Abstract:
Sanatın temel islevlerinden biri insanlıgın tarihsel deneyimlerini koruyup saklanmasına ve bunların hatırlanmasına yardımcı olmasıdır. Bu anlamda sanat nesnesi bireysel ve toplumsal bellek için hafıza tetikleyicisi rolüne sahiptir. Birey, yaygın olarak, kendisinin ve ait oldugu toplulugun geçmisinin izlerini görsel sanatlar aracılıgı ile sürer. Özellikle anlatımcı sanat gelenegi içinde bir zaman ve uzam içinde gerçeklesen insan etkinliklerinin temsil ve kayıt edilme biçimleri sanat disiplinlerinin temel sorunlarından biri haline gelir. Toplumsal ve kültürel degisimler, saklama ve koruma motivasyonunda etkili olurken aynı zamanda saklama ve koruma biçimlerini de belirlemislerdir. Son iki yüz yıldır insanlık tarihini etkileyen teknolojik gelismeler ve sosyal degisimler tarihin diger dönemlerine göre hem daha hızlı gerçeklesmislerdir hem de daha etkin olmuslardır. Bu hızlı degisim sonrasında ortaya çıkan yeni duyus ve düsünüs biçimleri sanatsal stillerde yeni temsil ve kaydetme biçimlerinin gelistirilmesinde etkili olmustur. Buna baglı olarak Modernizm sonrası sanat stillerinde zaman ve bellek kavramları yeni tariflerle sorgulanmıstır. Özellikle 1970 sonrası sanat anlayısında ve bu anlayısla paralellikler tasıyan 1990'ların sanatında hafıza tetikleyicisi olarak sanat nesnesinin rolü belirgin bir biçimde yer alır. Soyut sanat anlayısının otonom hakimiyetini kıran ve belirgin bir biçimde en son tarif edilen avangard hareket olan kavramsal sanat anlayısı halen güncel sanat örnekleri üzerindeki etkisini korumaktadır. Kendisinden önce gelen Modernizmden ayrılarak farklı bir duyarlılıgın etkin oldugu içinde yasadıgımız dönemde güncel sanat örnekleri bellek ve zaman olgularını bu yeni hissedis ve kavrayısla ele almıslardır. Bu olgular ile iliskili olarak günümüz sanatçıları kimlik, gelenek, tarih, mit, arsiv ve müze kavramlarını sorgulamakta ve yeni tarifler getirmektedirler. One of the main functions of art is to conserve and preserve historical human experience and help to remember them. In this context the art object plays the role as a memory trigger for the individual and collective memory. The individual, in general, traces the past of his own and the community he belongs to through visual arts. The way that the human actions taking place in space and time are represented and recorded in narrative art tradition becomes one of the main problematics of art disciplines. Social and cultural changes, effective in the motivation of conserving and preserving define the forms depicting these changes. The technological developments influencing the human history for the past two hundred years has become more rapidly and more effective. New forms of senses and thoughts appearing after this rapid change has become in the developing of new representative and conservative forms. Thus, after Modernism, the concepts of time and memory in artistic styles came to be questioned by new definitions. In the artistic tradition of 1970's and 1990's parallel visions the role of the art object as memory trigger takes part in a recognizable way. Conceptual art, breaking the hegamony of autonomous abstract art and known as the last defined avant – garde movement, stil keeps on influencing contemporary art. Departing from Modernism that it fallows and with the different sensibility of the era in which we live in, contemporary art practices have taken the facts of time and memory into account with this new sensibility and comprehension. The artists of today engaging in these facts have been questioning the concepts of identity, tradition, history, myth, archieve and museum and coming up with new definitions.