are calculated by using prices. In research,Black&Scholes Option Pricing Theory is used so; assumptions of model is accepted butdrawbacks of assumptions are discussed.
2012-01-01T00:00:00Z
DER EINFLUSS DER ERSTSPRACHE ALS EIN MOTIVATIONSFAKTOR AUF DEN ERFOLG BEIM FREMDSPRACHENLERNEN
İŞİGÜZEL, Bahar
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5689
2020-06-16T12:44:50Z
2012-01-01T00:00:00Z
DER EINFLUSS DER ERSTSPRACHE ALS EIN MOTIVATIONSFAKTOR AUF DEN ERFOLG BEIM FREMDSPRACHENLERNEN
İŞİGÜZEL, Bahar
Bei der vorliegenden Arbeit wurde die bewusste, systematische und zielgerichteteEinbeziehung der Erstsprache in den Fremdsprachenunterricht im theoretischen undempirischen Kontext bearbeitet. Diese Untersuchung stellt die Hypothese, dass dasmuttersprachliche System der Lernenden eine starke Grundlage für die weiteren Sprachenist, zu dem sich die neue Sprache im Lernprozess auf die Muttersprache stützt. Demnachwurde untersucht, ob mit dieser Einbeziehung die Erstsprache zu einer Ressource beimerfolgreichen und motivierten Fremdsprachenerlernen werden kann. Eines derHauptargumente der Gegner der Verwendung der Muttersprache erklärt, dass durch dieEinbeziehung der Erstsprache der Fremdsprachenunterricht beeinträchtigt wird. DieseUntersuchung setzte sich gegen dieses Argument und die Rolle der Erstsprache imFremdsprachenunterricht wurde untersucht. Nach den Befunden wurde die Erstsprache zueiner der wichtigsten Grundlagen der Lernmotivation und des fremdsprachlichenLernerfolgs. Wenn auch heutzutage immer noch die Einsprachigkeit unterstützt wird, wurdedas Hauptargument für die Einsprachigkeit nach den Ergebnissen dieser Arbeit hinfällig.Die Erstsprache hat beim Erlernen einer fremden Sprache im didaktischen undmotivationalen Umfang eine Schlüsselfunktion. Deshalb sollte sie nicht als eine Barriere,sondern als eine effektive Hilfe für den Lernerfolg gesehen werden. Bu çalışmada yabancı dil öğrenim ve öğretim sürecinde anadilin yabancı dildersine bilinçli ve sistematik olarak dahil edilmesi teorik ve deneysel bağlamda incelenmiştir. Bu araştırma, öğrencilerde var olan anadil sisteminin başka dilleri öğrenmekiçin güçlü bir temel oluşturduğunu savunmaktadır. Anadilin yabancı dil dersine dahiledilmesiyle, anadilin öğrenme motivasyonuna ve bunun sonucu olan öğrenme başarısınaolumlu etki ve yarar sağlayan bir nitelik kazanması tartışılmıştır. Anadilin derse dahiledilmesine karşı çıkılmasının temelinde yabancı dil dersine ve öğrenmeye olumsuz bir etkisiolacağı yatmaktadır. Bu araştırma bu karşıt fikirlerin aksine anadilin olumlu rolünübenimsemiştir. Bu bağlamda anadilin ders içeriğine bilinçli bir şekilde dahil edilmesininyabancı dil öğrenme başarısını ve öğrenme motivasyonunu olumlu yönde etkileyebileceğidüşünülmüştür. Araştırmanın deneysel sonuçları anadilin öğrenme motivasyonuna veöğrenme başarısına ulaşmada önemli faktörlerden biri olduğu yönündedir. Günümüzdeanadil halen yabancı dil dersinde olumsuz bir yere sahip iken, bu çalışma ile anadilinbaşarıya götüren bir motivasyon aracı olduğu sonucuna varılmıştır.
2012-01-01T00:00:00Z