dc.description.abstract |
Mekan olgusu, tüm içerdikleriyle bir bütündür ve varoluşsaldır. İnsan ana rahmine düştüğü andan itibaren `mekan' olgusuyla çepeçevre kuşatılmıştır, dolayısıyla varoluşunun temsillerini yansıtan sanat ürünlerini ortaya koyarken, bu ürünleri mekan olgusundan bağımsız kurgulayamaz. Sinema ve mimarlık, `deneyim' odaklı sanatlar olmalarıyla mekansallığın en yoğun aktarıldığı sanat ürünlerini üretirler. Bu çalışmada, ürünlerinde mekanı kaçınılmaz olarak konu edinen sinema ve mimarlığın birbirlerine, yöntem, yaklaşım, tasarım ve temsil olarak kaynaklık edebilme potansiyelleri araştırılarak, örnekler özelinde, mekansal öğelerin kurgulanış ve kavranış potansiyelleri, bu bulguların izleğinde araştırılmıştır. İkinci bölümde, sinemada ve mimaride mekan deneyimi özelinde, sinema ve mimarlık ilişkileri, tarihsel süreç, yöntem ve teknikler ve birbirlerine referans olma potansiyelleri irdelernmiştir. Bu bağlamda, mimari mekanın sinema mekanından edindikleri; mimari mekan tasarımında kullanılan sinematografik teknikler; kadraj, montaj, sekans ve ışık başlıkları altında her iki disiplinin ürünleriyle örneklenerek araştırılmıştır. Daha sonra, sinema mekanının mimari mekandan edindikleri, mekanı ne oranda konu edindiği üzerinden araştırılarak; fon olarak, tamamlayıcı eleman olarak ve ana öğe olarak mekan kavramlarına örneklerle değinilmiştir. Mekanın sinemadaki temsili, Uğur Tanyeli(2001)'nin sınıflandırması temel alınarak sorgulanmıştır. Sanal bir mimarlık alanı tanımlayan, gerçek mekanları yeniden üreten ve mimarları ya da mimari üretimleri konu alan filmler, örneklenerek mekansal deneyim bağlamında okunmuştur. Üçüncü bölümde ise, bir mimari yapı ve bir film; sinematik ve mekansal öğeler üzerinden ele alınarak; `sinematik mekanın' ve `mimari mekanın' üretiminde, sinema ve mimarlığın etkileşimleri, ortaklıkları, birbirlerinden ödünç aldıkları yöntem ve teknikler paralel örnekler üzerinden irdelenmeye çalışılmıştır. Birbirlerine yakın tarihlerde tamamlanmış olan bir mimari eser ve bir sinema filmi; mekansal ve sinemasal yolla anlattıkları konuların ortaklıkları gözetilerek, çalışmaya konu edilmiştir. Bu bölümde, her iki eser de, hem sinematik hem mimari yönleri ile irdelenerek, sinemanın mimarlığa, mimarlığın ise sinemaya sağlamakta olduğu ve gelecekte sağlayabileceği potansiyeller sorgulanmıştır. Space is an existential phenomenon with all its content entirely. Human being, since its conception, surrounded by space phenomenon compeletely. Consequently, while composing the artworks that reflects the representations of its existence; it is not able to generate them detached from space. Cinema and architecture, produce the most concentrated spatial environments, beyond all other arts in order to be focused on `experience?. In this study, the potentials of cinema and architecture are searched in order to be reference to each other by methods, approaches, designs and representations. The transfer of spatial images are studied on cinema and architecture; associated with examples along the path of these potentials. In the second chapter, relationships of cinema and architecture are examined of historical period, methods and being reference to each other, particularly on spatial experience in cinema and architecture. Within this context, the acquirements of architectural space from cinematic space; cinematographic methods, frame, montage, sequence and light are analised by examples of both diciplines. Then, the acquirements of cinematic space from architectural space is examined within the context of dominance of space beyond the film; space as background of film, space as a supplementary constituent of film and space as leading part of film are explained by means of examples. The representation of space in cinema is examined through Uğur Tanyeli (2001)?s classification. Virtual space defining films, films reproducing the spaces which already exists and the films which are about architectural productions and architects itself are studied on examples, within the context of spatial experiences. In third chapter, an edifice and a film, are taken in hand in order to search architectural and cinematic components. The interactions, junctions and barrowed tecniques of cinema and architecture during production process of `sinematic space? and `architectural space? are examined over parallel examples. An edifice and a film which were completed soon are chosen due to their subjects that they focused in by architectural and sinematic ways. In this chapter, both examples are examined closely in cinematic and arhitectural ways in order to discover the current and future potentials to each other. |
en_US |