DSpace Repository

Postmodernizmin cadısı: Diamanda Galas

Show simple item record

dc.contributor.author TEZGÖR, Hilmi
dc.date.accessioned 2015-09-14T11:48:15Z NULL
dc.date.available 2015-09-14T11:48:15Z NULL
dc.date.issued 2010
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.12397/919 NULL
dc.description.abstract Bu makalede, şov ile performans arasındaki, günümüzde iyice bulanıklaşan alanda sahiciliğiyle bir performans sanatçısı olarak öne çıkan Diamanda Galas'ın, müziğini edebiyat ve performans ile buluştururken politik tavrından da asla ödün vermeyişi üzerinde durulacaktır. Kendisi için "auteur" (yazar) nitelemesini tercih eden, üç buçuk oktavlık soprano Diamanda Galas, sesini kıyımlara uğrayanların, yurtlarından kovulan halkların, işkence görenlerin, ezilen kadınların, fahişelerin, toplumdan dışlanan eşcinsellerin, AIDS hastalarının yanında, onların lehine bir silah gibi kullanıyor; özgürlük kavramına vurgu yaparak bizzat direnişin ve karşı koyuşun sesine dönüşüyor. Blues, gospel, caz, klasik müzik, folk, rembetiko ve rock etkili müziğinde ölüm, hastalık, kötülük, adaletsizlik gibi karanlık temaları daha çok kullanan Galas, Baudelaire, Artaud, Nerval, Pasolini, Genet, Poe, Celan, Adonis, Michaux, Vallejo gibi yazar ve şairlerin metinlerinden de yararlanıyor. Bu makale, günümüz sanatında başkaldırının en güçlü kadın seslerinden biri olan Diamanda Galas'ın özgünlüğünü ve önemini vurgulamayı amaçlamaktadır. This article will focus on Greek/American avant-garde artist Diamanda Galas and her uncompromising political attitude while her music meets performance and literature. While the boundaries between a show and a performance are blurring, Galas is also an important performance artist. Diamanda Galas has a voice range of three and a half octaves and she prefers the term 'auteur' for herself. She turns her great voice to a weapon for the sake of oppressed, expelled, tortured, externalized, ill-fated people, for the victims of holocausts, genocides and plagues and for the outsiders. She insists on the term 'freedom' and speaks, shouts and screams for their resistance. Her music, influenced by blues, gospel, jazz, classical music, folk, rembetiko and rock has its dark themes like death, illness, evil and injustice. It also uses texts by marginal writers, poets and artists like Baudelaire, Artaud, Nerval, Pasolini, Genet, Poe, Celan, Adonis, Michaux and Vallejo. This article aims to stres the originality and importance of Diamanda Galas, one of the strongest voices of revolt in today's art. en_US
dc.language.iso tr en_US
dc.publisher Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi en_US
dc.subject abject; avant-garde art; diamanda galas; musicians; performance art; political attitude; postmodern art; show; women artists abject; öncü sanat; diamanda galas; müzisyenler; performans sanatı; siyasal tutum; postmodern sanat; gösteri; kadın sanatçılar en_US
dc.title Postmodernizmin cadısı: Diamanda Galas en_US
dc.title.alternative en_US
dc.type Article en_US


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account