dc.description.abstract |
Amaç: Bu çalışmanın amacı lateral epikondiliti olan hastalarda, terapötik ultrasonun ağrı, dirsek ve el bileği eklem hareket açıklıkları, kavrama gücü, fonksiyonel test, yaşam kalitesi ve ultrasonografik bulgular üzerine etkinliğini araştırmaktır. Materyal Metod: Lateral epikondiliti olan 40 hasta çalışmaya alındı. Hastalar randomize edilerek iki gruba ayrıldı. Bir gruba (n:20) sürekli ultrason tedavisi, diğer gruba (n:20) plasebo ultrason tedavisi uygulandı. Her iki gruba da günlük yaşam aktivitesi modifikasyonu olarak etkilenen taraf dirsek için tekrarlayıcı dirsek ve el bilek hareketleri, ağır yük kaldırma, travmalardan kaçınmaları önerildi. Hastalar 3 ay boyunca izlendi. Hastaların istirahat, gece ve hareketle oluşan dirsek ağrısı 0-10 cm? lik visüel analog skala (VAS) ile, dirsek ve el bileği eklem hareket açıklıkları goniometre ile, kavrama gücü Jamar dinamomotre ile (dirsek 90 derece fleksiyonda ve dirsek ekstansiyonda, ön kol pronasyonda iken), fonksiyonel durum Kol, Omuz ve El Sorunları Anketi (Disabilities of the Arm, Shoulder and Hand)? in Türkçe çevirisi (DASH-T) ile, yaşam kalitesi short form 36 (SF-36)? nın Türkçe uyarlaması ile, tanısal ultrasonografi ile lateral epikondil bölgesinde tendonun kalınlığı, ekojenitesi, kalsifikasyon, bursit ve peritendinöz sıvı olup olmadığı değerlendirildi. Bu değerlendirmeler tedavi öncesi, tedavi sonrası (3. hafta) ve 3. ayda yapıldı. Bulgular: Tedavi öncesinde, her iki grup arasında yaş, cinsiyet, ortalama ağırlık, boy, VKİ, meslek, eğitim düzeyi açısından anlamlı farklılık yoktu (p>0,05). Semptom süresi kontrol grubunda, ultrason grubuna göre istatistiksel olarak daha fazla saptandı (p<0,05). Gruplar arasında dominans ve etkilenen taraf açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Tedavi grubunda tüm VAS skorlarında, kontrol grubunda da VAS istirahat ve VAS hareket skorlarında iyileşmenin olduğu görüldü (p<0,016). Ancak gruplar arasında farklılık saptanmadı (p>0,05). Ultrason grubunda dirsek aktif fleksiyon açısında tedavi öncesi ile 3. ay, dirsek pasif fleksiyon açısında tedavi öncesi ile 3. hafta ve tedavi öncesi ile 3. ay arasında anlamlı iyileşme saptandı (p<0,016). Dirsek pasif fleksiyon açısında, tedavi öncesi ile 3. hafta arasındaki iyileşme karşılaştırıldığında, ultrason grubundaki iyileşme anlamlı olarak Bulgular: Tedavi öncesinde, her iki grup arasında yaş, cinsiyet, ortalama ağırlık, boy, VKİ, meslek, eğitim düzeyi açısından anlamlı farklılık yoktu (p>0,05). Semptom süresi kontrol grubunda, ultrason grubuna göre istatistiksel olarak daha fazla saptandı (p<0,05). Gruplar arasında dominans ve etkilenen taraf açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Tedavi grubunda tüm VAS skorlarında, kontrol grubunda da VAS istirahat ve VAS hareket skorlarında iyileşmenin olduğu görüldü (p<0,016). Ancak gruplar arasında farklılık saptanmadı (p>0,05). Ultrason grubundadirsek aktif fleksiyon açısında tedavi öncesi ile 3. ay, dirsek pasif fleksiyon açısında tedavi öncesi ile 3. hafta ve tedavi öncesi ile 3. ay arasında anlamlı iyileşme saptandı (p<0,016). Dirsek pasif fleksiyon açısında, tedavi öncesi ile 3. hafta arasındaki iyileşme karşılaştırıldığında, ultrason grubundaki iyileşme anlamlı olarak daha fazla saptandı (p<0,05). Hastaların dirsek ekstansiyon, supinasyon, pronasyon; aktif ve pasif ölçümleri karşılaştırıldığında, her iki grup arasında anlamlı farklılık yoktu (p>0,05). Tedavi sonrası da anlamlı değişiklik saptanmadı. El bileği aktif fleksiyon açısında tedavi grubunda tedavi öncesi ile 3. ay, 3. hafta ile 3. ay arasında ve kontrol grubunda tedavi öncesi ile 3. ay arasında anlamlı iyileşme saptandı (p<0,016). Ancak her iki grup arasında farklılık saptanmadı (p>0,05). Ultrason grubunda pasif ekstansiyon açısında tedavi öncesi ile 3. ay arasında anlamlı iyileşme saptandı (p<0,016). Her iki grup arasında anlamlı farklılık görülmedi (p>0,05). El bileği aktif ulnar deviasyonunda tedavi öncesi ile 3. ay arasında ve el bileği pasif ulnar deviasyonunda tedavi öncesi ile 3. haftadaki iyileşme ultrason grubunda daha fazla saptandı (p<0,05). Kontrol grubunda el bileği aktif radial deviasyon açısında tedavi öncesi ile 3. hafta arasında azalma ve 3. hafta ile 3. ay arasında anlamlı iyileşme saptandı (p<0,016). Ultrason grubunda tedavi öncesi ile 3. hafta arasında, el bileği pasif radial deviasyon ölçümlerinde, daha fazla iyileşme saptandı (p<0,05). Kavrama gücünde dirsek fleksiyondayken ve dirsek ekstansiyondayken yapılan ölçümlerde tedavi ile anlamlı değişiklik olmadı (p>0,016). Ultrasonografik değerlendirmede, ultrason grubunda başlangıç ve 3. ay arasında, sağlam taraf ultrasonografik tendon kalınlığı ölçümü değerlendirildiğinde, anlamlı olarak arttığı görüldü (p<0,016). Kontrol grubunda bir hastada tüm değerlendirmelerde kalsifikasyon saptandı. İstatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0,05). Hastaların hiçbirinde, hiçbir değerlendirmede bursit ve sıvı saptanmadı. Ultrason grubunun etkilenen dirseği değerlendirildiğinde, tedavi öncesi ve 3. haftada, iki hastanın dirseği sağlam tarafa göre hipoekojen, 18 hastanın dirseğinin ekojenitesi ise normaldi. 3. ayda ise üç hastanın etkilenen dirseği sağlam tarafa göre hipoekojen, 17 hastanın etkilenen dirseği normaldi. Kontrol grubunda ise tedavi öncesinde bir hastanın etkilenen dirseği hiperekojen, bir hastanın etkilenen dirseği hipoekojen, 18 hastanınki ise normaldi. Tedavi sonrası 3. haftada iki hastanın etkilenen dirseği hipoekojen, 18 hastanın dirseği normaldi. 3. ayda ise üç hastanın etkilenen dirseği hipoekojen, 17 hastanın etkilenen dirseği normaldi. Tedavi öncesi, 3. hafta, 3. ay arasındaki ekojenite değişimi, anlamlı bulunmadı (p>0,05). SF-36?nın ağrı alt bölümünde her iki grupta tedavi öncesi ile 3. ay arasında, tedavi grubunda da mental sağlık alt bölümünde tedavi öncesi ile 3. hafta arasında anlamlı iyileşme saptandı (p<0,016) . Gruplar arasında ise genel sağlık alt bölümünde tedavi öncesi ile 3. hafta arasındaki iyileşme ultrason grubunda anlamlı şekilde daha fazlaydı (p<0,05). DASH-T FS skorunda, ultrason grubunda tedavi öncesi ile 3. ay arasında, kontrol grubunda ise tedavi öncesi ile 3. ay ve 3. hafta ile 3. ay arasında anlamlı iyileşmenin olduğu görüldü (p<0,016). Yine kontrol grubunda DASH-T W skorunda tedavi öncesi ile 3. ay arasında da anlamlı iyileşmenin olduğu görüldü (p<0,016). DASH-T W skorunun, ultrason grubunda tedavi öncesi ile 3. hafta arasındaki iyileşmesi, kontrol grubunda ise 3. hafta ile 3. ay arasındaki iyileşmesi anlamlı olarak daha fazlaydı (p<0,05). Sonuç: Lateral epikondilit tanısı alan hastalarda, terapotik ultrason tedavisinin; tedavi sonrası dirsek pasif fleksiyonu, el bilek pasif radial ve ulnar deviasyonları ve fonksiyonellik artışına, yaşam kalitesinin genel sağlık alt bölümüne, el bilek aktif ulnar deviasyonu artışına ise 3. ayda katkı sağladığı, ancak ağrı, kavrama gücü ve ultrasonografik bulgulara etkisi olmadığı saptandı. Anahtar Sözcükler: Lateral epikondilit, terapotik ultrason, tanısal ultrasonografi Objective: The aim of this study is to evaluate the effectiveness of therapeutic ultrasound on the pain, range of motion of elbow and wrist, grip strength, functional test, quality of life, and ultrasonographic findings in the patients suffering from the lateral epicondylitis. Material Method: 40 patients with the diagnosis of lateral epicondylitis were involved in the study. The patients were classified into two groups randomly. One grup (n:20) was given continuous therapeutic ultrasound and the other group (n:20) was given placebo ultrasound therapy. Both of the groups suggested to avoid excessive elbow and wrist movements, heavy weigt litfing, trauma for affected elbow as daily living activity modification. The patient followed up for three months. The elbow pain at rest, during motion and night pain were evaluated with visual analog scale (VAS) with 0- 10 cm; elbow and wrist range of motion of the patients were assessed with goniometer; grip strength measured with Jamar dynamometer (when the elbow flexed 90 degree and the elbow extended and forearm pronated), the functional status with the translation of Disabilities of the Arm, Shoulder and Hand Poll, the quality of life with the Turkish form of the short-form 36(SF-36), the thickness of tendon, if there is calcification, bursitis, peritendinous effusion and echogenicity on the lateral epicondyle region with diagnostic ultrasonography. These evaluations were made before treatment, after treatment (at the 3th week) and at the 3th month. Findings: Before the treatment, there was no significant difference between the groups in age, sex, mean weight, mean height ,mean body mass index, occupation, education level (p>0,05). The symptom duration was significantly longer in control group, than treatment group (p<0,05). There was no significant difference between the groups for the dominant side and affected elbow. Significant recovery was determined in all of the VAS scores of treatment group and the VAS at rest and during motion of control group (p<0,016). But there was no significant difference between the two groups. In the ultrasound group, significant recovery was determined in the measurement of active elbow flexion at the 3th month comparing to pretreatment and in the measurement of passive elbow flexion at the 3th week and 3th month comparing to pretreatment (p<0,016). Improvement on the passive elbow flexion at the 3th week and pretreatment was significantly better in ultrasound group (p<0,05). There was no difference between two groups at the measurements of elbow active and passive extension, supination and pronation (p>0,05). After the treatment, significantly difference was not determined. Significant recovery was determined in the measurement of active wrist flexion at the 3th month comparing to pretreatment and 3th month comparing to 3th week in the ultrasound group and 3th month comparing to pretreatment in the control group. But there was no difference between the two groups (p>0,05). Significant improvement was determined in the measurement of passive wrist extension between pretreatment and 3th month in the ultrasound group (p<0,016). But there was no significant difference between two groups (p>0,05). Improvement on the active wrist ulnar deviation at the 3th month comparing to pretreatment and passive wrist ulnar deviation at the 3th week comparing to pretreatment was significantly better in ultrasound group (p<0,05). In the control group on the wrist radial deviation, a decrease at the 3th week comparing to pretreatment and a significant improvement was determined at the 3th month comparing to 3th week (p<016). The improvement on the measurement of passive wrist radial deviation, at the 3th week comparing to pretreatment was significantly better in ultrasound group (p<0,05). There was no significant change at the measurement of grip strength while elbow flexed and extended, by treatment (p>0,016). In the ultrasonographic evaluation, in the ultrasound group, at the measurement of the thickness of uninvolved tendon, a significant increase was determined at the 3th month comparing to pretreatment (p<0,016). In the control group calcification was determined on the one patient, at all evaluations. It was not determined significant (p>0,05). Bursitis and effusion were not determined on none of the patients, at all evaluations. On the evaluation of affected elbow of ultrasound group, before treatment and at the 3th week, the elbows of two patients were hypoechoic than univolved side, the elbows of eighteen patient were normal. At the 3th month the affected elbows of three patients were hypoechoic than uninvolved side, the elbow of seventeen patients were normal. In the control group before the treatment the affected elbow of one patient was hyperechoic, the affected elbow of one patient was hypoechoic, the elbows of eigtheen patient were normal. After the treatment at the 3th week the affected elbow of two patients were hypoechoic, the elbows of eighteen patients were normal. At the 3th month the affected elbow of three patients were hypoechoic, the elbows of seventeen patients were normal. The alteration of hypoechogenity before treatment, at the 3th week and 3th month was not determined significant (p>0,05). On the pain sub section of SF-36, at both of the groups, at 3th month comparing to pretreatment and on the mental health sub section in ultrasound group at 3th week comparing to pretreatment a significant improvement was determined (p<0,016). Between the two groups on the general health situation sub section, the improvement was significantly better in ultrasound group at 3th week comparing to pretreatment (p<0,05). On the DASH-T FS score a significant improvement was determined at the 3th month comparing to pretreatment in the ultrasound group and at the 3th month comparing to pretreatment and 3th month comparing to 3th week in the control group (p<0,016). A significant improvement was determined on the DASH-T W score at the 3th month comparing to pretreatment in the control group (p<0,016). The improvement of DASH-T W score at the 3th week comparing to pretreatment in the ultrasound group was significantly better than control group and the improvement of DASH-T W score at the 3th month comparing to 3th week was significantly better than ultrasound group (p<0,05). Conclusion: It was determined that in the patients diagnosed lateral epicondylitis, therapeutic ultrasound therapy, increases the passive elbow flexion, passive wrist radial and ulnar deviation, functionality and general health situation sub section of SF-36 after the treatment and increases the active ulnar deviation at the 3th month but it has no effect on pain, grip strength and ultrasonographic findings. Key Words: Lateral epicondylitis, therapeutic ultrasound, diagnostic ultrasound |
en_US |