dc.description.abstract |
AMAÇ: Kanamalar, travmaya bağlı yaralanması olan hastalarda ölüm ve sakatlığın önemli sebeplerinden birisidir. Buna karşın kontrolsüz hemorajik şok hastalarında en iyi sıvı tedavi yöntemi henüz tartışmalıdır. Karaciğer boyutu ve anatomik lokalizasyonu nedeniyle künt ve penetran travmalarda en sık yaralanan solid organdır. Bu çalışmada sıçanlarda karaciğer yaralanmasına bağlı kontrolsüz kanama tedavisinde, intravenöz bolus Terlipressin ve hemorajik şoka bağlı uygulamasının, kontrollü kristaloid sıvı tedavisiyle karşılaştırıldığındaæ abdominal kanamaya hemodinamik parametrelere etkisinin değerlendirilmesini amaçladık. GEREÇLER VE YÖNTEM: Çalışma için randomize olarak seçilen, ağırlıkları 250 ± 30 gr arasında değişen, 21 adet erkek Wistar albino ırkı sıçan kullanıldı. Sıçanlara anestezi uygulandıktan sonra standart karaciğer yaralanması için orta hat abdominal insizyon sonrası median ve sol lateral lobların yaklaşık %65'i bisturi insizyonu ile çıkartıldı. Cerrahi işlem sonrası kanama kontrolü için ek cerrahi girişim uygulanmadı, karın cildi sütüre edildi. Karaciğer yaralanmasından sonra sıçanlar her biri 7 sıçandan oluşan 3 gruba ayrıldıæ 1. grup kontrol grubuydu ve karaciğer yaralaması sonrası, terlipressin bolus dozuyla aynı miktarda serum fizyolojik (SF) (500 µL) plasebo olarak verildi. Sonrasında ek sıvı veya ilaç uygulanmadı. 2. gruba karaciğer yaralaması sonrası bolus ringer laktat uygulandı, 3. gruba karaciğer yaralaması sonrası bolus Terlipressin (500 µL) uygulandı ve sonrasında 2. ve 3. gruplara ortalama arteriyel kan basıncı (OAB) 40mmHg'nın altına düşmeyecek şekilde ilave ringer laktat (RL) (2ml/kg/dk) verildi. İhtiyaç halinde sıvı uygulaması, sonraki 75 dakika boyunca devam ettirildi. Stabilizasyon periyodu sonunda ve karaciğer yaralanması itibariyle 30. ve 90. dk'larda veya deney sırasında ölen sıçanlardan ölüm anında heparinize enjektörlere arteriyel kan örnekleri alınarak (250 µL) arteriyel kan gazı, laktat düzeyi ve hematokrit düzeyleri ölçüldü. Deney sonunda ringer laktat ve terlipressinin abdominal kanamaya etkisini belirlemek için, peritoneal kavitedeki serbest kan pamuğa emdirilerek tartıldı. Pamuğun tek başına ağırlığından çıkartılarak batın içi kanama miktarı hesaplandı. BULGULAR: Deney gruplarının OAB'ları, kalp hızları (KH), vücut ağırlıkları, kan gazları ve laktat başlangıç değerleri ile çıkarılan karaciğer ağırlıkları arasında fark yoktu. Tüm gruplarda karaciğer yaralanması sonucu OAB'ında başlangıca göre anlamlı azalma saptandı (p SONUÇ: Karaciğer yaralanmasından sonra bolus terlipressin uygulaması, OAB'ında artış oluştururken, kontrol grubuna göre abdominal kanamada artmaya yol açmadan yaşam süresini belirgin şekilde uzatmıştır. ANAHTAR KELİMELER: Terlipressin, travma, karaciğer, kanama STUDY OBJECTIVE: Hemorrhage is a common cause of mortality and morbidity for traumatic injury. However, the best fluid resuscitation strategy for uncontrolled hemorrhage has been unknown yet. The liver is the most commonly injured solid organ in blunt and penetrating injury. This study was designed to evaluate, the effects of terlipressin versus controlled fluid resuscitation on hemodynamic variables and abdominal bleeding in a rat model of uncontrolled hemorrhage from liver injury. METHODS: Twenty-one Wistar rats with average weights of 250±30gr were anesthetized with an uretan/chloralose (500mg/kg, 50mg/kg ip) in this study. Uncontrolled hemorrhagic experiments were initiated by creation of a standardized liver injury. A midline celiotomy was performed and approximately 65% of the median and left lateral lobes were removed with sharp dissection. No attempts for hemostasis were performed after the surgical procedureæ abdominal cavity then was closed with stapler. After creation of the liver injury, rats were randomized to one of three resuscitation groupsæ the first group was the control group, in which terlipressin bolus dose equal to volume of saline placebo (500 µL) was given. The second group was LR group in which Lactated Ringer's solution bolus dose of 4 ml/kg was given after liver injury. The third group was Terlipressin group in which terlipressin was given in a bolus dose of 500 µL. Lactated Ringer's solution was given at an infusion rate of 2mL/kg/min in order to maintain a mean arterial blood pressure of 40 mmHg for the LR and Terlipressin groups. To all of the three groups, continuous supplemental LR infusion then was given for the next 75 minutes. Blood samples were taken from rats for arteriel blood gase analysis and determining serum lactate and Htc levels at 0, 30, and 90 minutes. At the end of the experiment, free intraperitoneal blood was collected on preweighed pieces of cotton, and the amount of free blood was determined by the difference in wet and dry weights. RESULTS: There were no differences between groups for MAP, heart rate, blood gases and lactat analysis, average weights and the percentage of liver excised at the preinjury time point. MAP decreased in all of the groups after the liver injury (p CONCLUSION: IV terlipressin bolus after liver injury, contributed an increase at MAP and survival times without increasing abdominal bleeding compared with control group. KEY WORDS: Terlipressin, trauma, liver, hemorrhage |
en_US |