dc.description.abstract |
Çin’in Wuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan ve kısa sürede küresel felakete dönüşen Yeni Koronavirüs Hastalığı (Covid-19), sosyal ve iktisadi hayatın hemen her alanını olumsuz etkileyen bir pandemiye dönüştü. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre yaklaşık 2.5 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olan bu virüs, uluslararası toplumu hazırlıksız yakalarken; bilimsel çalışmalarda elde edilen bulgular ise salgının kontrol altına alınması için ulusal düzeyde kararların alınması gerekliliğini ortaya çıkardı. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü Mart 2020 tarihinden itibaren kamu kurum ve kuruluşları seferber edilerek; üniversiteler, özel sektör temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların desteği ile kapsamlı bir mücadele başlatıldı. Ulaşımdan konaklamaya, çalışma hayatından eğitim ve öğretim faaliyetlerine kadar hemen her alanda düzenlemeye gidildi, fiziki izolasyonu içeren sosyal kısıtlamalar ve uygulamalar hayata geçirildi. Aşı çalışmalarının henüz başlamadığı bu süreçte, bulaş riskini düşürmek amacıyla ‘maske, mesafe ve temizlik’ mottosu ile farkındalık oluşturulmaya çalışıldı. Birey ve toplum sağlığını koruyacak yerel, bölgesel ve ulusal tedbirler alınarak; ‘yeni normal’ olarak tanımlanan bir dönem başlatıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü olarak, süreci ilk andan itibaren dikkatle izlemeye; WHO’nun açıklamalarını ve uluslararası kamuoyuna yansıyan bilgileri yakından takip etmeye başladık. Bölgesel hizmet sunan üniversite hastanemizdeki uzman hekimlerimiz ile sık sık bir araya gelerek, hem durum değerlendirmesi yaptık hem de pandeminin uzun vadeli olası sonuçları üzerinde görüşmelerde bulunduk. Ortaya çıkan tablo ve riskleri dikkate alarak, çeşitli senaryolar üzerinde çalıştık; kurumumuzda alınacak önlemleri planlamaya başladık. Böylece ülkemizde ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden sadece 5 gün sonra, 16 Mart 2020 tarihinde, DEÜ Hastanesi Covid-19 Eylem Planımızı yürürlüğe koymuş olduk. Elbette aile fertlerimizin sayısı itibariyle İzmir’in bir ilçesi büyüklüğünde olan üniversitemizde, öğretim ve araştırma faaliyetleri ile kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülmesi önceliğimiz oldu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın talimatları ile Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu’nun kararları doğrultusunda, ulusal sağlık politikalarımıza uygun çalışmalarımızı yürüttük. Hastanemizde pandemi poliklinikleri, servisleri ve yoğun bakım ünitelerini oluşturduk; Nevval Salih İşgören Çocuk Hastanesindeki poliklinikleri pandemiye uygun şekilde yapılandırdık. Hastaların, hasta yakınlarının ve mesai arkadaşlarımızın hastane içinde ulaşımını virüs bulaş riskini dikkate alarak yeniden organize ettik; güvenli alanlar oluşturduk. Covid-19 pozitif ve negatif hastalarının hastaneye kabul işlemlerini detaylıca planladık; sürüntü alma kabinleri oluşturduk. Hastane Entübasyon Ekibini kurduk; sağlık çalışanlarımız için kıyafetlerini değiştirecekleri güvenli alanlar oluşturduk. Hastanemizde düzenli yapılan temizlik işlemlerinin sıklığını ve yoğunluğunu mevcut şartlara göre güncelledik; bütün yerleşkelerimizde ve kamusal alanlarda aynı çalışmayı başlattık. Sağlık çalışanlarımız için Otel Dokuz Eylül’ü tahsis ettik; hastane içinde kısa süreli konaklayabilecekleri alanlar oluşturduk. Hastanemizde ihtiyaç duyulan maske, önlük, çarşaf, dezenfektan, sosyal mesafe bankları ve siperlik gibi ekipman ya da gereçleri, kendi imkanlarımızla üretmeye başladık. DEÜ-TÜSEB Covid-19 Tanı Merkezi Laboratuvarı’nı kurduk; İmmun Plazma tedavisini dünya ile aynı anda uygulamaya başladık. Ege Bölgesi’nin ilk kapsamlı Covid-19 İzlem Merkezi’ni hizmete açtık. Onkoloji servisindeki hastalarımızın tanı-tedavilerinin devamlılığını sağlamaya özen gösterdik; Covid-19 ile ilgili bilgilendirici broşürle yayınladık, internet sayfası oluşturduk, çocuk öyküleri hazırladık. Yerleşkelerimizin tamamında maskematik dönemini başlattık; dönüşümlü ve uzaktan çalışma uygulamasına geçtik. Kendi kaynaklarımızla geliştirdiğimiz onlineDEU sistemimizi öğrencilerimizin kullanımına sunduk. Üniversitemizde uzaktan eğitimde hizmet kalitesinin yükseltilmesi için Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin desteğiyle ‘Eğiticinin Eğitimi’ programı düzenledik ve rehber hazırladık. Üniversitemizin örnek olduğu ve takdirle karşılandığı bu çalışmada, insiyatif alan ilk kurum olmanın gururunu yaşadık. Aşı geliştirme çalışmalarının 2020 yılının son çeyreğinde sonuca ulaşması ile birlikte; Ocak 2021’de ulusal düzeyde başlatılan aşı uygulamasında biz de yerimizi aldık. Bu kapsamda; ‘Coronavac’ isimli inaktif virüs aşısının sağlık yerleşkemizde görevli 4200’den fazla sağlık çalışanı arkadaşımıza, üç gün içinde ve rekor bir hızla yapılmasını sağladık. Yine Tıp Fakültemiz, Hemşirelik Fakültemiz, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulumuz ile Sağlık Bilimleri Enstitümüzdeki öğrencilerimizin de aşı programına dahil olmasını sağladık.Üniversite Üst Yönetimi olarak; günü değil, insanlığı kurtarmanın önem kazandığı bu dönemde, aziz milletimizin sağlık alanındaki ihtiyaçlarını karşılamaya; vatandaşlarımızın ve mensuplarımızın can güvenliğine öncelik vermeye dikkat ettik. Önümüzdeki dönemde de aynı hassasiyetle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Alanında saygın bilim insanlarımız tarafından hazırlanan bu kitabın da hem hastanemizdeki ve kurumumuzdaki tedbirlerin ve uygulamaların kronolojik olarak anlatması hem de çalışmalarımızın ve Covid-19 ile ilgili bilgilerin paylaşılması açısından başvuru kaynağı niteliği taşıyacağına inanıyoruz.
SON SÖZ ve TEŞEKKÜR…
Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi’nde alınan kararları ve tedbirleri bir araya getiren; birimlerdeki uygulama ve çalışmalar hakkında bilgi veren; akademik ve açıklayıcı bilgileri kamuoyu ile paylaşan yayının hazırlanmasında emeği geçen değerli hocalarımıza ve mesai arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu zorlu dönemde fedakârca çalışan sağlık çalışanı arkadaşlarımıza da olağanüstü gayretlerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Prof.Dr. Nükhet Hotar
REKTÖR |
tr_TR |