Abstract:
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi olan "Kemalizm", uzunca bir süredir içeride ve dışarıda tartışılmaktadır. Demokratik bir düzende, herhangi bir düşünce sistemi de kuşkusuz tartışılabilir ve tartışılmalıdır. Ancak, tartışılacak kişi veya konu -eğer maksatlı değilse- öncelikle eksiksiz bir biçimde incelenmeli ve felsefi derinlik yakalanmalıdır.Atatürk ve Kemalizm'e yönelik eleştirilerin böylesi bir boyutu olmadığı gibi, belirli çevrelerden sistematik olarak gelmesi de dikkat çekicidir.Bu çalışmada, sözü edilen eleştirilerin toplandığı noktalar sergilenmiş, yüzeysel ve maksatlı yaklaşımlar, yine dış dünyadan olan, gerçekten bilgi sahibi, saygın çevrelerin görüşleri ile çürütülmeye çalışılmıştır.Atatürkçü Düşünce sisteminin aşındırılması, içinin boşaltılması Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği açısından tehlikeli bir süreci başlatmış bulunuyor. Çalışmada bu tehlikeye de dikkat çekildi.