Abstract:
Kökenlerini Fransız Devrimi'nden alan, gücünü sanayi devrimi ve bunun devamı olarak modernizm ile toparlayan, post yapısalcı teoriler ile tüm dünyada her alana nüfuz eden toplumsal cinsiyet meselesi, plastik sanatları da biçim ve içerik olarak etkilemiştir. 1960 sonrasında hayatın içinden konular arayan sanatın, toplumsal cinsiyet ile kurduğu bağ, özel olan politiktir (the personal is political) terimi ile de açıklanabilir. 11. Uluslararası İstanbul Bienali'ndeki İbretnüma adlı videosuyla sanat gündeminde yerini alan Canan Şenol, "kişisel olan politiktir" söylemini sanatının merkezine yerleştirmiş, kimlik ve toplumsal cinsiyet meselesini yapıtlarında açıkça ortaya koyan bir sanatçıdır. Bu çalışmada, Canan Şenol'un toplumsal cinsiyet meselesini yapıtlarında ne şekilde ele aldığı yapıt okuma yöntemi ile incelenecek böylece sanatçının yapıtları, toplumsal cinsiyet ve kimliğin kadın bedeni üzerindeki inşası ve sanat ile olan bağı açısından irdelenecektir. Taking its roots from the French Revolution, empowering with industrial revolution and following that penetrating to life with modernism and post structural theories, gender has affected the plastic arts by form and context. After the 1960s, the bound of gender to art which is highlighting its issues from the life itself, can be summarized by "the personal is political". Canan Şenol, being proclaimed loudly with the work Ibretnuma (exemplary) in 11th International Istanbul Biennial, focuses on gender and identity in her works. In this study, it is going to be examined how Canan Şenol covers the gender issues in her works by the artwork reading method and the relationship between art and the construction of gender on woman body will be revealed.