dc.description.abstract |
Giriş ve Amaç: Sistemik Skleroz (SSc), kollajen ve matrix proteinlerinin konnektif dokuda masif birikimi ile karakterli heterojen bir sistemik hastalıktır. Sikka semptomları SSc'da sıklıkla görülür ancak tükürük bezi hipofonksiyonunun sıklığı ve patogenezi tam olarak aydınlatılamamıştır. Çalışmamızın amacıæ SSc'lu hastalarda sikka semptomları ve Sjögren sendromu (SjS) sıklığı ile buna katkıda bulunan faktörlerin saptanması ve ayrıca miyofibroblastik transformasyonun göstergesi olan ?-smooth muscle actin (?-SMA) ekpresyonunun tükürük bezi biyopsilerinde değerlendirilmesidir. Hastalar ve yöntem: Çalışmaya romatoloji polikliniğinde takip edilen ardışık 102 SSc hastası [91 kadın (89%), ortalama yaş 52,5 ± 12 yıl] ardışık olarak dahil edildi. İlk aşamada klinik değerlendirmede, tüm hastalarda Amerika-Avrupa SjS sınıflama kriterlerinde tanımlanan spesifik soruları içeren, subjektif ağız, göz kuruluğu semptomlarının varlığı araştırıldı ve birlikte Schirmer 1 ve uyarılmamış tükürük akım testi uygulandı. İlk aşamada yapılan klinik değerlendirmesi pozitif olan hastalara tükürük bezi biyopsisi yapıldı. Tükürük bezi biyopsilerinde fokal lenfositik siyaloadenit (fokus skoru ?1) ve glandular fibrosis varlığı araştırıldı. Tükürük bezi biyopsilerinde ?-SMA ekspresyonunun tespitinde immunohistokimyasal yöntem kullanıldı. Sonuçlar: Çalışmaya alınan 102 hastanın 85'i (83%) sınırlı SSc (limitedæ lSSc), 12'si (%12) diffüz SSc (dSSc) ve 5'i (5%) sine sklerodermaya sahipti. Yüz iki hastanın 76'sında (%75) sikka sendromu (65'inde [%64] kserostomi, 49'unda [%48] kseroftalmi) vardı. Yüz iki hastanın 65'inde (%64) schirmer 1 testi, 36'sında (%35) uyaransız total tükürük akımı testi (siyalometri) pozitifti. Çalışma protokolüne göre 90 hastaya minör tükürük bezi biyopsisi endikasyonu konuldu, bunlardan 6'sı biyopsiyi reddetti ve toplamda 84 (%82) hastaya biyopsi yapıldı. Biyopsi örneklerinin histopatolojik değerlendirmesinde 67 (%80) hastada fibrotik lezyon gözlenirken, 38 (%45) hastada fokus skoru ? 1 idi. Amerika-Avrupa kriterlerine göre 36 (%35,3) hasta sekonder SjS olarak sınıflandırıldı. SjS'lu hastalardan 34'ü lSSc, 2'si sine sklerodermaydı. Sekonder SjS'u yaş, semptom başlangıç yaşı ve SS-A pozitifliği ile ilişkili bulundu. Multivariate analizde SS-A pozitifliği ve yaş sekonder SjS gelişiminde istatistik anlamlı belirleyicilerdi (p=0.015, p=0,038). İmmunohistokimyasal incelemede yalnızca 7 örnek ?-SMA ile zayıf boyandı. Tartışma: Sikka semptomlarının temel nedeni fibrosis gibi görünmesine rağmen bizim çalışmamız, SSc'li hastalarda SjS prevalansının en yüksek olarak gösterildiği çalışmalardan biridir. Bu sonuçlar SSc'nin limitli kutanöz subtipinin SjS açısından daha riskli olduğunu düşündürmektedir. Miyofibroblastik transformasyon minör tükürük bezinde fibrozis gelişiminde tek faktör olmayabilir. Objective: Systemic sclerosis (SSc) is a heterogeneous systemic disorder characterized by massive deposition of collagen and other matrix substances in connective tissue. Although sicca symptoms are thought to be a frequent complaint associated with SSc, pathogenesis of salivary hypofonction is not defined clearly and little is known about how often they occur. The aim of this study was to determine the prevalence and contributing factors of sicca symptoms and Sjogren's syndrome (SjS) in patients with SSc, and also to evaluate to expression of the ?-smooth muscle actin (?-SMA), a myofibroblast marker, in salivary gland specimens. Method: Consecutive 102 SSc patients [91 female (89%), mean age 52,5 ± 12 years] followed by an outpatient rheumatology clinic were included in the study. The systematic first-line clinical evaluation included a questionnaire specific for the subjective presence of xerophthalmia and xerostomia based on the revised American-European Consensus Group criteria for SS, together with the Schirmer I test and unstimulated whole salivary flow. If the findings of the first-line clinical evaluation were positive a labial salivary gland biopsy was performed. Salivary glandular tissue sections were evaluated for the presence of focal lymphocytic sialadenitis (a focus score?1), and glandular fibrosis. Immunohistochemistry was used for the expression of ?-SMA. Results: Of 102 patients, 85 (83%) had limited SSc (lSSc), 12 (%12) diffuse SSc (dSSc) and 5 (5%) had sine scleroderma. Seventy-six patients (75%) had sicca syndrome (65 [64%] had xerostomia, and 49 [48%] had xerophthalmia). Sixty-five of the 102 patients (64%) had positive findings on the Schirmer test and 36 (35%) patients had positive salivary flow test. A total salivary gland biopsy was indicated in 90 patients according to our protocol. Six patients refused the procedure therefore biopsy were performed in eighty-four (82%) patients. On histopathologic examination of biopsy samplesæ fibrotic lesion were observed in 67 out of 84 (80%) and in 38 (45%) sample focus score was ?1. Thirty-six patients (35,3%) fulfilled American European Consensus Group criteria for secondary SjS. Thirty-four patients who diagnosed secondary SjS had lcSSc and two of them had sine scleroderma. Secondary SjS were associated with age, age at onset of disease and the presence of SS-A antibody. Multivariate analysis revealed that SS-A antibody positivity, age were significant predictor for SjS (p=0,015, p=0,038). In immunohistochemistry examination only 7 sample were stained poorly for ?-SMA. Conclusion: Despite fibrosis seems to be the main cause of sicca symptoms, our study revealed one of the highest prevalence of SjS in patients with SSc. These results suggest that limited cutaneous subtype of SSc carries a greater risk for SjS. Our study also suggested that myofibroblastic transformation may not be the only factor for fibrosis seen on minor salivary glandular tissue. |
en_US |