Abstract:
Giriş: Adiponektin yakın zamanda keşfedilen, adipositlerden salgılanan bir sitokindir. Enerji metabolizmasını regüle eder, glukoz ve lipid metabolizmasında rol oynar. Adiponektinin antieflamaturar ve anti-aterojenik rolü vardır. Erişkinler üzerindeki çalışmalar Tip 2 DM'li hastalarda adiponektinin insülin direnci, metabolik kontrol ve komplikasyonlarla ilişkili olduğunu göstermektedir. Tip 1 diyabetes mellituslu hastalarda oluşan mikro ve makroanjiopatik komplikasyonlar metabolik kontrolle ilişkilidir. Puberte döneminde metabolik kontrolün bozulması ve diyabetik komplikasyonların puberte döneminde oluşum riskinin artması dolayısı ile serum adiponektin düzeyinin bu dönemde oluşan değişikliklerle ilişkili olabileceğini düşündük. Amaç: Çalışmamızda Tip 1 Diyabetes mellitus (DM)'lu çocukların serum adiponektin düzeyinin, metabolik kontrol göstergesi olan HbA1c, diyabet süresi, kullanılan kilo başına insülin dozu, puberte evreleri, lipid profili ve cinsiyet ile ilişkisinin araştırılması amaçlandı. Hastalar ve metot: Çalışmaya en az 2 yıldır tip 1 DM'li olan, toplam 60 hasta (26 erkek, 34 kız) alındı. Tip 1 DM'li hastaların yaş ortalaması 12,72±3,67 yıl (5,68 - 18 yıl), diyabet süresi ortalama 4,15±2,50 yıldı (2 - 11,27 yıl). Kontrol grubu yaş ortalaması 12,18±3,67 yıl (5,97-18 yıl) olan, 24 kız, 18 erkek toplam 42 çocuktan oluşturuldu. Serum adiponektin düzeyi RIA kiti kullanılarak (Linco Researh, ,USA) ölçüldü. İstatistik analizde "Scientific Package for Social Sciences" (SPSS) V13.0 bilgisayar programı kullanıldı. Bulgular: Tip 1 diyabetli grubun serum adiponektin düzey ortalaması (35,70±12,40 µg/ml), kontrol grubunun serum adiponektin düzey ortalamasından (14,27±6,39 µg/ml) anlamlı derecede yüksekti (p Prepubertal, pubertal, pubertenin erken evresi, pubertenin geç evresi ve Tanner 1-5 evrelerindeki tip 1 diyabetli çocukların serum adiponektin düzeyleri birbirinden istatistiksel olarak farklı değildi. Aynı durum kontrol grubu içinde geçerliydi. Tip 1 DM'li grubun serum adiponektin düzeyleri, puberte evreleri (Tanner E1-5) ile korele değildi (r=-0,107, p=0,42). Kontrol grubunu oluşturan çocukların serum adiponektin düzeyleri de, Tanner evreleri (1-5) ile korele değildi (r=0,093, p=0,56). Kız ve erkek tip 1 DM'li çocukların serum adiponektin düzeyleri birbirinden farklı değildi (p=0,20). Kontrol grubunu oluşturan kız ve erkek çocukların da serum adiponektin düzeyleri birbirinden farklı değildi (p=0,21). Tip 1 DM'li hastalardan HbA1c düzeyi %8 ve daha düşük olan hastaların serum adiponektin düzeyi (37,43±12,41 µg/ml), HbA1c düzeyi %8'in üzerinde olan hastaların serum adiponektin düzeyinden (34,84±12,46 µg/ml) ) istatistiksel olarak farklı değildi (p=0,41). Tip 1 DM'li hastaların serum adiponektin düzeyi ile HbA1c düzeyleri arasında korelasyon yoktu (r=0,65, p=0,62). Günlük kullanılan total insülin miktarının vücut ağırlığına oranı ile serum adiponektin düzeyleri arsında korelasyon yoktu (r=-0,004, p=0,97). Günlük 1Ü/kg ve üzerinde insülin kullanan tip 1 DM'li hastaların serum adiponektin düzeyleri, günlük 1 Ü/kg'ın altında insülin kullanan tip 1 DM'li hastaların serum adiponektin düzeyinden farklı değildi (p=0,17). Tip 1 DM'li hastaların serum trigliserid, kolesterol, HDL-kolesterol ve LDL-kolesterol düzeyleri ile serum adiponektin düzeyleri arasında korelasyon tespit edilmedi. Sonuç: Çalışmamızda serum adiponektin düzeyleri tip 1 DM'li hastalarda kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksekti. Diyabetik komplikasyon gelişen hem tip 1 hem de tip 2 DM'li hastalarda serum adiponektin düzeyinin, komplikasyon gelişmemiş olanlardan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda serum adiponektin düzeyi ile HbA1c, diyabet süresi, serum lipid değerleri ile serum adiponektin düzeyleri arasında korelasyon beklenebilir. Fakat çalışmamızda böyle bir bulgu tespit edilmedi. Tip 1 DM'li çocuklarda serum adiponektin düzeyi artışının altındaki fizyopatolojik mekanizmaların aydınlatılması ve diyabetik komplikasyonlarla arasındaki ilişkinin net olarak ortaya konması amacıyla bu konuda daha ileri deneysel ve klinik çalışmalar yapılması gerektiğini düşünmekteyiz. Objective: Adiponectin, a recently discovered cytokine, is produced exclusively by adipocytes that regulate energy homeostasis and play a role in glucose and lipid metabolism. It also has anti-inflammatory and anti-atherogenic properties. Investigations on adult diabetic patients showed that adiponectin levels were correlated with insulin resistance, metabolic control, and complications. The complications in patients with type 1 DM are correlated with levels of HbA1c in serum samples. Thus these complications are likely to arise during the puberty as a result of deterioration in the metabolic control. We planned to investigate the relationship between adiponectin level and metabolic control and complications in pubertal type 1 diabetic patients. Aims: The aim of the study was to measure serum adiponectin concentrations in children with type 1 diabetes mellitus and to investigate their relationship with HbA1c, duration of diabetes, insulin doses, pubertal stages, lipid profile and sex. Patients and methods: Adiponectin concentration was determined in 60 diabetic children with type 1 diabetes mellitus who had diabetes for at least 2 years.(26 boys, 34girlsæ 5.68-18 years of age) and 42 controls (18 boys, 24 girlsæ 5.97-18 years of age). Serum adiponectin concentration was determined by a RIA kit provided from Linco (USA). Results: The diabetic patients had significantly higher serum adiponectin levels than the healthy controls (35.70±12.40 µg/ml vs 14.27±6.39 µg/mlæ p There were no significant differences in serum adiponectin levels between the group of diabetic patients with good metabolic control (HbA1c There were no significant differences in serum adiponectin levels between prepubertal and pubertal children with type 1 diabetes mellitus. There was no difference in adiponectin levels at any stage of puberty among patients with type 1 DM. In this study no correlation was found between serum adiponectin levels and HbA1c levels, the duration of the diabetes, mean insulin requirement and lipid levels. There was no significant gender difference in adiponectin concentrations among diabetic patients and control subjects. Conclusions: Many clinical studies indicate that adiponectin levels are even higher in type 1 diabetic patients suffering from microvascular complications. Thus, patients with nephropathy or retinopathy had higher levels of adiponectin than patients without these complications. That is to say, serum adiponectin levels were elevated in all diabetic subgroups, irrespective of the presence of complications. In this study, we found that serum adiponectin levels with diabetic children without complications had significantly higher than control subjects. But we couldn't find any relationship between adiponectin and metabolic control, insulin doses, and pubertal stages in our patients. The increase in serum adiponectin levels in children with type 1 DM could not be understood the physiopathology thereforeæ we considered that experimental and clinical research needs to be done.