Abstract:
Bir insanı, insana ve topluma bağlı olarak gelişen olay ve olguları, doğru algılamak ancak düşünce dünyasının satır aralarını okumakla mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün faaliyetlerini doğru olarak tahlil etmenin ancak onun düşünce dünyasının arka planını çözümlemekle mümkün olacağı aşikardır. Öncelikle Atatürk'ün düşünce dünyasını etkileyen en önemli unsur "Aydınlanma" düşüncesidir. Bunun yanı sıra, Atatürk; Namık Kemal, Ziya Gökalp, Abdullah Cevdet gibi Osmanlı son devir aydınlarından da etkilenmiştir. Tabii ki bu fikirler Atatürk'ün okul yıllarında olgunlaşmaya başlayan fikir temeli üzerine oturmuştur. Atatürk, bir düşünür gibi hareket ederek öğrenciliğinden beri düşündüğü inkılapları ve Cumhuriyet fikrini, düşünceden fiile geçirmeye İstiklal Savaşı ile başlamıştır. İstiklal Harbi'nin başarı ile neticelenmesi ve Lozan Anlaşması'yla tescil edilmesi, devrimlerin başlangıcını tescil etmiştir. Atatürk'ün inkılapçılık anlayışına gelince; Atatürk sentez adamıdır. Yaptığı inkılapların hepsinde eskiyi ve eski görüşleri "tez", yeni görüş, düşünce ve uygulamaları da "antitez" olarak kabul etmiştir. Bu tez ile antitezi bir denklem halinde çözümleyip, kendi akıl süzgecinden geçirerek sonucunda "sentezlere" ulaşmıştır. Atatürk inkılaplarının "siyasi amacı", insan hak ve özgürlüğüne dayanan demokrasiye varmak olmuştur. Atatürk'ün kurucusu olduğu modern Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, çok partili parlamenter sistemi benimsemiş ve bu hedef doğrultusunda çok büyük bir mesafe kat etmiştir. Atatürk almış olduğu kararlarda ne ölçüde akılcı ise, uygulamalarında da o nispette başarılı olmuştur. O'nun sözlerine ve icraatlarına bakacak olursak; gerçekçi, sağduyulu ve ileri görüşlü bir devlet adamı olduğu hemen anlaşılmaktadır Bir insanı, insana ve topluma bağlı olarak gelişen olay ve olguları, doğru algılamak ancak düşünce dünyasının satır aralarını okumakla mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün faaliyetlerini doğru olarak tahlil etmenin ancak onun düşünce dünyasının arka planını çözümlemekle mümkün olacağı aşikardır. Öncelikle Atatürk'ün düşünce dünyasını etkileyen en önemli unsur "Aydınlanma" düşüncesidir. Bunun yanı sıra, Atatürk; Namık Kemal, Ziya Gökalp, Abdullah Cevdet gibi Osmanlı son devir aydınlarından da etkilenmiştir. Tabii ki bu fikirler Atatürk'ün okul yıllarında olgunlaşmaya başlayan fikir temeli üzerine oturmuştur. Atatürk, bir düşünür gibi hareket ederek öğrenciliğinden beri düşündüğü inkılapları ve Cumhuriyet fikrini, düşünceden fiile geçirmeye İstiklal Savaşı ile başlamıştır. İstiklal Harbi'nin başarı ile neticelenmesi ve Lozan Anlaşması'yla tescil edilmesi, devrimlerin başlangıcını tescil etmiştir. Atatürk'ün inkılapçılık anlayışına gelince; Atatürk sentez adamıdır. Yaptığı inkılapların hepsinde eskiyi ve eski görüşleri "tez", yeni görüş, düşünce ve uygulamaları da "antitez" olarak kabul etmiştir. Bu tez ile antitezi bir denklem halinde çözümleyip, kendi akıl süzgecinden geçirerek sonucunda "sentezlere" ulaşmıştır. Atatürk inkılaplarının "siyasi amacı", insan hak ve özgürlüğüne dayanan demokrasiye varmak olmuştur. Atatürk'ün kurucusu olduğu modern Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, çok partili parlamenter sistemi benimsemiş ve bu hedef doğrultusunda çok büyük bir mesafe kat etmiştir. Atatürk almış olduğu kararlarda ne ölçüde akılcı ise, uygulamalarında da o nispette başarılı olmuştur. O'nun sözlerine ve icraatlarına bakacak olursak; gerçekçi, sağduyulu ve ileri görüşlü bir devlet adamı olduğu hemen anlaşılmaktadır