Abstract:
Işık, yüzyıllar boyunca mimarlığın ana elemanlarından biri olmuştur. Mimari mekanın karakteri, ışığın iç mekana alınmasının yapının formu ve yapı kabuğundaki boşlukların konumu, büyüklüğü ve yönlenmesi aracılığıyla kontrol edilmesi ile zenginleşmiştir. Işığın mimari ifadesinin çok çeşitliliği, Gotik katedralin heyecan verici aydınlatması ve Barok kiliselerinin dramatik ışığından, bir konut iç mekanının yalın sakinliğine kadar uzanır. Mekanda yaratılan aydınlık etki ve ışık gölge oyunları, birleşik bir tasarım yaklaşımından türeyen işlevsel ve anlamsal gereksinimlerin karşılığıdır._x000B_20. yüzyılda ortaya çıkan ve genel mimarlık pratiklerine damgasını vuran mimari yönelim, anlayış ve akımlar, doğal olarak, ışığın değişik biçimlerde kullanılmasını da beraberinde getirmiştir. 20. yüzyıl bağlamında söz konusu dönüşümlere doğal ışık ekseninden bir kez daha bakmanın ve doğal ışık kullanımının kazandığı boyutları yeniden değerlendirmenin yararlı olacağı düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda konunun kısmen ihmal edildiği ya da genel bir değerlendirmeden çok belli mimarlar üzerinden incelendiği görülmektedir. Öte yandan, ?ışığın işlevsel ve anlamsal kullanımı? biçiminde yapılacak bir sınıflandırmayla farklı bir boyut kazanacağı düşünülen dönemsel ve tarihsel değerlendirmenin konuya detaylı ve görece özgün bir çerçeve sunacağı umulmaktadır._x000B_Çalışmanın amacı doğal ışığın mimari mekanda işlevsel ve anlamsal kullanım biçimlerini örnekler üzerinden incelemek ve dönemsel olarak doğal ışık kullanımına yönelik genel bir çerçeve sunmaktır. Çalışmanın giriş bölümünde, yapılan araştırmanın problemine, varsayımına, amaç ve kapsamı ile yöntemine değinilmektedir. İkinci bölümde, ilk çağlardan sanayi devrimine kadar doğal ışığın mekanda çeşitli amaçlarla kullanılması ve gelişen teknoloji ve yeni malzemeler ile mekanda doğal ışık etkisinin farklılaşması tarihsel süreç içerisinde anlatılmaktadır. Çalışmanın üçüncü bölümünde, 20. yüzyıl başlarından 1980'lere kadar modern mimarlıkta doğal ışığın işlevsel ve anlamsal kullanımı öne çıkan mimari yapılar üzerinden dönemlere ayrılarak çözümlenmeye çalışılmıştır. Sonuç kısmında ise bulgulara dayanarak dönemsel olarak doğal ışık kullanımında yaşanan dönüşümler konusunda tartışmalar yapılmış ve bir takım genellemelere ulaşılmaya çalışılmıştır. Light has been one of the crucial elements of architecture for centuries. The character of the architectural space is enhanced by controlling the admission of daylight via the form of a building and the size, position and aspect of the openings in its fabric. The diversity in the architectural expression of light ranges from the evocative lighting of a Gothic cathedral and the drama of a Baroque church to the simple quietude of a domestic interior. The effect and the interplay of light and shadow in space is a response to functional and emotional needs derived from a unified design approach._x000B_The developments and movements which emerged in the 20th century and dominated the architectural practices, naturally, enabled the light to be used in various ways and styles. It is believed that it would be beneficial to revisit those practices from the point of natural light once again and re-evaluate the aspects of the use of natural light. Most of the current studies in this field seem to adapt a viewpoint peculiar to certain architects and thus lack in covering the issue as a whole in itself. On the other hand, a classification of light in terms of its ?functional and semantic? use is expected to present a more detailed and relatively original framework to the issue._x000B_The purpose of the study is to examine and understand the functional and semantic use of light in the architectural space through certain sample buildings and to present a general framework to the use of light in a certain period. The introduction of the study focuses on the problem, hypothesis, aim, scope and the method of the study. In the second part, the use of natural light from the early ages to the industrial revolution and the change of the use of natural light due to developing technology and new material are taken in the centre of discussion. The third part deals with the functional and semantic use of natural light from the beginning of the 20th century to 1980s, focusing on certain buildings that represent the architectural character of the periods in question. In the conclusion part, some generalisations on the use of light in certain periods are suggested, depending on the findings based on the analysis of sample buildings.