dc.description.abstract |
Amaç: Eğitim dönemlerinin sonunda, tıp fakültesi son sınıf öğrencileri, gelecekteki mesleki yaşamları ile ilgili bir takım kaygılarla karşı karşıyadır. Bu çalışmanın amacı son sınıf öğrencilerinin kaygı düzeyleri ile mezuniyet sonrası döneme ilişkin kaygı duydukları konuları belirlemek ve bunlar arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Yöntem: 55 son sınıf öğrencisinden ulaşılabilen 45'i (%81,8) gelecekteki mesleki yaşamları ile ilgili olası 18 kaygı durumunu içeren anket ile Durumluluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği 2 (State-Trait Anxiety Inventory - STAI TX-2) anketini yanıtlamıştır. Anket formu mesleki yeterlik, mesleki memnuniyet ve çalışma koşulları soru-larından oluşmaktaydı. Sonuçlar, SPSS 10.0 programında değerlendirilmiş ve istatistiksel analizler için Pearson korelasyon analizi ve independent-samples T testi kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %70'inde orta düzeyde sürekli anksiyete vardı. Öğrencilerin STAI ortalama puanları (43,8  7,93) ve mesleki kaygı (52,6  15,87) arasında orta düzeyde, korelasyon vardır ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (r=0,474, p=0,001). Bu çalışmada kaygı durumları arasında sırasıyla şu parametreler yüksek puandadır: 1. Uzmanlık sınavında başarısız olma (4,00  1,33), 2. Uzmanlık sınavına yetersiz hazırlanma (3,91  1,32), 3. Mesleki yaşamlarında uzman olarak çalışamama (3,71  1,48). STAI ile şu kaygı durumları arasında pozitif korelasyon vardır: 1. Hastalara kasıtsız olarak zarar verme, 2. Yanlış tanı koyma, 3. Acil hastaya yaklaşım, 4. Klinik becerilerde yetersizlik, işsizlik, 5. İlaç reçetelemede yetersizlik (p<0,005). Sonuç: Tıp öğrencilerinin birinci basamakta genel pratisyen olarak çalışmak ve tıbbi konularda yetersizlik ile ilgili kaygıları vardır. Bu durum kısmen Türkiye'deki birinci basamak koşullarındaki sorunlar, kısmen topluma dayalı tıp eğitiminin eksikliğinden ve kısıtlı aile hekimliği uzmanlık programlarından kaynaklanmaktadır. Objective: Final year medical students face a number of stressors about future career, at the end of their training. The aim of this study is to determine and compare trait anxiety and occupational anxiety level of final year students. Method: The Trait Anxiety Inventory and a questionnaire containing 18 possible stressful events about future career were completed by 45 of 55 final year students in the last month of their medical training. The questionnaire was consisted of medical competency, job satisfaction and working conditions. Results were assessed in SPSS 10 for windows and Pearson correlation test and independent - samples T test were used for statistical analyses. Results: 70% of the students had moderate trait anxiety. There was intermediate correlation between the mean scores of the Trait Anxiety Inventory Form (43.8  7.93) and the questionnaire (52.6  15.87) and was statistically significant (r=0,474 p=0,001). Among the stressful events, following parameters in order had the highest scores: 1. Being unsuccessful in entrance examination for specialization (4.00  1.33), 2. Inadequate preparation for certain specialization examinations (3.91  1.32), 3. Not being able to work as a specialist in their professional life (3.71  1.48). There was positive correlation between STAI and following stressful events: 1. Inadvertently hurting patients, 2. Misdiagnosing, 3. Managing emergency patients, 4. Incompetence in clinical skills, unemployment, 5. Incompetence in prescribing drugs (p<0.005). Conclusion: Medical students have anxiety of working as a practitioner in primary care and incompetency in medical subjects. This is partly due to problems of primary care settings in Turkey and partly lack of community based medical education and limited family medicine residency programs. |
en_US |