DSpace Repository

ST yükselmeli miyokard infarktüsü olgularında primer perkutan girişim sonrasında uzun dönem prognoz belirteçleri<br>

Show simple item record

dc.contributor.author Şenarslan, Ömer
dc.date.accessioned 2015-11-27T16:32:14Z NULL
dc.date.available 2015-11-27T16:32:14Z NULL
dc.date.issued 2009
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.12397/13106 NULL
dc.description.abstract Giriş ve Amaç: Çalışmamız, STEMİ ile başvuran ve başarılı PPKG uygulanan hastalarda geleneksel risk faktörleri ve bunlara ek olarak reperfüzyona kadar geçen süre (semptom ve kapı-balon süresi), acil serviste bakılan randomize kan şekeri, böbrek fonksiyon testleri, tam kan sayımı, işlem sonrası ve izlemde yapılan ekokardiyografi sonuçlarının major kardiyak istenmeyen olay olarak belirlediğimiz reinfarktüs, kardiyovasküler nedenli hastane yatışı ve kardiyovasküler nedenli mortalite üzerine etkilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Gereçler ve Yöntem: Araştırmamıza Ocak 2003 ve Aralık 2007 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine başvuran ve STEMİ tanısı ile DEÜTF Kardiyoloji Anabilim Dalında başarılı primer perkutan girişim yapılan 21-89 yaş aralığında 260 hasta alındı. Hastaların ortalama 37,7 aylık izlem süreleri değerlendirildi. Bu hastaların DEÜTF hastanesi arşiv ve bilgi işlem kayıtlarından semptom ve kapı balon süreleri elde edildi. Acil servis başvurularındaki biyokimyasal ve hematolojik verilere ulaşıldı. Biyokimyasal olarak randomize serum kan şekeri, kreatinin, sodyum, potasyum ve klor değerleri alındı. Hematolojik olarak ise tam kan sayımının 15 alt parametre değerleri alındı. Hastaların PPKG sonrası ekokardiyogafi kayıtlarına ulaşıldı. Bu kayıtlarda sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve kalp boşluklarının ölçüm değerleri dikkate alındı. Hastalara izlemde tekrar ekokardiyografi yapılarak sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve kalp boşluklarının ölçüm değerleri alındı. Çalışmamızda istenmeyen kardiyovasküler olaylar olarak reinfarktüs, kardiyovasküler hastalıklar nedenli hastane yatışı ve kardiyovasküler nedenli mortalite kabul edildi. Mevcut verilerimizin istenmeyen kardiyovasküler olaylar ve birleşik son nokta üzerine etkileri araştırıldı. Bulgular: Kardiyovasküler hastalıklar nedenli hastane yatışı olan grupta hiperlipidemi ve hipertansiyon daha sık izlendi. PPKG sonrası yapılan ekokardiyografik parametrelerde de anlamlı fark saptanmadı ancak kontrol ekokardiyografide saptanan sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu anlamlı derecede düşük saptandı. Yapılan sağkalım analizinde kadınlarda, 65 yaş üstü olanlarda, hipertansiyonu ve hiperlipidemisi olanlarda olaysız sağkalım anlamlı düzeyde az saptandı. Semptom süresinin, serum kan şekeri ve kreatinin yüksekliğinin hastane yatışında risk faktörü oldukları saptandı. Kapı-balon süresinin etkisi izlenmedi. Bakılan tam kan sayımında yüksek beyaz küre ve nötrofil sayısının risk faktörü olduğu saptandı. Ekokardiyografik incelemelerde sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma, sol ventrikül ve sol atriyum çapında artmanın hastane yatışı için risk oluşturdukları saptandı. Reinfarkt için gruplar arasında hipertansiyon dışında anlamlı fark izlenmedi. Reinfarkt geçiren grubun kontrol ekokardiyografisinde sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu anlamlı düzeyde daha düşük izlendi. Semptom, kapı-balon süreleri, biyokimyasal ve hematolojik bulgularda gruplar arasında anlamlı fark izlenmedi. Hipertansiyon, aile öyküsü, kırmızı kan hücre sayısı ve düşük sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun reinfart için risk faktörleri oldukları saptandı. Kardiyovasküler mortalite olan grupta diabetes mellitus, hipertansiyon, sigara kullanımı ve aile öyküsü daha sık saptandı. Mortalite olan grubun daha yaşlı oldukları daha uzun semptom süresine sahip oldukları, serum kan şekeri, kreatinin seviyelerinin, beyaz küre, nötrofil sayılarının daha yüksek ve hemoglobin düzeyinin daha düşük olduğu saptandı. Mortalite olan grubun sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun daha düşük, sol ventrikül ve sol atriyumun daha geniş oldukları izlendi. Sağkalım analizinde yaş, diabetes mellitus, sigara içimi ve aile öyküsünün mortalite için risk oluşturdukları saptandı. Semptom süresi, serum kan şekeri, kreatinin, beyaz küre sayısı, nötrofil sayısı ve trombosit sayısının mortalite için risk faktörleri oldukları saptandı. Yapılan ekokardiyografik incelemede sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, sol ventrikül ve sol atriyum dilatasyonunun mortalite ile ilişkili oldukları saptandı. Birleşik son noktada (reinfarkt, hastane yatış ve mortalite) hipertansiyon, diabetes mellitus, sigara kullanımı, aile öyküsü ve 65 yaş üzeri olmanın olaysız sağkalımı azalttığı saptandı. Risk analizinde bunların birleşik son nokta için anlamlı birer risk faktörü oldukları gözlendi. Semptom süresinin 120 dk ve üzerindeki sürelerde birleşik son nokta için risk oluşturdğu ancak kapı-balon zamanının etkisiz olduğu saptandı. Serum kan şekeri, kreatinin ve beyaz küre düzeylerindeki artışın birleşik son noktada anlamlı birer risk faktörü oldukları saptandı. Sonuç: Araştırmamızda STEMİ'de PPKG ile başarılı reperfüzyon tedavisi uygulanması sonrasında geleneksel risk faktörlerinin erken ve uzun dönemde istenmeyen kardiyovasküler olaylar üzerine etkileri ortaya konmuştur. İskemi süresini belirleyen semptom süresi, hastaların başvuru anında bakılan serum kan şekeri, serum kreatinin düzeyleri ile tam kan sayımı istenmeyen kardiyovasküler olaylar için alışılagelen risk faktörlerinin dışında önemli birer risk faktörü belirteçleridir. Anahtar kelimeler: ST yükseklikli Mİ, primer perkutan girişim, istenmeyen kardiyovasküler olay Aim and Rationale: The purpose of the study is to determine conventional risk factors in patients who referred to hospital with STEMI that we performed successful PPKG. Additionnally the study aims to determine the effect of the time period to reperfusion ( symptom and door-to-baloon time)æ serum glucose level, renal function tests, full blood count checked in emergency service and echocardiographic results on major adverse cardiac events. Reinfarction, cardiovascular related hospitalization, mortality and composite end point were defined as major adverse cardiac events. Method and Material: We included 260 patients into the study who applied to "Dokuz Eylül University Medical Faculty Hospital (DEÜTF)" emergency service between January 2003 and December 2007 with STEMI and performed successful PPCI by DEÜTF Department of Cardiology. The patients age range between 21 and 89. Median follow-up time is 37,7 months. The patients data, symptom and door-to-baloon time retrospectively noted from archive records of DEÜTF Medical Faculty Hospital. From the emergency service data serum blood glucose level, serum creatinin, sodium, potasium and chlor levels and 15 parameters of full blood count are recorded. Left ventricle ejection fraction, cardiac chamber diameters considered in echocardiographic examinations. Reinfarction, cardiovascular related hospitalization and cardiovascular related mortality accepted as major cardiac adverse events. We investigated the effects of the datas on major cardiac adverse events and composite endpoint. Results: In cardiovascular related hospitalization group hyperlipidemia and hypertension are more frequent. We couldn't find statistically significant difference in parameters obtained in echocardiographic examination made after PPCI but in control echocardiographic examination left ventricle ejection fraction found significantly decreased. In females, older than 65 years-old, whom have hypertension and hyperlipidemia the survival determined significantly decreased. We foud that symptom time, serum blood glucose level and creatinin level, white blood cell and neutrophile levels in full bood count are risk factors for hospitalization and we didn't find any effect of door-to-baloon time on hospitalization. In echocardiographic examinations decreased left ventricle ejection fraction, increased left ventricle and left atrium diameters found as a risk factors for hospitalization. In reinfarction group there was no significant difference beside hypertension. In echocardiographic examination of the patient who have and haven't reinfarctionæ left ventricle ejection fraction of the patients who have reinfaction determined significantly decreased. Between these groups there was no significant difference in symptom and door-to-baloon time, biochemical and hematological parameters. Hypertension, family history, red blood cell count, low left ventricle ejection fraction determined as risk factors for reinfarction. In cardiovascular related mortality group diabetes mellitus, hypertension, smoking and family history determined more frequent in patients who suffered cardiovascular related mortality. Patients who suffered cardiovascular related mortality were more elder, have longer symptom time, have higher serum glucose, creatin levels and higher white blood cell, neutrophil, hemoglobin levels. Their left ventricle ejection fraction were lower and left ventricle and atrium were larger. In survival analysis age, diabetes mellitus, smoking, family history, symptom time, serum glucose, creatin level, white blood cell, neutophil and thrombocyte levels are determined as risk factors for cardiovascular related mortality. In echocardiographic examinations left ventricle ejection fraction, left ventricle and atrium dilatation found related to cardiovascular mortality. At the composite endpoint (reinfarction, hospitalization, mortality) hypertension, diabetes mellitus, smoking, family history, age more than 65 years-old reduces survival free from event. In risk analysis these factors determined as significant risk factors for composite endpoint. Symptom time more than 120 minutes is also a significant risk factor for composite endpoint but door-to-baloon time is inefficient. Serum glucose, creatin, increase in white blood cell found significant risk factors for composite endpoint. Conclusion: The effect of conventional risk factors in patients with STEMİ who treated successfully with PPCI on cardiovascular adverse events in short and long term manifested in this study. Symptom time which determines ischemic period, serum glucose, creatin levels and full blood count are important risk factors besides conventional risk factors. Key Words: ST segment elevation myocardial infarction, primary percutaneus intervention, cardiovascular adverse event. en_US
dc.language.iso tr en_US
dc.publisher Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi en_US
dc.subject Miyokardial reperfüzyon=Myocardial reperfusion en_US
dc.title ST yükselmeli miyokard infarktüsü olgularında primer perkutan girişim sonrasında uzun dönem prognoz belirteçleri<br> en_US
dc.title.alternative Indicators of long term prognosis after primary percutaneous coronary intervention for ST segment elevation myocardial infarction en_US
dc.type Thesis en_US


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account