dc.description.abstract |
Günümüzde kontrastlı MR incelemeleri, fokal karaciğer kitlelerinin sayı ve lokalizasyonlarının doğru olarak belirlenmesi ve karakterize edilmesinde önemli bir role sahiptir. Gadobenate dimeglumine (Gd-BOPTA) diğer gadolinyum içerikli kontrast maddelerden farklı olarak hem ekstrasellüler kontrast ajan, hem de karaciğer spesifik kontrast ajan özelliğini birlikte gösterir. IV doz %3-5 oranında fonksiyonel hepatositler tarafından tutulur ve safra yolu ile elimine edilir. Karaciğer hücreleri tarafından tutulan kontrast ajan diğer konvansiyonel gadolinyum içerikli ajanlara oranla T1 relaksasyon zamanını iki kat uzatarak normal karaciğer parankiminin uzun süre (yaklaşık 40-120 dakika) kontrastlanmasını sağlar. Bu kontrastlanma özelliği fokal karaciğer lezyonlarının güçlü kontrastlanmış olan normal karaciğer parankiminden daha yüksek oranda ayırt edilmesini sağlar. Ayrıca hepatospesifik kontrast ajan, hepatosit orijinli tümörlerin hepatosit orijinli olmayan tümörlerden ayırt edimesinde de etkilidir. Bu çalışmanın amacı, Gd-BOPTA kullanılarak elde edilen dinamik ve geç faz MR incelemesi ile fokal karaciğer lezyonlarının kontrastlanma paternlerinin belirlenmesi ve lezyonların karakterizasyonuna katkısının saptanmasıdır. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesi (DEÜTF) Radyoloji Anabilim Dalı'nda Mart 2007- Nisan 2008 tarihleri arasında ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi yöntemleri ile karaciğerde primer ya da metastatik tümörü ya da tümör şüphesi alan yaşları 18-77 arasında değişen (ortalama: 55.98), 27 erkek 23 kadın toplam 50 hasta prospektif olarak değerlendirildi. Üç olgu histopatolojik tanı elde edilememesi ve ya izlemden çıkması nedeniyle çalışma dışı bırakıldı. Çalışmaya dahil edilen 47 olguda toplam 59 lezyon saptandı. Kırk üç lezyonun histopatolojik tanısı elde edildi. Tüm hastaların MR incelemesi 1.5 Tesla MR cihazı (Philips Gyroscan Intera Release 8, Eindhoven, Hollanda) ile gerçekleştirildi. Görüntüleme sekansları T2 Spectral Saturation with IR (SPIR), Single Shot T2, T1 fast field echo (FFE) in-phase (IP) ve out-phase (OP), kontrast madde enjeksiyonu ardından dinamik ve ort 60-90 dak. sonra hepatobilier faz, T1 Water Selective Excitation (WATS) olarak seçildi. Saptanan lezyonlar dinamik inceleme ve hepatobilier fazda gösterdikleri kontrastlanma paternlerine göre sınıflandırıldı. Hepatobilier fazda (60-90. dak.) kontrastlanma paternleri değerlendirildiğindeæ HSK' ların diferansiasyon derecesi, rezidü hepatositlerin fonksiyon gösterip göstermemesi ve lezyon içeriğine bağlı olarak değişik kontrastlanma paternleri izlenebildiği görüldü. Metastazlarda izlenen periferal halkasal hipointensite özelliğinin ayırıcı tanıda anlamlı katkı sağladığı belirlendi. Özellikle atipik FNH' lerin değerlendirilmesinde hepatobilier faz görüntülerin ayırıcı tanıya katkı sağladığı izlendi. Sonuçtaæ fokal karaciğer lezyonlarının karakterizasyonunda özellikle dinamik inceleme ile spesifik özellikler göstermeyen lezyonlarda ayırıcı tanıda hepatobilier faz görüntülerin önemli katkılar sağladığı görülmektedir. The contrasted MR researches today, have an important role in determining and characterizing the quantity and locations of focal liver tumors precisely. Gadobenate dimeglumine (Gd-BOPTA), different than the other contrast materials including gadolinium, serves both as an extra cellular contrast agent and a liver specific contrast agent. IV dose is kept by functional hepatocytes at a ratio of 3-5% and eliminated via gall. The contrast agent which is kept by liver cells extends the T1 relaxation period 2 times compared with the other conventional gadolinium including agents and allows liver parenchyma to be contrasted for a long time. (Nearly 40 - 120 minutes) This contrasting property, allows the focal liver lesions to be discriminated from normal liver parenchyma at a higher ratio. Besides, the hepatospesific contrast agent is effective in discriminating the hepatocyte originated tumors from the other tumors. The purpose of this study, is to analyze the dynamic and late phase MR obtained by using Gd-BOPTA and determining the contrasting patterns of focal liver lesions and its contribution to lesion characterization. Totally 50 patients (27 male, 23 female) with ages between 18 and 77 (average: 55.98) who has primer or metastatic tumor (or tumor suspicion) in their livers were evaluated prospectively between March 2007 and April 2008 by ultrasonography and computerized tomography methods in Dokuz Eylül University Faculty of Medicine Radiology Department. 3 subjects were taken out of the study as no histopathologic diagnosis could be obtained or they got out of monitoring. 59 lesions were determined in 47 subjects that were incorporated to the study, The histopathologic diagnosis of 43 lesions were obtained. The MR analysis of all patients was implemented with a 1.5 Tesla MR device (Philips Gyroscan Intera Release 8, Eindhoven, Holland). The visualization sequences were selected dynamically as hepatobiliary phase, T1 Water Selective Excitation (WATS) 60 - 90 minutes after, T2 Spectral Saturation with IR (SPIR), Single Shot T2, T1 fast field echo (FFE) in-phase (IP) and contrast material injection. The determined lesions were classified according to the dynamic analysis and the contrasting patterns they showed in hepatobiliary phase. When the contrasting patterns in hepatobiliary phase (60-90 min.) were evaluated, the it was observed that the HCC's can show various contrasting patterns according to differentiation degree, residue hepatocyte functionality and lesion content. It was found out that the peripheral circular hypo intensity feature that is followed in metastasis, makes a significant contribution to the differentiation diagnosis. Especially hepatobiliary phase displays were observed to contribute to differentiation diagnosis in the evaluation of atypic FNH's. As a result, it was observed that the hepatobiliary phase displays contributed significantly to the differentiation diagnosis of the lesions which especially doesn't show specific properties in dynamic analysis. |
en_US |