DSpace Repository

Berrak hücreli renal hücreli karsinomlarda ortalama nükleol hacminin prognostik önemi

Show simple item record

dc.contributor.author DOKANAKOĞLU, BÜLENT ÖZGÜR
dc.date.accessioned 2015-11-27T16:32:01Z NULL
dc.date.available 2015-11-27T16:32:01Z NULL
dc.date.issued 2009
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.12397/13102 NULL
dc.description.abstract Amaç ve hipotez: Renal hücreli karsinomlarda (RHK) bugüne kadar prognozu belirlemede birçok parametre önerilmiş, bunların birçoğu sağkalım süresi ile ilişkili bulunmuştur. Bu parametrelerden biri olan Fuhrman nükleer derecelendirme sistemi yaygın olarak kullanılmasına rağmen subjektif bir yöntem olması nedeniyle prognozu belirlemede daha objektif kriterlere dayalı sistemler geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Bu çalışmanın amacı berrak hücreli RHK?da nükleer morfometrik bir yöntem olan ortalama nükleol hacminin prognostik önemi olduğu bilinen tümör evresi, derecesi ve diğer klinikopatolojik parametreler ile ilişkisini ortaya koymak, ayrıca yaşam süresi ile nüks-metastaz gelişim riskini öngörmede belirleyici olup olmadığını saptamaktır. Yöntem: 1990-2003 yılları arasında üniversitemiz hastanesinde nefrektomi uygulanan 64 berrak hücreli RHK olgusunun tümörlü bloklarından hazırlanmış olan 5µm kalınlıkta kesitlerden ışık mikroskopunda 400X?lük büyütmede elde edilen görüntü monitöre yansıtılarak toplam 2320X büyütmede bir görüntü elde edilmiş ve Gundersen ve ark. tanımladığı yönteme göre ortalama nükleol hacmi (MnV) hesaplanmıştır. İstatistiksel yöntem olarak tek değişkenli Mann-Whitney U testi ve Pearson ki-kare testi, sağkalım analizleri için Kaplan-Meier metodu ve log-rank testi uygulanmıştır. Anlamlı bulunan parametreler çok değişkenli Cox regresyon analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Olguların 48?i (%75) erkek, 16?sı (%25) kadındır ve yaş ortalaması 58.2 yıldır. Olguların ortalama takip süresi 53.7 aydır. Olguların 5 yıllık sağkalımı %54.8, genel sağkalımı ise %48.4?tür. Tek değişkenli analizde tanı anındaki yaş, cinsiyet, Fuhrman derecesi, evre, MnV ve tümör boyutu değişkenlerinden evre, MnV ve tümör boyutunun nüks-metastaz ile; cinsiyet, evre, MnV ve tümör boyutunun ise sağkalım ile istatistiksel olarak anlamlı ilişkisi olduğu saptanmıştır. MnV ile Fuhrman derecesi ve evre arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Sağkalım süreleri göz önüne alındığında kadınlarla erkeklerin, erken evre ile ileri evredekilerin, 60 yaş altı ve üstündekilerin, tümör boyutu 5 cm?den küçük ve büyük olanların ve MnV ? 18 µm3 ve > 18 µm3 olanların yaşam süreleri arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Sonuç: MnV ile Fuhrman derecesi ve evre arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. MnV ? 18 µm3 olan gruptaki hastaların tümörleri daha düşük dereceli ve daha erken evrededir. Ayrıca bu hastalarda ölüm oranı ve nüks-metastaz gelişme riski daha düşüktür. Ortalama nükleol hacmi hesaplanması tümörün prognozu, derecelendirmesi ve evrelemesine dair önemli bilgiler verebilmektedir. Sadece yaş ve tümör evresi bağımsız prognostik faktör olarak görülmektedir. Aim and hypothesis: Many parameters so far have been suggested in determining the prognosis of renal cell carcinomas (RCC), some of which were associated with survival. Fuhrman nuclear grading system is one of the parameters used in determining prognosis, but because it is a subjective method, new systems with more objective criteria are needed. The aim of this study is to determine the correlation of mean nucleolar volume with the prognostically significant parameters such as nuclear grade, stage and other clinical variables, and in addition to determine its ability to predict survival time and the risk of recurrence-metastasis. Method: Five µm thick slides were prepared from the tumour containing blocks of 64 clear cell RCC cases who had radical nefrectomy between 1990-2003 at our instutition. The images were viewed on a light microscope with X400 magnification and reflected on the monitor with a total of X2320 magnification. The estimation of mean nucleolar volume (MnV) is calculated according to the method described by Gundersen et al. For univariate analysis Mann-Whitney U test and Pearson chi-square tests were used. Kaplan-Meier method with log-rank test was used for survival analysis. For multivariate analysis Cox regression test was used. Results: Seventyfive percent of the cases are men, 25% are women and the mean age at diagnosis is 58.2 years. The mean follow-up time is 53.7 months. The five year survival is 54.8% and overall survival is 48.4%. Of the variables age at diagnosis, gender, Fuhrman grade, stage, MnV and tumour size; stage, MnV and tumour size were associated with recurrence-metastasis; gender, stage, MnV and tumour size were associated with survival. Significant relationship was found between MnV and Fuhrman grade. Considering the survival times; women, cases younger than 60 years of age, cases at low stages, cases with tumour size smaller than 5 cm, and cases with a MnV ? 18 µm3 are living longer than the other groups. Conclusion: There is a significant relationship between MnV and Fuhrman grade. The tumours of the group of patients with MnV ? 18 µm3 are at a lower stage and grade. The risk of recurrence is lower and survival time is longer for this group. Estimates of mean nucleolar volume can give important information on tumour prognosis, grading and staging. Only age and stage are independent prognostic parameters. en_US
dc.language.iso tr en_US
dc.publisher Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi en_US
dc.subject en_US
dc.title Berrak hücreli renal hücreli karsinomlarda ortalama nükleol hacminin prognostik önemi en_US
dc.title.alternative Prognostic significance of nucleolar morphometry in clear cell renal cell carcinoma en_US
dc.type Thesis en_US


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account