Abstract:
Günümüze dek over fizyolojisi ve follikül dinamiği üzerine yapılan incelemeleræ dişi memeli overi'nin doğumdan itibaren sabit germ hücre havuzuna sahip olduğu fikri etrafında yürütülmüştür. Üreme biyolojisi'nin temel doktrinlerinden birisi olarak kabul edilen bu düşünceye göreæ sınırlı sayıdaki primordial folliküller, ovulasyon veya atreziye gidiş yoluyla tükenmektedir. Bugüne dek tek taraflı ooforektomi deney düzeneği ile yapılmış çalışmalarda, tek taraflı ooforektomiyi takiben gerçekleştiği düşünülen ovarian kompanzasyonun net mekanizması açıklanamamıştır. Bu çalışmaların hepside sabit follikül rezervi fikri'ni baz almışlardır. Ancak son birkaç yılda yapılan bazı hayvan deneyleri sonucunda indirekt olarak yeni oosit-primordial follikül oluşumu saptandı. Bu nedenle follikül rezervi'nin sınırlı olmadığı ve ovarian-ekstraovarian kaynaklı germ stem cell olabileceği düşünüldü. Biz de kurduğumuz deney düzeneği ile tek taraflı ooforektomi sonrası morfolojik olarak follikül dinamiği ve apoptoz'u değerlendirdik. Amacımız, tek taraflı ooforektomi sonrası sadece ovarian kompanzasyonun mu yoksa ek bir oosit üretim kaynağının mı aktif olduğunu değerlendirmekti. Tek taraflı ooforektomi'nin kısa, orta ve uzun dönem etkilerini değerlendirmek için çalışma 3 ayrı grup sıçanda planlandı ve Grup A(n:7): Çalışmanın 7. gününde relaparotomi ile kalan overin çıkartıldığı grup, Grup B(n:8): Çalışmanın 14. gününde relaparotomi ile kalan overin çıkartıldığı grup, Grup C(n:8): Çalışmanın 42. gününde relaparotomi ile kalan overin çıkartıldığı grup. Tüm sıçanlarda 0.günde alınan over, aynı sıçan için kontrol overi olarak kullanıldı ve iki over arasındaæ morfolojik olarak primordial follikül, primer follikül, growing follikül sayısal değişimi ve apoptotik indeks farklılığı araştırıldı. Oluşturduğumuz her 3 grupta da primordial-primer follikül sayılarında (rezerv follikül grubu) ve apoptotik indekslerinde istatistiksel anlamlı farklılık saptanmadı. Growing follikül sayısı ise her 3 grupta da arttı. Rezerv folliküllerin sayısında çalışma ve kontrol overleri arasında geçen zamana rağmen anlamlı bir azalma saptanmaması ve aynı zamanda cohort'a katılan follikülleri temsil eden growing follikül sayısı'nın 3 grupta da anlamlı olarak artması ilginçtir. Eğer sadece ovarian kompanzasyon gelişmiş olsaydıæ en azından rezerv folliküllerin azalmasını yada folliküler statik yaşam süresinin artması ve atrezinin azalması nedeniyle atretik folliküllerin azalmasını beklerdik. Elde ettiğimiz bulgular ışığındaæ tek taraflı ooforektomi sonrası yeni follikül üretimi olduğunu ve bunun da en olası kaynağı'nın direkt olarak gösterilememiş olsada, germ stem cell (ovaryan veya ekstraovaryan kaynaklı) olduğunu düşünmekteyiz. Until today, the studies about ovarian physiology and follicular dynamics have been based on the assumption that the female mammal ovary, as from the birth, has a constant germ cell pool. According to this idea, which is accepted as one of the main doctrines of reproduction biology, primordial follicles, which are limited in number, are depleted through ovulation or atresia. Until now, the exact mechanism of ovarian compensation, which is thought to occur following unilateral oophorectomy, could not be explained in the studies using an experimental set-up based on unilateral oophorectomy. All of those studies were based on the idea of fixed follicular reserve. However, some animal experiments conducted in the recent years have indirectly determined the production of new oocytes and primordial follicles. Thus, the results of these studies have shown that follicle reserve is not limited and suggested the presence of germ stem cells of ovarian or extraovarian origin. Accordingly, following unilateral oophorectomy, we evaluated follicle dynamics and apoptosis morphologically by using our experimental setup. Our aim was to determine whether ovarian compensation was active alone or accompanied by a source of oocyte production. In order to evaluate the short-, mid-, and long term effects of unilateral oophorectomy, three rat groups were included in the study. These groups were Group A (n=7), of which the remaining ovaries were removed via relaparatomy on the 7th day of the study, Group B (n=8), of which the remaining ovaries were removed via relaparatomy on the 14th day of the study and Group C (n=8), of which the remaining ovaries were removed via relaparatomy on the 42nd day of the study. The ovaries removed from each rat on day 0 were used as control ovaries and the changes in the number of primordial, primary and growing follicles and the difference in apoptotic index were investigated morphologically. In all three groups that we formed, significant differences were not observed in the number of primordial and primary follicles and apoptotic index. On the other hand, it was found that there was an increase in the number of growing follicles in all three groups. It is striking that in spite of the time elapsed, a significant decrease was not determined between the study and control ovaries in terms of the number of reserve follicles. Additionally, another interesting finding was the significant increase in the number of growing follicles, which represented the follicles that joined the cohort. If only ovarian compensation had developed, we would have at least expected a decrease in the number of reserve follicles or a decrease in the atretic follicles due to the increased length of the static phase and the decrease in atresia. In light of the findings that we obtained, we think that production of new follicles took place after unilateral oophorectomy and its most likely source, although not directly shown, were germ stem cells (of ovarian or extraovarian origin).