dc.description.abstract |
Amaç: Ailevi Akdeniz Ateşi (Familial Medierranean feveræ FMF) tekrarlayan ateşli serozit atakları ile karakterize, otozomal resesif kalıtılan bir hastalıktır. Kolşisinin tedavide kullanılmaya başlanmasından önceki dönemde yapılan çalışmalarda, hastaların çoğunun amiloidoza sekonder böbrek yetmezliği nedeniyle 40 yaşından önce öldüğü görülmüştür. Ancak, sürekli kolşisin tedavisinin amiloidoz gelişimini önlediği gösterilmiştir. Bu nedenle bu çalışmanın amacı, erişkin FMF hastalarında kolşisinin tedavide kullanımından sonraki dönemde ölüm nedenleri ve sağkalım hızını ve belirleyicilerini ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, Dokuz Eylül Üniversitesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Romatoloji ve Nefroloji Bilim Dalları'nda FMF tanısı ile izlenen tüm hastalar dahil edildi. Temmuz 1992'den beri kayıtlı olan 650 hastadan 587'si ile görüşüldü ve formel değerlendirme için polikliniğe davet edildi. Hastaneye gelemeyen hastalar ile ayrıntılı telefon görüşmesi yapıldı. Yapılandırılmış anket formu kullanılarak, hastaların sosyoekonomik demografik verileri, mevcut ve kümülatif klinik özellikleri ve şiddet skorları elde edildi. Takip süresi içerisinde mortalite analizi için, Türk populasyonunun mortalite istatistikleri kullanılarak, yaşa ve cinsiyete göre standardized mortality hızı (SMR) hesaplandı. Mortaliteyi belirleyen faktörler, Kaplan-Meier metodu ve Cox proportional hazard modeliyle değerlendirildi. Sonuçlar: 381 hasta (195 kadınæ ortalama yaş 37,7 ± 12,2 ) ile poliklinikte yüz yüze ve 206 hastayla (106 kadınæ ortalama yaş 39,8 ± 13,6 ) telefonla görüşüldü. 63 hastaya (tüm hastaların %9,7'si, 31 kadınæ ortalama yaş 40,2 ± 10,7) çalışma süresince ulaşılamadı, fakat bunların hiçbirisi Türkiye ölüm kayıtları veritabanında bulunamadı. Ulaşılamayan hastaların başlangıç demografik ve başlıca klinik karakteristikleri grubun kalanıyla benzerdi. 385 hastanın MEFV gen analizi vardı ve en sık mutasyon M694V (338 allelæ %43,9) idi. Çalışma sırasında hastaların çoğu (%94,4) kolşisin kullanmaktaydı. 37 (%6,9) hastada biyopsi ile gösterilmiş amiloidoz, 44 (%8,1) hastada böbrek hastalığı saptandı. Ortalama 6.48 ? 4.3 yıllık takip süresinde 14 (dokuz kadın) hastanın öldüğü saptandı. Yedi hastada amiloidoz ve komplikasyonları ölüm nedeni idi. Tek değişkenli analizlerde, amiloidoz, böbrek hastalığı, ileri yaş, ücretli çalışma, böbrek nakli, koroner arter hastalığı, hipertansiyon ve medeni halin artmış mortaliteyle ilişkili olduğu, fakat Cox regresyon analizinde, yalnızca böbrek hastalığının mortalitenin bağımsız belirleyecisi olduğu gösterildi (p=0,018). Bizim hasta grubumuzda toplam sağkalım hızı, genel Türk populasyonunundan anlamlı bir şekilde farklı değildi (SMR 1.48 [95% CI 0.81-2.49]). Sonuç: Bulgularımızæ kolşisinden sonraki dönemde, FMF hastalarında sağkalım genel popülasyonla kıyaslanabilir olsa da, böbrek hastalığının hala mortalitenin başlıca belirleyicisi olduğunu göstermektedir. Anahtar sözcükler: Ailevi Akdeniz ateşi, Amiloidoz, Standardize Mortalite Oranı (SMR) Objective: Familial Mediterranean fever (FMF) is an autosomal recessive disease, characterized by recurrent attacks of fever and serositis. In studies conducted before colchicine treatment was introduced it was demonstrated that most of the patients died from renal failure secondary to amyloidosis before the age of 40. However continuous colchicine treatment was shown to inhibit the development of amyloidosis. Therefore the aim of this study is to determine causes of death, the rates and the predictors of survival in adult patients with FMF in the colchine era. Patients and Methods: Patients under the care of all specialists (Internal Medicine, Rheumatology, and Nephrology) in one university hospital were included in the study. In total 587 out of 650 patients who had registered since July 1992 were contacted and invited to the outpatient clinic for a formal evaluation. For patients who could not come to the hospital a detailed telephone interview was conducted. We obtained socioeconomic demographic data, presenting and cumulative clinical features, disease severity scores by using a structured questionnaire. During the follow up period mortality was analyzed by calculating age and sex standardized mortality ratio (SMR) by using mortality statistics of Turkish population. Factors predictive of mortality were evaluated by Kaplan-Meier method and the Cox proportional hazard model. Results: A formal inquiry was performed in 381 patients (195 femaleæ mean age 37,7 ± 12,2 years) in outpatient setting and in 206 (106 femaleæ mean age 39,8 ± 13,6 ) by telephone interview. 63 patients (9,7% of all patientsæ 31 femaleæ mean age 40,2±10,7 years) could not be contacted during the study period but none of them was found in Turkish mortality registry database. Initial demographic and major clinical characteristics of patients who could not be reached were similar with the rest of the group. A total 385 patients has MEFV analysis and M694V was the most frequent mutation (338 allelesæ 43,9%). Most of the patients (94,4%) were taken colchicine at the time of the study. 37 patients (6,9%) have biopsy proven amyloidosis and 44 (8,1%) have renal disease. During a mean 6.48 ? 4.3 years of follow-upæ 14 patients (nine female) died and amyloidosis and its complication were the leading causes of death in seven patients. Univariate analysis revealed that amyloidosis, renal diseses, icreasing age, paid employement, renal transplantation, coronary heart disease, hypertension and marital status were associated with an increased mortality, but Cox regression analysis showed renal disease as the only significant predictor of mortality (p=0,018). In our patient group overall survival rate was not significantly different from Turkish general population (SMR 1.48 [95% CI 0.81-2.49]). Conclusion: Our findings suggests that although the survival of FMF patients is comparable to the general population in the colchicine era, renal disease still predicts mortality. Key words: Familial Mediterranean fever, Amyloidosis, Standardized Mortality Ratio (SMR) |
en_US |