Abstract:
This article demonstrates the adoption of a multilateral mindset by great powers in the aftermath of the Second World War. It argues that after 1945 the United States, Britain, France, and Canada started to cooperate on security issues based on the basic principles of multilateralism. They came to believe that security is an indivisible issue and that cooperation in security issues should be based on reciprocal obligations in such a way of not to discriminate against any participant. Moreover, they believed this cooperation should target a long-term relationship illuminated by mutual understanding rather than quid-pro-quos driven by short-term national interests. Bu makale, büyük güçlerin /kinci Dünya Savası sonrası diplomaside spesifik bir yaklasım olan çoktaraflılıgı kabul etmeleri ve bu yaklasım etrafında isbirligine gitmelerini konu edinmektedir. Güvenlik konusunun bölünmezligini, yani bir gücü etkileyen bir güvenlik sorununun diger güçleri de etkileyecegini ve ekonomik, sosyal, siyasal konular ile güvenlik ve savunma konularının birbiriyle baglantılı oldugunu benimseyen ABD, /ngiltere, Fransa ve Kanada, çoktaraflılık yaklasımının ilkelerini temel alarak, güvenlik konularında ayrımcılık gütmeden karsılıklı sorumluluk esası etrafında isbirligine gitmislerdir. Bu isbirliginin uzun süreli olmasını hedefleyen devletler, kısa vadeli ulusal çıkarlarının gerektirdigi ödünleri almaya çalısmaktan ziyade, çoktaraflılık yaklasımının geregi olarak karsılıklı anlayısı yerlestirip koruyarak bölgesel ve küresel barısa katkıda bulunmuslardır.