Abstract:
Üretim ve kullanım başarımlarıyla tekstil sektörünün ana lif gruplarından yün, özellikle son yarım yüzyıldır hayatımızda olan insan yapımı liflerle rekabet etmektedir. Ayrıca, kışların küresel ısınma sonucu kısalması, yünün sadece soğuk havalarda kullanılabildiğiyle ilgili yanlış inançla birleşmiş ve rekabet şansı daha da azalmıştır. Bu noktada yünün ar-ge çalışmalarıyla incelikleri günden güne düşürülerek, yazın kullanılabilir, çabuk kuruyabilen ve ütü gerektirmeyen yünlü giysiler geliştirilerek rekabet şansı yükseltilmeye çalışılmaktadır. Tekstil tüketiminin ana belirleyicisi olan moda eğilimleri açısından bakıldığında ise yünün tasarım malzemesi olarak yeterince kullanılmadığı gözlenmektedir. Moda sektöründe yünün kullanımı, kaliteli ve pahalı bir lif olması nedeniyle genellikle üst gelir grubunun tercih ettiği uzun süreli giyilen klasik modellerle sınırlı kalmaktadır. Kumaş ve giysi tasarımı açısından bakıldığında yünün kendine özgü olan niteliklerinin tasarımlara yansımasıyla moda eğilimlerinde yer alması ve kullanıcı kitlesinin genişletilmesi mümkündür. Tez çalışmasının konusu bu çabaların araştırılmasıyla belirlenmiştir. Tekstil sektöründe olumsuz olarak kabul edilen yünün keçeleşme özelliğinden kumaş ve giysi tasarımı boyutunda faydalanıldığı fakat yeterli olmadığı görülmüştür. Keçeleştirme ile ortaya çıkan boyut değişimleri kumaş görüntülerinde yenilikçi etkiler sağlamaktadır. Bu kumaşların giysi biçimlendirmesi için keçeleştirilmesiyle hem bilinen terzilik yöntemlerinden farklı bir giysi üretim yöntemine ulaşılmakta hem de bu giysiler üzerinde yenilikçi kumaş etkileri sağlanmaktadır. En belirgini üç boyutluluk olan bu yenilikçi etkilerin, en etkili sonuçları yün ve yün dışında farklı hammaddeye sahip ipliklerle tasarlanıp keçeleştirilen dokuma kumaşlarda görülmüştür. Bu etkileri sağlayan kumaşların basit giysi kalıpları şeklinde kesilip katları dikiş yerine keçe iğnesiyle birleştirilmesi ve yaka, kol, bel gibi bölgelerin biçimlendirilmesini sağlamak için bölgesel keçeleştirilmesi uygulanması ile yeni bir yöntem önerisi ortaya konulmuştur. Yöntem önerisine ulaşmak için öncelikle keçeleştirme ile tasarımlar yapan kumaş ve giysi tasarımcılarının ürünleri incelenmiş, önerileri değerlendirilmiştir. Bunun devamında ?keçeleştirilmiş dokuma kumaşlar? ve ?keçeleştirilmiş giysiler? olmak üzere iki ürün grubu oluşturularak üretim yöntemleriyle birlikte sınıflandırma yapılmıştır. Sınıflandırma ışığında kumaş ve giysi oluşum yöntemlerine yorum getirilerek ?yünlü giysi tasarımında bölgesel keçeleştirmeyle yöntem ve önerileri?ne ulaşılmıştır. Keçeleştirmeyle oluşan görsel etkiler ve sıklık, iplik numarası, çekme oranı ilişkilerinin belirlendiği sayısal verileri belirlemek için önce deneme dokumalar yapılmıştır. Bunlardan elde edilen veriler ışığında, tasarlanacak giysilerde kullanılacak kumaşlar için en uygun örgü, teknik, yün ve yün dışında hammadde, sıklık, iplik numaraları belirlenmiştir. Kumaşların ?yazlık yün? kavramını destekleyen incelik ve tuşeye sahip olarak geniş sıcaklık aralıklarında kullanılabilir olmasına dikkat edilmiştir. Belirlemeler ışığında üç farklı örgü ve tekniğe sahip beş kumaş tasarlanmış ve armürlü tezgahta 90 cm eninde dokunmuştur. Deneme kumaşlarda olduğu gibi keçeleştirmeyle elde edilen görsel ve çekme oranı gibi sayısal veriler belirlendikten sonra her kumaş için giysi modelleri belirlenmiştir. Bitmiş giysinin kol, yaka, bel gibi biçimlendirmede ölçülerine tasarlanan kumaşın atkı ve çözgü yönündeki çekme oranları eklenerek kalıp ölçüleri hesaplanmıştır. Kalıp kenarları dikiş kullanmaksızın keçe iğnesi ile birleştirilmiştir. İstenilen bölgelere farklı sürelerde keçeleştirmeyle farklı derecelerde çekme sağlanıp detaylı giysi biçimlerine ulaşılmıştır. Thanks to its production and performance, wool, one of the main fiber groups in textile business has long competed with man-made ones in our life over the last five decades. On the other hand, the fact that winters tend to decrease both in time and severity due to global warming has combined with the mistaken idea that wool could only be used during cool or cold periods of time and therefore its possibility to vie with other fibers has diminished. In this respect, R&D research contributes to its diameter being acceptably reduced and used even in summer time as items which can be dried easily and do not require ironing in order to increase its ability to compete with different and comparable fibers. Considering fashion trends which are major determinant of textile consumption, wool is observed not to have been sufficiently used as a designing material. Use of wool is limited to classic forms of garments which are generally worn for longer time and preferred by those in the upper income group, just because it is of high quality and expensiveness. However in view of fabric and garment designing, it is quite possible for its unique properties to be reflected and expressed in designs of textile items and fashion trends and for mass of its consumers to be increased. The subject of the thesis study was determined by examining the above- mentioned attempts. Felting property of wool found to be often undesirable element in textile sector has been seen to be insufficiently used in terms of fabric and garment designing. Variable dimensions caused by felting of wool create numerous innovative effects in cloth and garment visions. Felting of such fabrics for garments can both achieve a way of production quite different from known tailoring methods and create innovative cloth impressions on garments, the most striking of which is 3D effects seen in felted weaving processes designed by fibers other than wool and non-wool threads. A suggestion of new methodolgy has appeared thanks to local or occassional felting processes in order to shape up sleeves, collars and waist sections and combination of layers of cut cloth layers to create the above impressions using a felt needle. To achieve such a suggestion of methodolgy, I examined items of fabric and garment designers who worked on fulling and assessed their recommendations for the matter involved, upon which two different categories of items were formed, namely fulled woven fabrics and fulled garments and classification made involving their related production methods. Based on the classification, ways of producing fabric and garment were interpreted to finally achieve methodolgy of local fulling and associated proposals. Initially experimental fabrics were produced to determine visual effects and numerical data caused by fulling, yarn density and number and rate of shrinking in fabric. In the light of to data obtained from the above, the most available weave, technique, wool and non-wool raw material and density and number of yarn were established which would all be used in garments to be designed. Care was taken in order that fabrics should be able to be used within a spectrum of extreme temperatures as they are of finess and tact to support the concept of ?cool wool? in fabrics. Considering the data of what was conducted, five fabrics with different weaving and techniques were designed and woven on 90 cm dobby loom. Numerical and visual data such as rate of shrinking and 3D respectively obtained from fulling process was determined first then garment models decided on for every fabric involved. Pattern measurements were determined by adding those in formation of finished garment and its sleeve, collar and waist to rate of shrinking in weft and warp of the fabric designed. Pattern edges were combined by a felt needle without sewing. Different rates of shrinking created by fulling in the desired points in different periods of time, with detailed garment forms being obtained.